English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vanına

Vanına translate French

291 parallel translation
Dinle Van Rumple, bazılarının milyon doları olması... kollarını diğer insanlara dolayacakları anlamına gelmiyor.
Van Rumple, un million de dollars n'autorise pas ce genre de familiarités.
Van Ellyn, eğer Bay Lincoln farkına varırsa...
Van Ellyn, si jamais M. Lincoln découvre- -
Bence hepiniz, Dr Van Straaten'ın hukuku bir kenara atmasına izin verdiğiniz için gülünç bir şekilde iradesizsiniz.
Je pense que vous avez tort de laisser le Dr faire la loi.
Neden Bay Van Gogh'u odasına götürüp kurallarımızı anlatmıyorsun...
Si vous accompagniez M. Van Gogh dans sa chambre et lui expliquiez quelques-unes de nos règles?
Bayan Van Daan'ın yatağına ıslak bezi koymam gibi.
Comme l'éponge mouillée que j'ai mise dans le lit de Mme van Daan.
Petronella Van Daan'ın arkadaşlığımızı bozmasına müsaade etmem.
Je ne laisserai pas Mme van Daan gâcher notre amitié.
"Ben, Gabrielle Van der Mal, yani Rahibe Luke... " sizin ve muhterem rahibenin huzurunda bu cemaatin kutsal kurallarına... " uyacağıma ve itaatkarlığa, namusluluğa ve yoksulluğa...
" Je soussignée, Gabrielle Van der Mal, dite sœur Luc, promets à Dieu devant Votre Grâce et notre Révérende Mère d'obéir à la règle de cette congrégation et de continuer à vivre dans l'obéissance, la chasteté et la pauvreté
David ise Bayan Van Oesen'in sınıfına.
David. chez Mme Van Oesen.
Van Worden adına! Bunu ödeyeceksin, seni hergele!
Aussi vrai que je suis un Van Worden... tu me le paieras, faquin!
Dün öğleden sonra 3 : 30 sıralarında, Vegas'a uçtuk ve Van Nuys Havaalanına indik.
Hier après-midi, vers 15 h 30, on a décollé de Las Vegas, atterri à l'aéroport Van Nuys.
Acaba, Bay Sampson için dün Van Nuys Havaalanına
Dites, avez-vous envoyé une limousine pour M. Sampson
Ancak Dr. Van Gelder'in nerede yaralandığına değinmediniz.
Mais vous n'avez pas indiqué le lieu de l'accident du Dr Van Gelder.
Adams'a göre, Van Gelder problemi kendi başına yarattı.
D'après Adams, Van Gelder a provoqué son accident.
Merkezden Altın Vagon Operasyonu'na.
QG appelle Opération Gold Van.
- Merkezden Altın Vagon Operasyonu'na.
- QG à Gold Van. - Ginko.
Merkezden Altın Vagon Operasyonu'na.
QG à Opération Gold Van. QG à Opération Gold Van.
Yandaki odadan Bayan Van Hoskins'in odasına girip... mücevherleri bodruma götür.
Va dans la chambre de Mme Van Hoskins par la pièce voisine, prends les bijoux et va au sous-sol.
Daha sonrasında Van Dongen eseri dikkatlice inceledi... ve bu tabloyu kendisinin yaptığına yemin etti. O, dünyanın bilinen en iyi sanat sahtekarı.
Van Dongen l'étudia puis jura l'avoir peint lui-même!
Ailesini bulmasına yardım etmek için dün genç bir adam Alice Van Dam'ı polis merkezine getirdi.
"Alice Van Dam a été amenée hier " au poste principal par un jeune homme.
Bayan Van Niekirk, dostunuz Shack'ın küvette olmamasına şaşırdım.
Mme Van Niekirk, votre ami Shack n'est pas dans la baignoire?
Simya çalışmalarına meraklı biri olmamın yanı sıra ki bu neredeyse cıvanın hacmini arttırmama yol açıyordu falcılık konusunda da uzmanım.
Outre des travaux d'alchimie qui m'ont quasi conduit à faire croître le volume du mercure, je suis un cabaliste émérite.
# Leydenlı Rembrandt van Rijn ve Leeuwardenli Saskia van Uylenburgh'un.. #... oğlu Titus, Baba, Oğul ve Kutsal ruh adına... #... 22 Eylül 1641 tarihinde seni vaftiz ediyorum.
Je vous baptise Titus, fils de Rembrandt van Rijn de Leyde et de Saskia van Uylenburg de Leeuwarden, en ce jour du 22 septembre 1641.
# Rembrandt'ın ölümü ya da yeniden evlenmesi durumunda, servetin yarısı... #... mirasçılarına, yarısı da vasiyet eden kadının kız kardeşi Hiske'ye kalacaktır.
En cas de mort ou de remariage de Rembrandt, une moitié des dits biens reviendra aux héritiers de son sang et l'autre moitié à Hiske van Uylenburg, soeur de la testatrice.
# Dirx'in, Van Rijn'ın kendisine evlilik vaadinde bulunduğu iddiasına... #... yeterli kanıt bulunamamıştır ancak, davacı Dirx'in, Titus'ı mirasçısı olarak kabul etmeye devam etmesi koşuluyla, Van Rijn kendisine derhal 160 Florin, Dirx hayatta kaldığı sürece de her yıl 200 Florin aylık ödeyecektir.
mais condamne néanmoins Rembrandt à verser céans la somme de 160 florins, plus 200 florins par an pour le reste de sa vie, à condition que la plaignante nomme Titus comme légataire.
