Vampire translate French
4,818 parallel translation
Thierry başka bir vampiri öldürdü.
Thierry a tué un vampire.
Vampirliğin getirdiği aldatma yöntemlerinden birisi.
Un tour de vampire.
Nasıl oluyor da etrafta kimse yokken benimle konuşmaya geldiğin zaman bir anda bana vampir olduğunu söylediğini ve beni etki altına aldığını hatırlıyorum?
Pourquoi, quand tu viens me voir et qu'on est seuls, je me rappelle que tu m'as dit être un vampire en train de me contrôler?
Laskey 1.ci, senin Saha Eğitim Memur'un olmak istememiştim ama boş boş durmaktan iyidir.
Laskey. Tout d'abord, je ne voulais pas être formatrice. Mais c'est mieux que vampire.
Genç bir vampir ve hayalet avladım. Yüksek sesle söyleyince gençlik kitabı gibi duruyor.
Je me suis occupée d'un vampire ado et d'un fantôme on dirait un roman pour ados, dit à haute voix.
Gerçekten seninle yolculuğa çıkmak istediğimi mi sanıyorsun? Amerikanın en sıkıcı en ben merkezci vampiri, sen ile birlikte?
Tu crois vraiment que j'ai envie de me promener avec toi, le vampire le plus chiant et le plus moralisateur de l'Amérique.
Vicdan yüklenmiş bir vampir görsel ikizi.
Un vampire sosie qui est accablé par une conscience.
Şimdi de uğraşmamız gereken bir vampir kelle avcımız var.
Maintenant il faut négocier avec un vampire chasseur de primes.
Vücudunda vampir kanı olmasının iyi yanı bunun yeni bir vampir yaratmanın ilk adımı olmasıdır.
La bonne nouvelle c'est qu'avoir du sang de vampire dans ton système est l'étape numéro un dans la création d'un nouveau vampire.
Oda arkadaşımı bir vampir öldürdü.
Ma coloc a été tuée par un vampire.
Senin peşine düşmek, seninle eşit olmak için vampire dönüşmek istedim. Seni bulmam ne kadar sürse de her hareketini takip edebilmeyi istedim.
Je me suis transformée en vampire pour te chasser, pour que les règles du jeu soient équitables, pour traquer le moindre de tes déplacements aussi longtemps que ça me prendrait jusqu'à te trouver, et je l'ai fait
Bence bir vampir onu buldu boğazını kopardı ve onu o çatıdan aşağı attı.
Je pense qu'un vampire l'a pourchassée, lui a tranché la gorge, et l'a jetée de ce toit.
Eğer içimizden birisi hainse, o da muhtemelen sizin vampir liderinizdir.
Si l'un de nous est un traître, c'est sûrement ton aspirant chef vampire.
Teknik olarak evet, çünkü sen bir vampirsin.
Techniquement oui, car tu es un vampire.
Evet, doyumsuz bir kan şehveti taşıyan Monterrey deşici vampiri.
L'insatiable et assoiffé de sang vampire éventreur de Monterrey.
Sen bir vampirsin, mağara adamı değil.
Tu es un vampire, pas un homme des cavernes.
Bu arabayı çalmana yardım ettim kendi babasını öldüren bir vampir olduğumu öğrendim ama yine de yere çöp atmıyor muyum?
Je t'ai aidé à voler cette voiture, j'ai découvert être un vampire qui a tué son propre père, et pourtant je n'encombre pas?
Lütfen Damon'u Vampir Amnezisi 101'in başına geçirerek delilik etmediğimi söyle.
S'il te plait, dis-moi que je n'ai pas perdu la tête en laissant Damon se charger de l'amnésie du vampire 101.
Eğer ona yaklaşabilirsem yani biyoloji dersini alabilirsem belki oda arkadaşımızın vampir tarafından öldürülmesini neden örtbas ettiğini öğrenebilirim diye düşündüm.
J'ai pensé que si je pouvais me rapprocher de lui, c'est-à-dire dans sa classe de biologie, je pourrais comprendre pourquoi il a couvert le meurtre de notre coloc par un vampire, et il est aussi possible
Bütün gününü beni bir vampir olduğuma ikna etmekle geçirdin.
Tu as passé la journée à essayer de me convaincre que je suis un vampire.
... ama belki babamızı öldürmek ve seni vampir yapmak üstüne onunla ilgili gelen tüm o olaylar beni insanlardan beslenip, sonra kafalarını koparan bir vampir hâline getirmiştir.
Mais peut-être que tuer notre père et le transformer en vampire et tout le traumatisme qui en découle est ce qui m'a fait devenir un vampire qui se nourrit de gens et leur arracher la tête, mais comme je n'ai pas tous ces souvenirs
Bak, bence o bizi arayana kadar bırakalım Stefan Stefan'lığını yapsın. Omuzlarında 100 yıllık vampir suçluluğunu taşımayan eğlenceli, takmayan, sarhoş Stefan.
Je dis que jusqu'à ce qu'elle rappelle, laissons Stefan être Stefan, le Stefan amusant, insouciant, ivre sans 100 ans de la culpabilité de vampire sur ses épaules.
Şimdi bana Bonnie'yi bulduğunu söyle çünkü elimde hikâyenin kahramanı olduğunu unutan aç bir vampir var.
