Ucakla translate French
1,580 parallel translation
Ne yaptınız çocuklar, buraya ilk uçakla mı geldiniz?
C'est les Black Eyed Peas.
Uçakla buraya getiririz.
On va le trouver.
ATF denetimcinizi ve eşinizi uçakla Los Angeles'tan getiriyoruz.
Corey Fox. J'aime ça. Ton supérieur et ta femme arrivent en avion de LA.
Büyükanne buraya uçakla geleceğini arayıp söylemişti.
Grand-mère m'a appelée pour dire qu'elle arrivait. C'est très gentil.
Ama uçakla her yere gidebilirim. Bedava.
Mais je peux voler de partout gratis.
Çok hafif uçakla uçmuyorsan Smokey Sam sana zarar veremez.
À moins d'être en U.L.M., Smoky Sam ne vous fera rien.
İlk uçakla geleceğim...
Je prend le prochain avion...
Tamam, Ben... İlk uçakla gelicem.
Bien, je prends le prochain vol.
Evet. İki uçakla gideceğiz.
Ouais, ouais, c'est vrai, deux avions.
Bana bu küçük kan hücresi kokteylinin kaynağını söylemeni öneririm....... yoksa INS'in seni bir sonraki uçakla pencere kenarında Pyongyang'a göndermesini sağlarım.
Vous me dites où vous avez eu ce cocktail de plaquettes sanguines ou j'obtiens de l'INS qu'ils vous réservent un siège sur le prochain vol à destination de Pyongyang.
İlk uçakla geliyorum.
J'arrive par le prochain avion.
Uçakla Nijerya'ya geçti. Şu anda Amerikan birliklerini düzeni sağlaması için yardıma çağırıyor.
Il est au Nigeria et nous demande des troupes pour rétablir l'ordre.
Bir sonraki uçakla gideceğim.
Je pars plus tard.
- Onu ilk uçakla buradan gönderin.
- Mettez-le dans le prochain avion.
Pinkerton, Carnby 185 sefer sayılı uçakla buraya geliyor.
Pinkerton. Carnby revient... Sur le vol 185 De Buenos Aires.
İlk uçakla dönerim söz.
Je prendrai le 1er vol.
Kahrolası programdan sonra, sizi Miami'den uçakla aldıracağım. Ve yorgun bir halde basın toplantısı yapacaksınız. Böylece herkes, ne kadar kahraman olduğunuzu görecek.
Après votre putain de Téléthon, vous arrivez de Miami pour une conférence de presse, super-crevés, que les gens voient que vous êtes des héros.
İlk uçakla gitmek zorunda kaldım.
J'ai pris le premier avion.
İşi bırak. Bugün bir uçakla buradan git.
Saute dans un avion.
758 sefer sayılı uçakla Denver'dan gelen yolcularımız bavullarını ikinci banttan alabilirler.
Les passagers du vol 758, en provenance de Denver...
Neden Loki'ye kadar tüm yolu uçakla gidiyorsun?
Pourquoi aller jusqu'à Loki?
hangi uçakla geliyorlarmış?
Par quel vol arrivent-ils?
uçakla gelmeseler niye gelelim hava alanına... biz hava alanındayız diye mi onlar uçakla geliyorlar.
Donc, ils arriveront par avion. Mais nous sommes venus ici dans une voiture. - C'est parce que nous sommes dans le pays, vous voyez?
otobüsle mi geliyorlar ama burası havaalanı uçakla gelmeleri lazım değil mi?
Une station de pousse-pousse? Alors où mettront-ils leur bagage?
biz yarın hindistana uçakla dönüyoruz havaalanından bizi bir taksi ile alsınlar.
Avec qui je parle, pesticide? - Comment je serais? Je ne peux pas vous voir au téléphone.
Ama onlar da uçakla fazla meşgullerdi.
Mais l'avion les occupait trop.
Bu yüzden sabah erkenden uçakla dönmeyi düşündüm.
Donc je pensais prendre un vol de retour plus tôt, demain.
Araplar, özel bir kiralık uçakla Zagreb'e uçurulacaklar.
Les Arabes seront transportés à Zagreb dans un avion nolisé privé.
Biliyorsunuz devir değişti, artık beygir sırtında değil uçakla gidiyoruz.
Aujourd'hui, les avions remplacent les chevaux.
Aşk, stadyumlar üstünde uçakla yazılar yazmaktır.
Pas sans moi. Utiliser des avions à banderoles publicitaires.
- Fransa'dan uçakla getirildi.
- De France, par avion
Yarın sabah ilk uçakla Amerika ya kaçıyor.
Il part demain à l'aube pour les Etats-unis.
Uçakla on saat.
En avion 10 heures.
Ayrıca insanlar Amerika'dan uçakla geliyorlar.
Et d'Amérique, on vient en avion.
Ertesi Güne Uçakla
Livraison 24 h
Dikkat, AA5201 sefer sayılı uçakla Sydney'e gidecek yolcular için... son çağrıdır. 21 no'lu çıkış kapısına lütfen. Elimizde yedek parça yok.
...
Yarın sabak ilk uçakla, neden sordun?
Demain au premier matin Vol. Pourquoi demandent?
Önümüzdeki birkaç gün uçakla yolculuk yapmamalısın.
Ne prends pas l'avion ces jours-ci.
Şapşal! Uçakla hiç uçmadım ve bu saatten sonra uçmayacağım da.
J'ai jamais pris l'avion et je crois pas le faire un jour.
Teorik olarak, Nairobi'den uçakla gelecek bir cerrah tarafından tekrar kırılıp düzeltilmesi mümkün.
Théoriquement, la jambe pourrait être recassée et ressoudée correctement par un chirurgien de Nairobi. Ils viennent en avion- -
İlk defa uçakla uçuyor. Değil mi?
Tu es déjà passé à la télé?
Eskort pilotlar radara yakalanmayan uçakla görsel temas sağlayıp, harekete geçmek ve uçağı düşürmek için Air Force One'ı izliyor.
L'un des pilotes d'escorte a aperçu l'avion furtif utilisé. Il a réussi à l'abattre.
Kendini konuşkan hissettiğin an benim de sana bir sorum olacak. 50'lerde bir biraderin uçakla uçmasına izin vermeleri için ne yapması gerekiyordu, ha?
Tant que vous êtes bavard, j'ai une question pour vous... que doit faire un frère dans les années 50 pour pouvoir piloter un avion.
Duraklarda ben uçakla ilgilenirim.
Le copilote se charge de la cargaison.
Cumartesi uçakla geliyorlar. Pazar günü gemiye biniyorlar değil mi?
Ils arrivent le samedi, et prennent le bateau le dimanche?
Bir sonraki uçakla dönüyor.
Il prend le 1er avion.
Uçakla gittik
On y est allés en avion.
Uçakla yarım saat uzalıktalar.
L'endroit est à environ une demi heure d'avion.
Ann-Margaret ile saltanat sürerken Avignion'da onun en sevdiği restorandan uçakla mantar getirirdim.
Quand je faisais la cour à Ann-Margaret, je faisais importer des truffes de son bistro préféré à Avignon.
Grey's Anatomy de önceki bölümler boşanma kağıtları artık top sende eğer onaylarsan ilk uçakla geri dönerim.
Précédemment dans Grey's Anatomy : Les papiers du divorce. La balle est dans ton camp.
L.A.'den uçakla buraya geliyor.
Il vient de Los Angeles.