Unutulur translate French
159 parallel translation
Ne garip, an geçtikten sonra pek çok şey unutulur gider. Oysa uzun zaman önce olanları, çoktan olup gitmiş kadınların ve erkeklerin anısı zihnimde o kadar berrak ve taze ki.
C'est étrange de penser que l'esprit oubliera tant de ce moment, tout en gardant clairement le souvenir de ce qui s'est passé des années plus tôt, d'hommes et de femmes décédés longtemps auparavant.
Dünyanın tanıdığı en iyi güreşçi nasıl unutulur?
Oublier le plus grand lutteur du monde?
Yarın, eski haber olur. Bir haftaya da unutulur.
Demain, ce sera vieux, dans une semaine, ce sera oublié.
Ve savaş bitince, yaşanılan acılar kaybolur, birçok şey unutulur.
Et aprés la guerre, les gens oublieront et vous aussi.
Ben sadece bir anıyım. Anılar çabucak silinir. Hepsi unutulur.
À la fin, je ne suis seulement... qu'un souvenir parmi tant d'autres qui s'estompent rapidement avec le temps, et qui finissent par disparaître complètement.
Bir saate kalmaz unutulur.
Mais c'est vite oublié.
"Eski dostlar unutulur mu" şarkısını söylerler.
On chante "Ce n'est qu'un au revoir".
Başağrısı önemli kararlar gibidir, acısı dindiğinde unutulur.
Les migraines, comme les résolutions... on les oublie dès qu'elles ne font plus mal.
Yarına kadar unutulur.
Demain, on n'en parlera plus.
Bu tür olaylar unutulur gider.
Ça va se tasser.
Sanırım yarın buradan gider ve her şey de unutulur.
Demain, il sera parti, et personne n'y pensera plus.
Elbette, bu kadar güzel bir yüz unutulur mu hiç.
Bien sûr. Je n'oublie jamais un joli minois.
Dünyevi kaygılar unutulur.
Ni de préoccupations terrestres.
İngiltere ayaktayken kim ölür ve unutulur?
Liberté, source de vie!
Hiç unutulur mu?
Tu as oublié?
İhanet eden bir kahraman çok geçmeden unutulur.
Tout héros qui trahit est vite oublié.
Ve acı anılar unutulur.
Il vaut mieux oublier les souvenirs douloureux.
Hayat yalnızca yürüyen bir gölge, kötü bir aktördür ; sahnede zamanını boşuna harcar ve sonra da unutulur gider.
La vie n'est qu'une ombre errante, un pauvre comédien qui se pavane et se lamente et qu'après on n'entend plus.
Başarılar kolay unutulur.
Cela a été un triomphe!
İslamiyet'te daha önce geçen her şey unutulur.
L'islam annule tout ce qui s'est passé avant.
Bir iki gün içinde unutulur.
Écoute, tout sera oublié d'ici un jour ou deux.
Başkan ve fahişesi unutulur.
Le président et la prostituée, terminé.
Arka raflarda unutulur gidersin!
Un an, et on t'enterrera sous les invendus!
Böyle bir şey unutulur mu hiç?
Comment a-t-elle pu oublier une chose pareille?
Yaşlılar unutkandır... her şey unutulur ; ama bugün gerçekleştirdiklerini... bütün azametiyle hatırlayacaktır.
Les vieillards oublient... mais même s'ils oublient tout... il se rappellera en les sublimant... les exploits qu'il aura accomplis ce jour-là.
Sıradan bir çatışma hemen unutulur!
L'affaire sera étouffée.
Evet, unutulur.
Ca peut arriver.
Oğul büyüdüğünde ana unutulur.
Une mère n'y peut plus rien.
Bugün haber olan yarın unutulur. Ben de...
- Un journal finit toujours à la poubelle.
Dinle, belki her şey unutulur.
Tout finira peut-être par se calmer.
Anlık bir keskinlik vardır. Sonra da havaya karışıp unutulur.
Ça a du piquant au début, puis ça se dissipe dans l'air.
Aşk unutulur.
L'amour est fugace.
- Öğret bana, nasıl unutulur düşünmek.
- Enseigne-moi comment cesser de penser.
İnsanlara tüm yıl boyunca böyle boktan davranabilirsin sonra bir güzellik yaparsın ve hepsi unutulur.
On peut mépriser les gens toute l'année,.. .. si on fait son numéro.. .. 1 fois l'an!
Önemli değil, unutulur gider.
c'est pas grave, c'est oublié.
Fotoğraf 50 sene hatırlanır ama savaş unutulur.
50 ans après on se souvient de l'image, on oublie la guerre.
- Bazı şeyler çabuk unutulur.
- Des choses anodines.
Sarhoş araba sürünce unutulur, park cezaları yırtılır hatta cinayet bile görmezden gelinirdi.
Des conduites en état d'ivresse annulées, des tickets de parking déchirés. Même des meurtres étouffés mais maintenant...
6 ay sonra Macarena gibi unutulur.
C'est un feu de paille.
Belik sana inanırlar, belki her şey unutulur.
Ils vous croiront peut-être, tout ça sera peut-être oublié.
Bu unutulur gider.
Tout ca sera oublié.
Zamanla farklılıklarımız unutulur.
Après, nos différends disparaîtront.
Ve unutulur.
Et soit oublié.
O zamana kadar etek boyu unutulur gider.
Ecoute, on est au début de ton mandat, personne ne se souviendra de la première décision que tu prendras
Eğer Muad'dib böyle bir hareketi tahmin ederse... bu gezegeni yok eder ve Corrino adı da unutulur gider.
Si Muad'dib soupçonnait un tel plan... Il plongerait cette planète et le nom de Corrino dans l'oubli.
Zamanla unutulur.
Ça va se tasser.
Nasıl unutulur ki?
Comment avez-vous pu oublier?
Geçmiş unutulur, Camoka.
Le passé sera oublié, Jamuga.
Ya bilirsin, hep bi şey unutulur.
C'est toujours comme ça.
Aile ilişkileri, unutulur.
Preeti, à ton tour.
Nasıl unutulur?
On oublie vite.