Vaka translate French
1,912 parallel translation
Tek umutsuz vaka ben değilmişim.
- Je suis pas le seul nul sur Terre.
Ve bayağı ilerlemiş bir vaka.
Et son cas est assez sérieux.
Hem çalıştığımız vaka hem de rüyan çocukları içeriyor.
Notre affaire et ton rêve concernent tous deux des enfants.
Las Vegas'tayken yeni bir vaka çıktı ve ona bakmak için kaldılar.
Ils sont restés à Vegas pour s'occuper d'une autre affaire.
Ne çok vaka. Hangisine bakacağınızı nasıl seçiyorsun?
Il y a tellement d'affaires, comment vous savez dans quel ordre les traiter?
Uzun süredir onunla ilgili rüyalar görüyorum. Ama bu vaka için buraya gelince bir şey oldu ve rüya değişti.
Je rêve de lui depuis très longtemps, mais cette affaire a déclenché un changement dans ce rêve.
- Öteki vaka.
- L'autre affaire.
- Hangi vaka?
- Quelle affaire?
Dedektife bir göz atıp arayacağını söylediğin vaka.
Vous avez dit à cet inspecteur que vous le rappelleriez.
Burada vaka üzerinde çalışıyorum evlat.
Aucun. Je travaille, là.
Görünüşe göre umutsuz vaka.
C'est un cas désespéré, apparemment.
Bu yedi haftada beşinci vaka, ve hepsi orta sınıf çalışan kadınlar, tecavüz edilmiş, dövülmüş ve atılmış.
C'est la cinquième en 7 semaines, à chaque fois des femmes actives, revenus moyens, abusées, violées, et ensuite abandonnées.
Charlie, yardım etmeye çalıştığımız insanlar zatewn ümitsiz vaka.
Les gens qu'on tente de sauver sont des causes perdues.
O adam umutsuz vaka.
Ce type est un pique-assiette.
Ne yazıkki şu an var olan teknoloji ile şimdiye kadar sadece iki tane başarılı vaka kaydedildi, o yüzden pek tavsiye etmiyorum.
Pas dans son intégralité et il peut rester des bribes de simulation. On ne sait pas encore très bien gérer ça.
Umutsuz vaka.
Sans espoir.
Kırmızı kafa, şu kısa boyluya bir vaka verdi çünkü onu ilginç bulacağını düşünmüş.
La rouquine a donné un cas au petit, car elle croyait qu'il le trouverait intéressant.
Elbette, Blair de umutsuz bir vaka.
Bien entendu, Blair est déterminée à la rencontrer.
İç savaş esnasında testislerinden vurulan bir askerden seken sperm taşıyan merminin yan tarlada çalışan bir kadının uterusuna saplandığıyla ilgili bir vaka raporu var.
Il y a eu un cas d'un soldat lors d'une guerre civile qui a été touché aux testicules et la balle a transporté le reste de ses testicules dans l'utérus d'une femme qui travaillait dans un champ voisin.
Bu benim bilmemi istemediğin vaka ile mi ilgili?
De votre patient secret?
- Siz acil bir vaka değilsiniz.
Vous n'êtes pas une urgence.
Basit alkilleyici maddeler, vaka çözüldü.
Un simple agent d'alkylation, cas résolu.
House, bu senin sevdiğin türden bir vaka.
House, c'est le genre de cas que vous adorez.
Bence bu vaka bir bahane ve buraya daha kişisel bir nedenden dolayı geldin.
Je pense que cette affaire est un simple prétexte et que tu es ici pour une raison plus personnelle.
Hâlâ Eddie'nin ümitsiz vaka olduğunu düşünüyorum ama en azından kendi için iyi bir şey yapmaya çalışıyor.
Je pense toujours qu'Eddie est une cause perdue, mais... au moins, il agit,
Asla unutamayacağım 4846 ad ve vaka.
Ça fait 4846 cas et noms que je n'oublierai jamais.
4846 vaka arasında, hayır.
Pas en 4846 cas.
Sizin vaka'nız olur.
Venez défendre votre cause.
İntiharlık vaka oluverdim, arkadaşım beni öldürmeye yeltendi silahım araklandı ve bizse hâlâ siktiğim Bruges'ündeyiz.
Je suis suicidaire, mon ami a tenté de me tuer, je me fais prendre mon arme, et on est toujours à Bruges de merde.
" Gizemli vaka...
" La mystérieuse affaire de...
Gordon Stewart Northcott, üç kez birinci derece cinayet işlemekle suçlanıyorsunuz. Ayrıca savcılıkça incelenmekte olan 17 vaka daha var.
Gordon Stewart Northcott, trois chefs d'accusation de meurtre au premier degré pèsent contre vous et 17 autres sont en révision par le bureau du procureur.
Biraz trajik bir vaka.
C'est vraiment un pauvre type.
Sıradan bir vaka, küçük dostum.
Tout mais pas ça, bonhomme.
Orta yaşlı bir kaybedenin, kendinden çok daha genç başarıya aç yeğenini ayartmaya çalışmasından ibaret basit bir vaka.
Un simple cas d'un nul d'âge mûr qui tente de séduire sa jeune nièce à l'avenir prometteur.
Bugün bir vaka kafama takıldı. Peki.
Je voulais ton avis sur un cas bizarre que j'ai vu aujourd'hui.
Geçen yıl da Oscar'ın garip davranışlarda bulunduğu birkaç vaka oldu.
Il y a en eu plusieurs l'année dernière dans lesquels Oscar a eu un comportement perturbateur.
- Annem kayıp vaka.
Ma mère est une âme perdue.
Annen kayıp vaka, öyle mi?
Ta mère est une âme perdue, c'est ça?
Ender görülen bir vaka.
C'est plutôt rare.
1923 ten beri sadece yüz vaka görülmüş.
100 cas depuis 1923.
Bu böbrek yetmezliğiyle ilgili basit bir vaka.
Docteurs, un problème rénal.
İlginç bir vaka.
Cela peut t'intéresser.
o dediğiniz sadece bir suç şebekesi yönettiğinizde işe yarar. Sizin gibi vaka yerinden kaçarken işe yaramaz.
Ça fonctionne si t'es un criminel de génie, pas quand on t'a vu t'enfuir du lieu du crime.
- Bir vaka üzerinde çalışıyordum.
- J'étais sur une affaire.
Ve hepsini bir vaka numarası altında toplamış.
Elle a tout classé sous le même numéro de dossier.
Bir vaka olduğunda hep konuşacak birini isterler.
Ils veulent toujours parler des affaires qui sortent.
ViCAP'e gittim, dört ay önce Carolina'da benzer vaka olmuş.
Le travesti. ViCAP m'a trouvé un cas similaire, en Caroline, il y a quatre mois.
Buradaki belgelerimizle bu bizim için çok kolay bir vaka olur.
Ce serait un dossier facile à monter avec tout ce qu'on a.
Bu ilginç bir vaka.
C'est un cas intéressant.
- Balıkçının ölümü kapanmamış bir vaka.
Bonasera.
Sam, zor bir vaka.
Sam est un cas difficile.