Dis-moi que tu as trouvé Bonnie car j'ai un vampire affamé qui a oublié être le héros de l'histoire.
Ben vampir olmadan önce beni bir keresinde dönme dolabın tepesine çıkartmıştın.
C'est toi qui m'a fait grimper au sommet d'une grande roue une fois avant que je sois une vampire.
Liseye geri dönen 164 yaşında bir vampirim. O yüzden bunun seninle bir ilgisi olduğunu tahmin ediyorum.
Je suis un vampire de 164 ans qui veut retourner au lycée, j'imagine que ça a un rapport avec toi.
Vampir olmak beni değiştirdi.
Devenir un vampire m'a changée.
Peki nasıl vampir oldun?
Comment es-tu devenue vampire?
Vücudunda vampir kanı var gibi görünüyor Jesse. Bu da demek oluyor ki ya iyileşmeye ihtiyaç duyduğun ana kadar yaralıydın. Ya da biri seni vampire çevirmek istiyor.
Il apparaît que tu as du sang de vampire dans ton système, Jesse, ce qui veut dire que tu as été blessé au point d'avoir besoin d'être secouru, ou quelqu'un veut te transformer en vampire.
Vücudunda vampir kanı olmasının iyi yanı bunun yeni bir vampir yaratmanın ilk adımı olmasıdır.
La bonne nouvelle c'est qu'avoir du sang de vampire en toi est la première étape de création d'un nouveau vampire.
Hamile vampir diye bir şeyle karşılaştın mı hiç?
Tu as déjà vu un truc sur une vampire enceinte?
Neden yüz yıldan yaşlı bir vampir birkaç cadı grubuyla birlikte Midlothian şehir haciz mallarında toz toplayan bir şeyi bulmak istesin ki?
Pourquoi un vampire de plusieurs siècles avec des groupies sorcières serait si désespéré de trouver un truc couvert de poussière dans la fourrière du comté de Midlothian?
Hadi aşırı derecede güçlü, aklını oynatmış antik bir vampirle kavga et.
Cherche la bagarre avec un ancien vampire très puissant et dérangé.
Yani yemekten zehirlenen bir vampir misin?
Tu es une vampire avec une intoxication alimentaire?
Evet Matt... Yemekten zehirlenen bir vampirim. Çok daha büyük problemlerle dolu bir odada duruyorum.
Oui, Matt, je suis une vampire avec une intoxication alimentaire, au milieu de problèmes plus graves, ne me regarde pas comme si tu n'avais jamais vu de vampire vomir et réfléchis à un moyen de briser leur compulsion.
Onları vampire dönüştürmekten başka büyüyü kıracak bir yol bulamıyorum.
À part les transformer en vampire, impossible de briser leur compulsion.
Ben olsam hamile vampir yerine hiç demezdim.
Je n'appellerai pas une vampire enceinte rien.
Bizim yanımızda, kitap kulübü ve Janice Pinkerton var. - Vampire çocuklarla konuştunuz mu?
- En plus de nous, c'est le club de lecture et Janice Pinkerton.
Seni kim vampir yaptı?
Qui t'a transformé en vampire?
Kötü bir şeymiş gibi söyledin.
T'es un vampire aussi? Tu dis ça comme si c'était une mauvaise chose.
Vampir olmanın ilk kuralı ne kadar harika olduğunu fark etmektir!
La première règle d'un vampire est de réaliser à quel point tu es génial.
Onu incitmiş olabilirsin ama aynı zamanda kanınla onu iyileştirebilirsin de.
Tu es un vampire maintenant. Tu l'as peut-être blessé, mais tu peux aussi le soigner avec ton sang.
Yurdun 4. katında vampir moduna girmemden mi korkuyorsun?
Tu as peur que je me la joue vampire au 4eme étage des étudiants?
Evet, ona vampir açlığını alkol ile bastırma sanatını öğretiyorum.
Je lui ai appris l'art de sublimer la faim d'un vampire par de l'alcool de grain.
Dur tahmin edeyim, bunları küçük vampir kobaylarında kullanıyorsun, değil mi?
Tu les utilises dans ton petit labo à vampire, n'est-ce pas?
Eğer sorulara doğru düzgün cevap verirsen, sana tatlı mı tatlı vampir kanımdan vereceğim ve seni hemencecik iyileştireceğiz.
Si vous me répondez correctement, je vous donnerai un peu de mon délicieux... sang de vampire, et nous vous guérirons ainsi.
Üzerinde deney yapabilmek için bir çocuğu vampire dönüştürmek ha.
Transformer un enfant en vampire pour que tu puisses faire des expériences sur lui?
Jesse'yi yeni tür bir vampire dönüştürmek istemiştim.
J'ai voulu transformer Jesse en un nouveau type de vampire.
O da vampirdi.
Et lui un vampire.
Klaus'un vampir kanı vücudunda dolaştığı için böyle oldu.
Le sang de vampire...
Bu da ikinci adım.
La bonne nouvelle c'est qu'avoir du sang de vampire dans ton système est la première étape dans la création d'un vampire.
Denek insandan vampire yaklaşık 14 günde geçti.
Le sujet s'est transformé en vampire en approximativement 14 jours.