Unity translate French
29 parallel translation
Unity'den bir ambulans gelene kadar onları Dr. Brookmyre'ın muayenehanesine götürecekler.
Ils vont rester chez le Dr Brookmyre en attendant une ambulance.
Unity'deki hastaneyi aramalıyız! Çocuklar için ambulans istemeliyiz!
On doit demander à l'hôpital d'envoyer une ambulance.
Merkez hastaneyi neden aramıyoruz? Biz çıkamıyorsak, onlar girebilir.
Il faut demander de l'aide à Unity!
World Unity Festivalin ardından satışı açıklamayı düşünüyoruz.
Nous annoncons la vente apres le festival d'unité mondiale.
Oscorp Endüstrisi, Unity Day Festival'e hoşgeldiniz.
Bienvenue au festival d'unité mondiale des industries Oscorp.
Bütün ayrılıkçı örgütler "İrlanda Birliği İçin Savaş" dahil saldırının sorumluluğunu reddettiler, fakat iddialar 11 guruptan 3'ünde yoğunlaştı.
Nous avons un démenti officiel de tous les groupuscules Républicains, y compris The War For Irish Unity, mais aussi des revendication provenant de 11 autres groupes - dont trois crédibles.
Sırada Unity Kay kay için yarışan Ty Page var.
Vient ensuite Ty Page, pour les skateboards Uni,
NCIS, gerçeği istiyorsanız bugün 10 : 00'da Birlik Avlusu'na gelin.
"NCIS, si vous voulez la vérité soyez à Unity Quad, à 10 : 00 aujourd'hui."
Unity Lise'sine gidiyor.
- Tu le connais pas. Il est à Unity.
- Yukarı Doğu Yakasındaki Unity mi?
- Unity de l'Upper East Side?
Sen Unity'ye giden çocuk olmalısın.
Vous devez être le gars d'Unity.
İsmim Asher ve Unity'ye gidiyorum
Je m'appelle Asher, et je vais bien à Unity.
Onun Unity'ye gittiğini duyduk.
Nous savons qu'il est à Unity.
Ben Asher, Unity Lisesine gidiyorum.
Je m'appelle Asher, et je vais bien à Unity.
Bunu duymak hoşunuza gidecek. Bütün Unity Lacros Takımı partiye gelecek.
Et tu seras contente d'apprendre que l'équipe entière de Lacrosse a répondu présente!
- Şansına, Unity Lisesi'nin erkekler soyunma odasına girmenin 5, çıkmanın 6 yolunu biliyoruz.
- Chanceuse, il connaît 5 façons d'entrer dans les vestiaires des garçons de Unity, et 6 d'en sortir
İşletim sistemi, Ona Unity adını verdim.
.. Le système d'exploitation, J'ai appelé l'Unité.
Şimdi, sen Unity hakkında ne düşünüyorsun?
Maintenant, pensez, pourquoi l'unité?
Unity, çünkü işletim sistemini birleştiriyor. Ve aynı şekilde dünyadaki herhangi bir işletim sistemini.
Eh bien, cet appareil a la capacité système d'unifier..... Tous les types de logiciels dans un système d'exploitation.
Bu Unity, benim yedi yıllık emeğim.
Il en va de l'unité, mon travail au cours des sept dernières années.
Bu Unity adında devrim yaratacak bir yazılım olacak.
Révolutionner la nouvelle logiciel, appelé Unity.
- Nerede? - First Unity Bankası.
Où?
Cole biliyor.
First Unity Savings. Cole connait.
Merhaba. Lexington'daki First Unity Yatırım Bankası'ndayım.
Je suis dans la salle des coffres de la Caisse d'épargne sur Lexington.
Bauer, First Unity Yatırım Bankası'ndaki biri tarafından, güya teşhis edilmiş.
Bauer a été apparemment identifié par quelqu'un à la salle des coffres de la Caisse d'épargne sur Lexington.
Lexington'daki First Unity Yatırım Bankası'nda.
La Caisse d'Epargne sur Lexington.
- First Unity Bankası.
- À la First Unity Savings Bank.
Biri çiçekler için, diğeri de pasta için. Ve burada yazanlara göre bu otelin düğün salonuna ayın 7'sinde teslim edilmesi gerekiyormuş.
Pour les fleurs, le gâteau, et d'après celui-là, ça devait être livré ici, au salon Unity à cet hôtel, le 7 octobre.
Vampir Birliği Cemiyeti'nin kurucu ortağıyım.
Je suis la cofondatrice de Vampire Unity Society.