Unutuyorum translate French
798 parallel translation
Turk'ün büyük dede tarafından Japon olduğunu unutuyorum.
J'oublie toujours que Turk est à un huitième japonais.
Birbirimize dokunduğumuzda ve sen beni kollarına aldığında, annemin bana söylediği her şeyi unutuyorum.
Quand nous nous enlaçons Que tu me prends dans tes bras J'oublie ce que ma mère m'a dit
Masrafları unutuyorum, öyle mi?
Oh, j'oublie la note de frais, hein?
Ama benden bu şekilde rica edince, General Yen olduğumu unutuyorum.
Mais pendant un instant, j'ai oublié que j'étais le Général Yen.
"Sözleri unutuyorum."
"J'oublie les paroles."
Bir fark olduğunu hep unutuyorum.
Je l'oublie.
Tütüne çok düşkün olduğumdan bazen bunun diğerlerini rahatsız ettiğini unutuyorum.
A force d'aimer le tabac, j'oublie que ça ne plaît pas à tout le monde.
Aman Tanrım! Kansas'ta olmadığımı hep unutuyorum.
♪ Oublie toujours que je ne suis pas au Kansas.
Ben hep kendimi düşünüyorum ve seni unutuyorum.
Je ne pense qu'à moi et je t'oublie.
Zavallı Bay Trapscott'ı unutuyorum.
J'oublie toujours ce pauvre Trapscott.
Anahtarları unutmuşsunuz. Hep unutuyorum.
Vous avez oublié votre clé.
Kelimeleri unutuyorum.
J'ai oublié les paroles.
Kuralları unutuyorum.
J'oublie mes manières.
Özür dilerim, Teğmen Grogan, anlıyorsunuzdur, Baker Street'teki konutumda tek başıma çalışmaya öylesine alışmışım ki, bazan burada Amerika'da daha modern bilimsel yöntemlerin özellikle uygulandığını unutuyorum.
Veuillez m'excuser, lieutenant. J'ai tant l'habitude de travailler seul, à mon domicile, que j'oublie les moyens scientifiques modernes si efficaces ici.
Söylemeyi unutuyorum... O silah cebindeyken sakın bir kızı öpmeye kalkma. İz bırakıyor.
Vous ne devriez pas embrasser une femme quand vous avez une arme!
- Bir hasta olduğunu unutuyorum bazen.
J'oublie que vous êtes malade.
Hep geç kalıyorum, unutuyorum.
Je suis toujours en retard, j'oublie toujours.
Bazen sardunyaları sulamayı unutuyorum teyzemin, beni nasıl azarladığını duymalısın.
J'oublie parfois d'arroser les géraniums... et tante me gronde!
Dedektif olduğunuzu unutuyorum.
J'oubliais que monsieur est détective.
- Sürekli unutuyorum.
Oui, j'oubliais.
- Evet, hep unutuyorum.
- Oh, oui, j'oublie toujours.
Bazen unutuyorum çünkü bebeğimi görmeyi çok istiyorum.
Je l'oublie parfois. Je veux tellement le revoir.
Birçok şeyi hatırlamıyorum. Hatta ne hatırladığımı bile unutuyorum.
J'oublie tout, même ce dont je me souviens.
Belki de bana öyle geliyor. Sürekli bir şeyleri unutuyorum da.
J'oublie tout, vous savez.
Ormanda yaşadığını unutuyorum sürekli.
J'oubliais que tu vivais dans une jungle!
Onu oradan çıkaracağım, hep unutuyorum.
J'oublie toujours de l'enlever.
Ama seni görünce hepsini unutuyorum.
Mais quand je te vois, je les oublie.
Ben yeni olmuş şeyleri unutuyorum.
J'oublie les choses récentes.
İlacın! Bu ara her şeyi unutuyorum.
Tes médicaments!
Kendini hâlâ kötü hissediyorsun. İçerisinin sıcağından. Hep unutuyorum.
Cette chaleur vous a mis mal à l'aise.
Herkesin okumadığını hep unutuyorum.
Mais j'oubliais, tout le monde ne les lit pas.
Bazen unutuyorum.
Parfois, j'oublie.
Kahvaltını hep unutuyorum.
Je ne pensais plus à votre déjeuner.
Böylece yalnızlığımı, çirkinliğimi ve bacaklarımdaki acıyı unutuyorum.
Pour oublier ma solitude, ma laideur, la souffrance de mes jambes.
Bazen kurmayı unutuyorum.
Seulement parfois, j'oublie de la remonter.
Sigara içmediğini hep unutuyorum.
J'oublie toujours que tu ne fumes pas.
Yüzüğümü çıkarmayı hep unutuyorum.
J'oublie toujours d'enlever ma bague.
Sürekli unutuyorum...
J'oublie toujours...
Kontes Serpieri için geçmişin olmadığını unutuyorum. Yalnızca şimdi ve gelecek var.
Que pour la Comtesse Serpieri, il n'y a pas d'hier, il n'y a qu'aujourd'hui et demain.
Biliyorsunuz, Burda olmadığını unutuyorum.
Je n'arrête pas d'oublier qu'il n'est pas là.
Beni o kadar sinirlendirdin ki ne diyeceğimi unutuyorum!
Je suis trop furieuse pour retrouver mes idées.
Senin bir tanriça degil, kadin oldugunu unutuyorum.
J'oublie que tu es une femme, non une déesse.
Umurumda bile değil. Evime geliyorum, mutluyum ve unutuyorum.
Mais dès que je retrouve ma douce, j'oublie tout.
Bazen senin hala bir çocuk olduğunu unutuyorum.
J'oublie parfois que vous êtes encore une enfant.
Bazen bunun amacını unutuyorum.
Il m'arrive d'oublier pourquoi on la fait.
Çok şeyi unutuyorum.
J'ai tendance à oublier.
Bazen ben bile unutuyorum bunu.
Moi, je l'oublie quelques fois.
Ah, neredeyse unutuyorum :
Et encore!
Hepsini kaybediyorum, unutuyorum...
Je vais tout perdre, tout oublier...
Yeni ismini hep unutuyorum.
je veux dire Catherine...
Bunu her zaman bir yerlerde unutuyorum.
Je l'oublie tout le temps.