Van gogh translate French
396 parallel translation
Gün ışığını resmeden Van Gogh olursun.
Je suis Van Gogh peignant un pur soleil.
Ve bizler ise bunlara sanki birer Van Gogh ya da Rembrandt gibi bakıyoruz.
Et on se pâme devant, comme devant des Van Gogh!
Bay Van Gogh, Dr. Bosman'ın hakkınızda yazdığı raporu okuduk.
M. Van Gogh, le Dr Bosman nous fait un rapport sur vos progrès ici.
Bay Van Gogh? Sizce komitenin verdiği karar adil miydi?
M. Van Gogh, pensez-vous que la décision du Comité est injuste?
Van Gogh.
Van Gogh.
Bir sene önce buraya bir vaiz olarak geldi. Vincent Van Gogh.
Il est venu il y a environ un an en tant que prêcheur.
- Vincent Van Gogh.
- Qui êtes-vous? - Vincent Van Gogh.
Bu Hollandalı Bay Vincent Van Gogh.
Et voici M. Vincent Van Gogh de Hollande.
Neden Bay Van Gogh'u odasına götürüp kurallarımızı anlatmıyorsun...
Si vous accompagniez M. Van Gogh dans sa chambre et lui expliquiez quelques-unes de nos règles?
Bunun ışığında ve hastaya yaptığım muayene ışığında profesyonel görüşüme göre Bay Van Gogh'un bu tesiste ciddi bir şekilde gözlemlenip tedavi görmesi gerekli olacaktır.
Par conséquent et prenant en considération l'examen du patient, mon opinion en tant que professionnel est qu'il sera nécessaire que M, Van Gogh reste sous observation et prolonge son traitement dans cette institution,
Van Gogh, Vincent, Haziran 14.
Van Gogh, Vincent, 14 juin.
O gerçek bir Van Gogh.
- C'est un vrai Van Gogh.
Van Gogh ne derdi biliyor musunuz?
Vous savez ce que disait Van Gogh?
Van Gogh ne demişti?
Alors? Que disait Van Gogh?
Van Gogh, çok içerdi değil mi?
Van Gogh buvait beaucoup, non?
Van Gogh, çarpıcı milyoner birine açıklanamayacak bir şey söylemiş.
Il a eu un mot etonnant, Van Gogh. Un mot intraduisible en millionnaire.
Matisse, sanırım, Hong Kong ofisine ve Van Gogh...
Le Matisse est pour le bureau de Hong-Kong.
Bence yatta mükemmel olur.
Et le Van Gogh sera très à sa place sur le yacht.
Bu da benim küçük Van Gogh'um.
Mon petit Van Gogh... Monet...
- Van Gogh mu?
- Van Gogh?
Kraliyet Akademisindekiler gibi değil. Yine de hiç yoktan iyiler, değil mi?
C'est pas du Van Gogh, mais il faut le faire!
Van Gogh'ta da vardı, ama sonra kulağını kesmek zorunda kaldı kendini özgür kılabilmek için.
Van Gogh l'avait, mais il a dû se couper l'oreille pour se libérer.
van Gogh'un imza olarak sadece ön adını kullanması ne kadar kibarca.
Van Gogh etait si gentil de n'utiliser que son prenom.
van Gogh tozu bu.
C'est celle de Van Gogh.
Merak ediyorum acaba van Gogh da çalışmaları sırasında bu kadar zahmete giriyor muydu?
Je doute que Van Gogh se soit donne tant de mal pour ses ouvres.
Girmek zorunda değildi baba.O van Gogh'tu.
Il n'y etait pas oblige. C'etait Van Gogh.
- van Gogh, senin van Gogh'un.
- Ton Van Gogh.
van Gogh'u buldun mu?
Tu as trouve le Van Gogh?
Mükemmel bir van Gogh çalışması.
C'est un magnifique Van Gogh.
Bir van Gogh çizerken, van Gogh oluveriyor.
Quand il peint un Van Gogh, il devient Van Gogh.
Sen geceliğinle ortaya çıkıp beni kolumdan vurduğunda babanın yaptığı van Gogh tablosundan parça almaya çalışıyordum.
J'ecaillais un fragment de peinture de ton pere sur le Van Gogh quand tu es arrivee en chemise de nuit et que tu m'as tire dessus.
van Gogh?
Le Van Gogh?
Van Gogh, Vincent, Kendi Portresi.
Vincent Van Gogh, Autoportrait.
Van Gogh'a 30 metreden isabet ettirirdi.
Il pouvait atteindre un Van Gogh à 10 mètres.
Van Gogh gibi?
Van Gogh, hein?
- Herhangi bir Van Gogh.
- Un Van Gogh. N'importe lequel.
Van Gogh'a mistik bir yakınlık duyuyorum.
J'ai une attirance mystique pour Van Gogh.
Cezanne Gauguin'nin ilk eserleri ve hatta bu dönemde Vincent Van Gogh.
Cézanne, les premières oeuvres de Gauguin et même, à ce stade, Vincent Van Gogh.
Vincent Van Gogh Ayçiçeklerini yapar.
Vincent Van Gogh peint "Les Tournesols",
Vincent Van Gogh açık hava resimlerinde zeytin ağaçlarını resmetmeye başladı ve buğday tarlasındaki servileri...
Vincent Van Gogh peint "Le Champ d'oliviers" et "Champ de blé et cyprès".
Van Gogh'un ömrü boyunca sattığı kadar.
Autant que Van Gogh dans sa vie entiére.
Belki çok geç değildir. Van Gogh resim yapmaya başladığında 30 yaşındaydı.
Van Gogh a commencé à peindre à 30 ans.
Bilemiyorum. Van Gogh, hayatı boyunca bir resim satamadı.
Van Gogh n'a pas vendu une toile de son vivant.
Yıldız ışığı ile yaprak, su veya Van Gogh arasındaki bu etkileşim mavi olarak bildiğimiz rengi doğuruyor.
Cette interaction entre la lumière et les pétales- - ou l'eau, ou Van Gogh- - C'est ce qui produit le bleu.
Vincent Van Gogh Müzesi.
Le musée Vincent Van Gogh.
Van Gogh için en azından
Fais-le pour Van Gogh.
Siz'Ayçiçeği'demeden, ben Vincent Van Gogh'u yanınıza dikerim.
Le temps de dire "Tournesols", et je vous amène Vincent van Gogh.
Efendim, Bay Theo Van Gogh için biri geldi.
Monsieur, il y a quelqu'un pour M. Théo Van Gogh.
Hayır, ben Bay Theo van Gogh'u görmeye gelmiştim.
Non, je suis venu voir M. Théo Van Gogh.
Adı Vincent van Gogh.
Il s'appelle Van Gogh.
Van Gogh kendini öldürmüştü.
Van Gogh s'est suicidé.