Unutalım translate French
1,026 parallel translation
Gel, eve gidip, biraz çay içelim ve hepsini unutalım.
Allez, rentrons prendre le thé et oublions tout ça.
Evet, hepsini unutalım.
Oui, oublions tout ça.
Unutalım gitsin.
Oublions ça.
Geri ver ve unutalım.
Donnez-le-moi et on oubliera ça.
- Unutalım gitsin.
Oublions-la.
Anne, tatlım, en iyisi şu masalı unutalım.
Quand deviendras-tu adulte?
Her şey geçmişte kaldı, tüm bunları unutalım.
Il faut oublier tout ça.
Unutalım dertleri İçelim kana kana
Oublions nos soucis En les imbibant de bon chablis
Geçmişi unutalım ve yeni bir hayata yelken açalım
Oublions le passé Recommençons tout
"Eğer" leri unutalım. Ben anlayacağımı anladım.
J'ai compris, c'est le principal.
- Şimdilik bunu unutalım.
Se cacher? - Oublie tout ça.
Nasılsa öyle, unutalım gitsin.
- Alors, n'y pensons plus.
Seyahatimizde Pete'yi unutalım ha, ne dersin? Müsaadenizle.
Oublions Pete pour l'instant.
Gündüz ki gösteriyi unutalım da Akşamkini yapsak iyi olur.
On va louper le spectacle du matin, mais pas du soir.
Ne istediğimi tam olarak bilemiyorum. Tek bir şey istiyorum. Gecenin başını unutalım.
Je ne sais plus ce que je veux, sauf que je veux oublier le début de ma soirée.
Bu işi unutalım.
N'en parlons plus.
Gidip ayımızı bulalım ve arkadaşını unutalım.
Allons chercher notre lune et oublions votre amie.
Peter Pan'ı unutalım.
Oubliez Peter Pan.
- Unutalım artık bunları.
- Laissez tomber. - Queeg était malade.
Tüm bunları unutalım.
Oublions tout ça.
- Şimdi halledelim ve unutalım.
- Quand ce sera fait, on n'y pensera plus.
Unutalım bunu. Buna dayanamam.
C'est au-dessus de mes forces.
Danglard, tartışmalarımızı unutalım.
Mon cher Danglard, oublions nos querelles.
Howard, bunu söylediğini unutalım.
Howard, oublions ce que tu viens de dire.
Hadi gidip birer içkiyle olanları unutalım.
Arrosons ça. Elle a eu peur.
Bence onu tamamen unutalım Bay Dadier.
Allez vendre vos pianos ailleurs, M. Dadier.
Unutalım mı? Kızını kullanarak Arkadin'in parasına uzanıyorsun, yalan mı?
Tu veux passer par la fille pour atteindre le père.
Oh, hiç önemi yok.Bunu unutalım.
Pas du tout. Laissons tomber.
Hadi olanları unutalım.
Nous y irons ensemble.
Unutalım gitsin.
Ne dis plus rien.
Tamam. Unutalım, artık.
Bon, oublions ça, maintenant.
Hayır, sadece ben olsam tamam ama sizden gitmenizi isteyemezdim sizi burada da bırakamazdım, en iyisi unutalım gitsin.
Si j'étais seul, ça irait. Mais... je ne peux ni vous demander de venir ni vous abandonner. Alors, oublions tout ça.
Bütün bunları unutalım.
N'insistez pas.
Unutalım bunları.
Je préfère ne pas y penser.
Her şeyi unutalım.
- Parlons d'autre chose.
Bu konuyu unutalım.
OK, on tire un trait là-dessus.
- Olmuş bitmiş işte Roger. Unutalım gitsin.
Ce n'est pas grave, Roger.
O eskidendi. En iyisi unutalım.
C ´ est du passé oublions-le.
Neyse bir bardak içki ısmarlayın! Her şeyi unutalım! - Elbette..
Allez, venez boire un verre avec moi, ça vous remettera.
Son yaptığın rezalete girmeyeceğim Dave. Tabii bütün gazetelere çıktı ama boş ver, o konuyu unutalım.
Ne parlons pas de ton dernier scandale, la presse le fait.
Ernst? Şimdi bu odanın dışındaki her şeyi unutalım olur mu?
Ernst, oublions tout ce qui se passe hors de cette chambre.
Dinle, teğmeni unutalım gitsin.
Bon. Je l'ai quelque part, ton bestiau.
Tüm olanları unutalım ve yeni yılda beyaz bir sayfa açalım.
Oublions tout et commençons bien la nouvelle année!
"En iyisi unutalım. Eşim çocuk bekliyor."
"Oublions tout cela... ma femme attend un enfant."
Hiç anlamı yok. Bu konuşmanın bir anlamı yoksa, unutalım.
Si cela n'a pas de sens, arrêtons.
Hadi bütün herşeyi unutalım.
Oublie toute cette histoire.
Şu konuyu unutalım.
Oublions.
Geçmişte olanları unutalım.
- Vous êtes mariée, vous? - Non.
Unutalım gitsin.
Alors, on arrête.
Bunları unutalım.
N'en parlons plus.
Unutalım.
Oublie tout ça.