# Evet, Rembrandt'a açık açık söylenmeli, oğlu Titus ve Hendrickje Stoffels... #... resim, gravür, bakır levha, ağaç baskı ve benzeri sanatsal... #... ürünlerin ticaretini yapmak üzere kendi başlarına iş kurmaya... #... karar verdiler, çünkü Rembrandt'ın tüm yapıtları alacaklılarına ait olacak.
Il faut lui faire comprendre que Titus van Rijn et Hendrickje Stoffels sont convenus de créer une société pour vendre des tableaux, gravures sur papier, cuivre et bois et autres choses du même genre, dans le seul but que le bénéfice de ces oeuvres ne revienne pas à ses créanciers qui le solliciteront.
Sonra, sakladığı Van Schuyler'ın şalını aldı. Sesi boğmak ve yanık izlerini önlemek için silaha sardı ve bacağına ateş etti.
Il prend l'étole de Mme Van Schuyler, qu'il avait cachée... en entoure le revolver, pour assourdir le bruit... et se tire une balle dans la jambe.
Şimdiye dek yaşamış tüm Van Helsing'ler adına.
Au nom de tous les Van Helsing qui ont vécu.
Harika, bu tüm kızları Van Nuys Bulvarı'nın batısına çekecek.
Ça va attirer toutes les filles a l'ouest du boulevard Van Nuys.
Van Doren tekniği % 2.4 oranına kadar kusursuzlaşmıştır.
Le taux de réussite a été porté à 97,6 %
Gordon'u tanırsın Anton, Allah aşkına o bir bahçıvan.
Anton, vous connaissez Gordon. C'est un jardinier.
Bay Van Branks, üstünüzün aranmasına bir itirazınız yoktur herhalde?
Vous voyez une objection à ce que je vous fouille?
Eski karavanın yanmayacağına dair Vinnie ile 5 sent'ine iddia ya girdim.
J'ai parié 5 cents avec Vinnie que ton van ne brûlerait pas, Jimmy. Mais je me trompais.
Van Mayter, 23 - geçişine git ve Köprü bağlantılarına bak.
Van Mayter, allez au tube 23-M, vérifiez les connecteurs.
Araban ağzına dek dolu.
Il y avait plein d'affaires dans ton van.
- Dillon ve Van Kelt'in odasına bak.
- Demande à Dillon et Van Kelt. - D'accord.
Time'ın kapağına Mark Van Doren'ın oğlu olarak çıkmadı.
Il n'y serait pas en tant que fils de son père.
Minibüs Rupert Thorne adına kayıtlıymış.
Le van est au nom de Rupert Thorne.
Pamela Lillian Isley, Bölge Başsavcısı Van Dorn müebbet hapis cezasına çarptırılmanızı talep etti.
Pamela Lillian Isley, Mme la procureur Van Dorn a demandé à vous condamner à la peine maximale :
Böyle bir mitin ortaya çıkışını.. Vincent van Gogh'un hayatına borçluyuz.
C'est à Van Gogh que revient le mérite d'avoir lancé le mythe.
Van Gogh'un kulağına bakıyor olabilirsiniz.
Et si c'était l'oreille de Van Gogh?
Eğer makyaj yapılmasına ikna edemezsek Jean-Claude Van Damme, Gabe Kaplan * ile sevişiyor gibi hissedecek.
Si elle veut pas la décolorer... Van Damme flirtera avec Groucho!
"Buna rağmen " ve Başkan Van Buren'in tekrar seçilme ihtimalinin azlığına rağmen, " lehimize çıkan karar için ülkedeki en yüksek mahkemeye
Malgré cela et l'improbabilité de la réélection du président Van Buren, il a fait appel contre la dernière décision, à notre plus haute juridiction.
Bay Van Orton, ertesi gün uçağına binince eklemelerle birlikte anlaşılanın tamamından oluşan son paketini kusursuzca yenilenmiş hâliyle alır.
Demain, au décollage de son avion, M. Van Orton aura tous les accords et les avenants, un dossier complet, impeccablement révisé.
Para piyasalarında haberler şöyle. Borsa, çeşitli yüksek teknoloji şirketlerinin beklenenin üzerindeki kazançlarının duyurulmasının ardından, hem yurtiçinde, hem yurtdışında yükseldi ama Nicholas van Orton'ın hapşırdığına dair ulaşan rapor sonucu yeniden dibe vurdu.
On note une hausse générale sur les marchés obligataires après l'annonce de beaux résultats par des industries de pointe, suivie d'un repli en apprenant que Nicholas Van Orton avait éternué.
- Arabanı 10 dakikalığına ödünç almalıyım.
- J'ai besoin de ton van.
Van Blundht bir şekilde, onu yakalayan kişinin kılığına girdi sonra da herkesi aptal yerine koyarak çıkıp gitti mi?
Van Blundht s'est physiquement transformé en son geôlier et il est parti?
Onu römorkun arkasında mı yaşıyacaksın yada yanına mı alacaksın?
Il voyage dans le van, ou il galope à côté?
Şimdi lütfen grubu lanetleyip dağılmalarına neden olmadan önce Van Halen t-shirt'ümü çıkart.
Maintenant enlève mon t-shirt Van Halen... tu vas leur porter la poisse.
Güney Florida'da hangi avukat Van Ryan'ları karşısına alır?
Et tu peux me dire quel avocat en Floride... osera aller en cour contre les Van Ryan.
Polise anlatırsan Sandra Van Ryan gözaltına alınabilir.
Dis çça aux flics et on poursuit Sandra Van Ryan tout de suite.
İpuçlarına göre onu Kelly Van Ryan'ın öldürdüğü anlaşılıyor.
Ceci nous amène à conclure... que Susan Marie Toller a été tuée par Kelly Van Ryan.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]