Uzmanım translate French
2,676 parallel translation
Şu an sadece kitaplar üzerinde uzmanım.
Je suis experte en livres maintenant.
Ben bir uzmanım ama bahisler daha yüksek olamazdı.
Je suis doué. Mais l'enjeu est important.
- Ben bir uzmanım.
je sais de quoi je parle.
Ben bir teknik uzmanın. Teknolojik... Ben bir uzmanım.
Je suis l'expert en technologie, le technicien... je suis l'expert.
Hayır, sadece merak ettim. Hayalet uzmanımız şimdiden tırstı.
Notre spécialiste des fantômes a la trouille.
Adı Glenn, bizim merkeze gitme uzmanımız.
C'est Glenn, notre expert pour les raids en ville.
Kadın doğum uzmanımız şehirde bile değil.
- Notre obstétricien est en vacances.
Bu sabah, pediatri uzmanımız bizi buraya yolladı.
Ce matin, notre pédiatre nous envoie ici.
Sefu, yarın ben kardeşinin kalbindeki hasarı düzeltirken Plastik Cerrahi uzmanımız Dr. Sloan da Kondo'ya yeni göğüs kafesi hazırlayacak.
Sefu, je répare l'anomalie cardiaque de votre frère demain, et le Dr Sloan, chef plasticien, reconstruira le sternum de Kondo.
Morgda görevli bir uzmanım.
Spécialiste des affaires mortuaires.
Anestezi uzmanımız da geldiğinde...
Dés que l'anesthésiste est prêt.
- Toni. Doğaüstü olaylar uzmanımız.
Toni, notre expert en surnaturel...
Sana göre, iki kadınım olduğu için bu konuda uzmanım. Diyorum ki, sende dergaha katıl.
Et puisque selon toi, j'en ai 2, je suis un expert et je dis, rejoins un monastère.
Görünüş uzmanım Josh'la tanış.
Mon maître du déguisement, Josh.
Kamuoyu uzmanım geçen hafta ayrıldı.
Vous savez peut-être que mon spin doctor est parti.
Kamuoyu uzmanım ne tavsiye ediyor?
Qu'en pense ma chargée de communication?
Yeni kamuoyu uzmanımla tanıştırayım, Katrine Fonsmark.
Ma nouvelle chargée de com, Katrine Fonsmark.
Ben artık kıdemli satış uzmanıyım.
Je suis le responsable des ventes.
Sanırım yüzümüzde açık bir şekilde ama biz onu göremiyoruz. Bu konuda uzman mısın?
C'est sous notre nez et on le voit pas.
Ben değerli taş uzmanıyım. Bu doğru.
- Je suis expert en pierres précieuses.
Nerden biliyorsun, uzman mısın? - Bu tür şeylerin nasıl çalıştığını bilirim.
- T'es devenu expert en ascenseurs?
İkisinin de uzmanıyım ben.
Dans ces deux domaines, je suis le maître.
Uzman mı kesildiniz şimdi?
Tu es maintenant cette experte?
Ben teknoloji uzmanıyım.
- Je suis l'expert en technologie.
Şimdi de ortaçağ uzmanı mı oldun?
T'es un expert en Moyen-Age?
Modelleme uzmanı mı?
Consultante en science décisionnelle?
Beni bir uzman olarak getirdiler, ama bunun ne olduğu hakkında hiçbir fikrim yok
On m'a propulsé expert, mais je ne comprends rien à tout ce foutoir.
DOKTOR NORMAN RUSSELL'IN EVİ, KAHALA Yani Hawaii'nin en iyi tsunami uzmanı ona ihtiyacımızın olduğu günde ortadan kayboluyor.
L'expert en tsunamis d'Hawaï disparaît le jour où on a le plus besoin de lui?
Çocuk hastalıkları uzmanınız sizinle bu konuyu konuşmadı mı?
- Le pédiatre est pas encore passé?
Ve ilkyardım uzmanı, burun boşluğunda kan bulmuş.
L'examen médical a permis de détecter du sang dans sa cavité nasale.
Walter Reed'deki müşterimi aramalıyım. İyi bir prostetik uzman önerebilir.
Je contacterai un de mes clients, il m'indiquera un spécialiste des prothèses.
-... sadece uzman doktora ihtiyacım yoktu.
- Mon Dieu!
Kim Myung-kuk, Eşek tablosunun uzmanı mı?
Kyomia? Le plus célèbre des peintres, connu pour ses représentations d'ânes?
Ben uyduları veya radyasyonu bilen bir uzman değilim, karantinayla ilgili ölçümler bize söylenenden farklı görünüyor.
Je ne m'y connais pas en satellite ou en radiation, mais leur communiqué ne semble pas justifier une telle quarantaine.
Sayın Montag'ın söylediğine göre, bu konularda kendisi uzman değil, ama kendisi bu konularda konuşmaktan yine de geri durmuyor.
M. Montag a avoué lui-même ne pas s'y connaître, mais ça ne l'a pas empêché de parler.
Şimdi bunları bu Marslı Çocuk bu uzman mı getirdi?
Ils auraient fait venir un expert ès Mars?
Nesep uzmanı mı oldun?
Deviens-tu experte en généalogie?
Ben halkla ilişkiler uzmanıyım.
Je suis dans les relations publiques. - Je suis...
- Hırsızlık uzmanı, tamam mıdır?
Entrée par effraction, expert.
Bir uzman tahmininde bulunacağım yalnızca ama...
- Bien, ce n'est qu'une supposition, mais...
Bir Vahiy Kitabı uzmanıyla görüşüp daha çok şey öğrenmeye çalışırım.
Je peux demander à un spécialiste de la question.
Uzman görüşüne ihtiyacım var ama seninle idare edeceğiz.
j'ai besoin de l'avis d'un expert, et vu que tu es là, tu vas m'aider.
Interpol'e göre... James Aquino bir yıkım uzmanı ve dokuz ülkede aranıyor.
D'après Interpol, James Aquino est recherché dans neuf pays.
Basit bir deri altı cihaz yerleştirme operasyonunda uzman bir doktor size yardım ediyor.
Vous avez un titulaire qui vous assiste pour une simple insertion d'un dispositif sous cutané
Çok aşırı orgazm olduğundan mı? Seni uzman yapan bu mu?
Vu que tu jouis beaucoup, tu es experte?
Koreli vuruş uzmanı Fe-Nom'a alkış alalım.
Réservez un accueil Wonderdog pour Phe-Nom, le spécialiste coréen de l'amorti!
Cinsel davranış bozukluğu uzmanıyım. Maalesef geçtiğimiz günlerde size çok yanlış bilgiler verilmiş.
Je suis un vrai docteur de la sexualité humaine. on vous a enseigné des erreurs ces derniers jours.
Ben niye ensest alanında uzman olmayayım.
Qu'est-ce qui vous fait croire que je ne suis pas... - spécialisée dans les incestes?
Uzman mısın?
C'est vrai?
İyi de ben sadece tarım uzmanıyım.
Je suis une simple agronome, bon sang.
Evi alan adam kötü bir boşanma süreci yaşayan zengin bir İnternet uzmanı bir başına kalmış ve arkadaşa ihtiyaç duyduğundan bir süre yanında takılmamı istedi.
L'acheteur est très riche et traverse un divorce difficile. Il est seul, il a besoin d'un ami. Il m'a demandé de rester.