Unicef translate French
73 parallel translation
İkimiz de her şeyin bittiğini düşünmüştük. Fakat ona bir sonraki sene Beyrut'ta, sonra da Rabat'ta rastladım. UNICEF'te çalışıyordu.
- Nous pensions que tout était fini, puis l'année suivante, je l'ai retrouvée à Beyrouth, puis à Rabat, où elle était en mission pour l'Unicef.
Lucinde UNICEF'e çalışıyor. Şu an Afrika'da.
- Lucinde travaille pour l'Unicef, elle est en mission en Afrique.
BM Çocuk Örgütü ve Kızılhaç 30,000'den fazla yaralı ya da yetim çocuk için yardım isterken cesetler dağ gibi yığıldı.
Les cadavres se multiplient alors que l'Unicef et la Croix-Rouge cherchent à sauver 30000 enfants blessés ou orphelins.
Eski bakanların, elçilikte rehin alınıp alınmadığı ise bilinmiyor. Bangkok'taki UNlCEF temsilcisi ise, durumun çok belirsiz olduğunu söyledi.
On ignore si certains des ex-ministres se sont réfugiés à l'ambassade, où, à en croire un représentant de l'UNICEF, la situation est de plus en plus précaire.
- Sadece bir avukat değil. Ayrıca Sierra Club, UNICEF'lede bağlantılı,..... ve samimi bir feminist.
Il est membre du Sierra Club, d'UNICEF et c'est un féministe convaincu.
Kimse bu UNICEF paralarını yerine ulaştırmama engel olamaz.
Ils ne m'empêcheront pas de livrer ces pièces UNICEF.
Unicef'e 13 sent bağış yaptığınızda, bir çocuğa bir ay boyunca bakıyorlarmış.
"Un don de 13 cents à l'UNICEF permet " de nourrir un enfant pendant un mois. "
Baksanıza her şey çok ucuz. Bana sorarsan dostum, Unicef koca bir üçkâğıt.
A mon avis, l'UNICEF est une arnaque.
UNICEF için bağış topluyorum.
Des bonbons ou des farces?
Eminim okuldayken, UNICEF kutularına hiç bozuk para atmamışsındır.
Je parie qu'à l'école, tu ne donnais pas tes pièces jaunes?
Genel Af Kurulu Çocukları Savunma Vakfı, Alex Cabot.
Amnesty International, l'UNICEF, Alex Cabot...
Bu bir iş. UNICEF değiliz.
On n'est pas l'UNICEF.
Belki bir gün UNICEF haciz işine girer.
C'est pas l'UNICEF ici!
UNICEF ile alakalı bir şey falan mı?
Une collecte?
Uzağa mı gidiyorsunuz? UNICEF Polonya tarafından Balkanlar için görevliyim.
A la délégation polonaise de l'UNICEF aux Balkans.
- Hayır, UNICEF.
- Non, UNICEF.
- UNICEF?
- UNICEF?
Ben UNICEF'im. Jipe binmiyorum.
Je monte pas dans la jeep.
Ne olduğunu biliyormusun?
- Non, de l'UNICEF. - Tu connais?
Onu UNICEF'e almalısın. Benim sana hediyemdir.
Tu dois le prendre, UNICEF.
Bizi öldürürler. UNICEF'i durdurmazlar.
N'arrêteront pas l'UNICEF.
Ben UNICEF'tenim. Lütfen!
je suis de l'UNICEF.
- UNlCEF'te çalışıyor.
- Il travaille à l'UNICEF.
UNlCEF için.
Pour l'UNICEF.
Alim şu UNlCEF kadınıyla ne zaman evlenecek?
Alors, Alim et cette fille de l'UNICEF, c'est pour bientôt?
UNlCEF'de.
À l'UNICEF.
UNlCEF adına çalışan bir ekonomist.
Un économiste à l'UNICEF.
UNICEF için çalışmalısın.
aller travailler pour l'UNICEF.
Nedense bana UNICEF tipinde biri gibi gelmedin.
Vous ne ressemblez pas à un type de l'Unicef.
Öksüz Çocuklar Kampı.
Un camp de l'Unicef.
- Hayır. UNICEF için topluyoruz da.
- Non, c'est un jeu pour l'UNICEF.
Burada Unicef gönüllüsü olarak çalıştığımı sanıyorlar.
Ils pensent que je suis là comme bénévole pour l'UNICEF.
13 milyarınızı UNICEF'e bağışlayın. İnanın bana, gençlik hatalarınızı herkes unutacaktır.
Donnez vos 13 milliards à l'UNICEF et croyez-moi, tout le monde oubliera vos "erreurs de jeunesse".
Legos'taki UNICEF programına kabul edilip dört ay boyunca orada kalmadan önce.
Avant d'intégrer pour quatre mois le programme UNICEF au Lagos.
İşin insani boyutu seni endişelendiriyorsa UNICEF'e çek yazabilirsin.
Si la cause humanitaire vous intéresse toujours, faites un chèque à l'UNICEF.
Evet çocuklar, kayıt zamanı.
- Pour l'UNICEF. OK, les gars, on est prêts.
UNICEF.
À l'Unicef.
Tanaz'ın kuruluşuna, yaptığı büyük ve gösterişli bağışların aksine 2000 dolar ve daha küçük miktarlar ile UNICEF ve Greenpeace'e para yollamış.
2 000 $ maximum, à l'inverse de ses dons énormes à l'Unicef et Greenpeace.
Nesin sen, Unicef falan mı?
Ça va, monsieur Unicef?
O iğneler burada bir sürü hemşirenin hayatını kurtarabilir dünyada ise milyonlarca insanın.
Le fonds des Nations Unies pour l'enfance, l'Unicef... Cette seringue... sauverait bien plus que des infirmières aux États-Unis. Cette seringue peut sauver des millions de vies à travers le monde.
Bütün yıl UNICEF için para biriktirip bazılarını gerçekten onlara bağışlar.
Elle collecte de l'argent pour l'UNICEF toute l'année.
UNICEF kahvaltısı ön salonda başlamak üzere.
Le petit-déjeuner de l'Unicef ne va pas tarder à commencer.
Unicef, The Gates Foundation.
L'Unicef, la fondation Gates.
Çocuk Vakfı'na bağışta bulunabilirsiniz. Evlatlık edinin, bana ne.
Vous pourrez tous donner à l'UNICEF plus tard ou même devenir bénévole.
Yani UNICEF'in dolandırıcı olduğunu mu söylüyorsun?
L'UNICEF, c'est une arnaque?
Kolay gele, UNICEF.
Reste calme, UNICEF. - Tes bagages?
Bak, anlamıyorsun.
Tu comprends pas. Je suis de l'UNICEF.
BM? Hayır, UNICEF.
- De l'ONU?
Sen UNICEF değilsin.
Tu n'es pas de l'UNICEF.
Alo, UNICEF?
L'UNICEF?
- Bir UNICEF olayı işte.
- Mais qui va à Taïwan?