English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vac

Vac translate French

58 parallel translation
Hiç yönetmen görmedim. Daha çok bir tezgahtar ya da sıvacıya benziyorsun.
Je n'en ai jamais vu, mais tu as plutôt l'air d'un garçon de café ou d'un maçon.
Sıvacılar, 3.21.
Un plâtrier, 3,21.
" Schussnigg, Willi, 48, sıvacı, Hamburg doğumlu.
" Schussnigg, Willi, 48, plâtrier, né à Hambourg.
VAC ÇIKIŞI Yasak alana giriyorsunuz.
Cette manœuvre est interdite.
- Sizi görüyorum, Hava Kurtarma.
Ç - Je vous vois, Air-Vac.
Hava Kurtarma ile iki ciddi travma getiriyoruz.
Nous arrivons sur Air-Vac 1 avec deux gros traumas.
- Devam et Hava Kurtarma Bir.
- J'écoute, Air-Vac 1.
Electro Vac Duchess, Prenses Modeli, ve babanla onun hakkında uzun bir konuşma yapmıştık.
Le modèle Duchess ou Princess. Votre père et moi avons beaucoup discuté.
Delgiyi çalıştırın.
Préparez le Sea-Vac.
- Deniz delgisi atıldı.
- Sea-Vac lancé.
Sıvacı kuşu!
Une petite sittelle!
Sıvacı kuşu.
Tiens, une petite sittelle.
- Araştırıyoruz. Teşhircilikten sabıkası olan bir sıvacı var. Maalesef, geçen ay bir 44'lükle vurulmuş.
- On a un plâtrier avec des antécédents d'exhibition, mais il vient de se buter avec son 44.
"Nash yaşıyor.'Çekim'yönüne giden Jimmy'nin peşinden gidiyor."
"Nash est vivant. " ll court après Jimmy, vers Le Vac.
Çekim nedir?
C'est quoi, Le Vac?
Alçı ve Sıvacılar Sendikası, sağlık giderlerinizi karşılıyor, değil mi?
Les frais médicaux sont pris en charge, hein?
Git marangozluğu, sıvacılığı öğren.
Mais qu'as-tu fait soudainement pour être si intelligent, Rohit?
Restorana sıvacı geldi bugün. Her yeri dağıttı.
Les inspecteurs sont venus aujourd'hui, c'est le bordel.
Biraz tatil izni kullan.
Prenez donc quelques vac'.
Hastanenin ilk "VAC" lı hastasıydım.
J'étais le premier à bénéficier de la cicatrisation par pression négative.
İyiyim, garaj için yeni elektrikli süpürge aldım.
Je viens d'acheter un nouveau Shop-Vac pour mon garage. Le moteur de l'autre a cramé la nuit dernière.
Benimkinin motoru dün akşam yandı. Öyle mi? Evet, onlarda oluyor öyle.
Ça arrive avec les moteurs des aspirateurs Shop-Vac.
Kayehla janees, putaak graszh, ish nin fas du hap vac nal.
Kayehla janees, putaak graszh, ish nin fas du hap vac nal.
Islaklığı da emiyor.
Il s'agit du Wet Vac.
- Babam sıvacıdır.
Mon père est chef plâtrier.
Müdürler, kimyasal saldırı şüphesiyle havalandırmayı kapatmışlar. Gidip bir bakalım işte.
Ils ont éteint le H-VAC au cas où c'est un gaz.
Bir mini-vac!
- Un aspirateur de table!
Böyle bir güç ile onun varlığı insanlık için bir tehdit olurdu ama biz onu yeniden canlandırıp beyninin her hücresine Bio-Vac zerkettik.
Avec une telle puissance, c'est une menace pour l'humanité, Mais, après leurs redonner vie, et rechercher jusqu'à la derniére matière cérébrale, nous pouvons déterminer son emplacement.
Molekül süpürgesi!
Le "particle-vac"!
Bütün paramı molekül süpürgesine verdim, Maura.
J'ai tout investi dans le "particle-vac", Maura.
Nasıldı tati- - Hoş geldin.
Comment se sont passées tes vac- -
Beyaz göğüslü sıvacı kuşu.
La sitelle à poitrine blanche.
H-VAC bölümünü bulmalısın, en güneydeki köşede.
Cherche le système de ventilation. C'est au coin sud-est.
Tatil için Cancun'a gidiyorum.
Ok, je pars en vac en van à Cancun.
Brandon Boyd, VAC Kapital'de simsar ve öncü serbest fonu var.
Brandon Boyd, trader à VAC Capital, un important fonds d'investissement.
VAC Kapital, biliyorum.
VAC Capital. Je sais.
- VAC Kapital'i duydun mu hiç.
Vous connaissez VAC Capital? Bien sûr.
Tahminin VAC Kapital bu şekilde kalmasını planlıyor.
Et j'imagine que VAC Capital veut que ça reste comme ça.
- Katil sıvacı öyleyse.
- Du plâtre. Il s'agit donc d'un ouvrier.
Söyle onlara M-VAC sistemini getirsinler.
Dis-leur d'apporter le M-VAC.
Bri, koş ve aşağıdan Colo-Vac 5000'i getir.
Brian court vite à l'ambulance et ramène le Colo-vac 5 000.
Colo-Vac 5000.
Colo-vac 5 000.
Vay canına, Colo-Vac 5000.
Colo-vac 5 000.
Gerçek balerinler, periler, dans eden şekerler... ve canlanan bir sıvacıkuşu olacak.
Ça va être vrai, des ballerines et des fées et des bonbons dansants et un casse-noisette qui prend vie.
Sıvacı kuşları da ağaç gövdesinin tepesine konup aşağı iniyor.
Quant aux sittelles, elles volent haut, puis travaillent leur descente.
Evet, sen işini bitirene kadar temiz kalması için VAC yerleştireceğim.
J'ai placé un VAC pour garder la blessure propre.
Dr. Kinney, VAC örtüsünde kan var.
Dr Kinney, il y a du sang dans le VAC.
Shop-Vac'e ihtiyacım olacak. Ve üç teneke sabuna.
Je vais avoir besoin d'un gros aspirateur et de trois boîtes de détergent Buckner.
Sargı bezi lütfen.
D'accord, wound-VAC s'il vous plaît
DİKKAT : BU CİHAZ 250 BİRİMDEN DAHA YÜKSEĞE KESİNLİKLE AYARLANMAMALIDIR.
Attention : ne pas dépasser 250 VAC
Selam Harold, tatilden döndün mü?
Rentré de vac'?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]