Umurunda mı translate French
916 parallel translation
Ne yaptığım ya da ne hissettiğim senin umurunda mı?
Tu ne t'intéresses pas à ce que je fais!
Sence bu gece burada olanlar tanrının umurunda mıdır?
Croyez-vous qu'Il s'occupe de nous?
Umurunda mı?
Ça te préoccupe?
Veta... - Senin umurunda mı?
Mais peut-être que ça ne te fait rien!
Sence escinseI oIman Tanrı'nın umurunda mı?
Tu crois que Dieu aime que tu sois homo?
Sence aynı anda 30 adamı becermen umurunda mı?
Ou que vous baisiez 30 hommes?
Umurunda mı sanki? Bir samuray olmaktan çok mutlusun.
Sois fier d'être devenu samouraï à un tel prix!
Gerçekten umurunda mı?
Vous vous en inquiétez vraiment?
Umurunda mı sanki?
Tu ne seras pas vexée?
Umurunda mı?
Ça te touche?
Şu Griff Bonell... Sence sınır onun umurunda mı?
Il n'y a pas de frontière pour Griff Bonell!
- Bu paltoyu babam vermişti! - Çok özür dilerim. Tamamen mahvoldu ama senin umurunda mı?
Le manteau que papa m'avait donné est perdu!
- Umurunda mı sanki?
- Qu'est-ce que ça peut te faire?
Kimin umurunda! Ben hiçbir şey yapmadım!
Je suis innocente.
- Beni, sevdiğim insanlardan uzaklaştırmak umurunda bile değil.
Moi? Ça t'est égal de m'enlever loin des gens que j'aime.
Bunlar kimin umurunda?
Je m'en moque.
- Bana öyle geliyor ki karımın umurunda.
- Je commence à croire que tu t'en fais.
Senin için her şeyi yaparım, ama bunu yapmana izin veremem. Benim ne hissettiğim umurunda değil mi?
Je ferais n'importe quoi pour toi mais je préfère te savoir mort que meurtrier.
- Dans öğrenmek umurunda değil.
Vous m'exaspérez. Et la danse, vous vous en fichez!
Ama buradaki gizem dostlarımın umurunda değil.
Mais mes amis ne sont pas intéressés par ses mystères.
- Ben kimsenin umurunda değil miyim?
- Et ce qui pourrait m'arriver?
Sinirlenmen umurunda değil, sana dürüst davranacağım.
Je dois donner raison à ma tante.
Lizzie, Bay Darcy'nin gidişi... gerçekten umurunda değil mi?
Lizzy, es-tu indifférente au départ de M. Darcy?
Düşündüklerin Bay Payne'in umurunda değil.
M. Payne s'en fiche de ce que tu penses.
Bana ne olduğu umurunda değil.
Tu te fiches de ce qui m'arrive.
Ne yaparsam yapayım, umurunda değil.
Vous vous fichez de ce que je fais.
Umurunda olmaz mı?
Ça ne vous ferait rien?
- Kimin umurunda?
- Je m'en fiche.
Ve sonra güneşin içinden çıkıp göründü işte o zaman 40 bin doların neden Whit'in umurunda olmadığını anladım.
Puis je la vis venant du soleil et je compris pourquoi Whit se moquait de ses 40000 $.
Sıkıntılarımız umurunda bile değil.
Tu ignores nos soucis.
Bana, sana, hiç kimseye ne olduğu umurunda değil... ya da insanların hakkımızda ne düşündüğü.
Peu importe ce que ça me fait. Ou à toi. Ni ce qu'en pensent les gens!
- Bir hafta yatardım... ve kimsenin umurunda olmazdı.
- Dormir une semaine, sans alarmer personne.
Sanırım öyle. Umurunda olur mu?
C'est possible.
Beni eve götür. Kimin umurunda!
Accompagne-moi, tout m'est égal!
İnanır mısın? Şovumuzda lanetlenme sahnesi varmış yokmuş, onların umurunda bile değil.
Ils se fichent de savoir si on a une scène de damnation ou pas.
Öyle bir kaçtın ki umurunda değil sandım.
Tu t'es barré, je pensais que tu t'en fichais.
Umurunda bile değil. Başıma gelenler umurunda değil.
Vous vous fichez de ce qui m'est arrivé.
- Önce kimin söylediği kimin umurunda?
- Je m'en moque!
Sanırım bir adamın hayatı tehlikede olması herkesin umurunda olur özellikle de bir altın madenindeyse.
N'importe qui tient à la vie d'un homme en péril... dans une mine d'or.
Ne olduğum umurumda değil, hem kimin umurunda ki?
Ça m'est égal d'en être une. Je me moque des compliments.
Nerede uyursan uyu, kimin umurunda?
Dors ailleurs, peu m'importe!
Bana ne olduğu kimsenin umurunda değil.
Personne ne se soucie de ce qui m'arrive.
Bazılarımızın umurunda.
Certains s'intéressent à toi.
Çocukların mı? Ailelerinin mi? Öğretmenler kimin umurunda?
Qu'est-ce qu'un éducateur, pour le public?
Ne olduğu umurunda değil ki!
Elle ne veut pas m'écouter.
Köpekler kimin umurunda?
Je m'en fous des chiens!
Kimin umurunda?
M'en fous?
Bana hitap edilmedi. Kimin umurunda?
Il ne m'a pas interrogée!
Ne kadar susuz kaldığım kimsenin umurunda değil.
Je suis à sec
- Kimin umurunda?
- Je m'en fiche!
Süt sağmama yardım edebilirdin, Ama bacaklarım ağrımsı umurunda bile değil
Tu aurais au moins pu être là pour la traite!