English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vehement

Vehement translate French

19 parallel translation
Bu durumdan ötürü, kutsal bölüm tarafından ağır kafirlik şüphesi ile itham edildim.
Pour ce cas que j'ai été declaré par le Saint Office à être vehement suspecté d ´ hérésie
Vehement'i nasıl kurdun?
Comment avez-vous commencé le capital?
Vehement Şirketi. Dougbot9000 konuşuyor.
Vehement capital, ici dougbot9000.
Bilmiyorum ama geçen hafta it gibi bağış yapıldı.
Je l'ignore, mais la semaine dernière, Vehement lui a donné un paquet de fric.
Dudaklarım istemsizce titrerken iniltilerim çığlığa dönüşüyordu kollarımdan kan fışkırıyordu, el ve dizlerimin kopan bağlarıyla,
Mes lèvres tremblaient mes gémissements étaient véhément et le sang a jailli de mes mains et de mes genoux fracassés
Durumdan endişelenmeye başlıyor.
Il commence à se montrer un peu véhément.
Evet, öylesi biraz daha sert oldu gibi.
Oui, c'est un peu plus véhément.
Dilli veya dilsiz olması üzerine ateşli bir tartışma başladı.
Et alors un débat véhément a commencé... sur les règles d'avec ou sans langue.
Ama onun uyarısının ne derecede güçlü olduğunu ve resmin bütününü yansıttığını çok nadir görürsünüz.
Mais on a rarement accès au discours complet pour se rendre compte à quel point son avertissement était véhément.
Sonunda gerçek yüzünü gösterdi!
PROCHAINEMENT : Plus véhément que moi, tu meurs!
Size karşı böyle sert olan onun babasıdır.
Son père est le plus véhément à votre sujet.
Çok kötü tartışıyorlardı.
Ils s'étaient mis à l'écart, le ton était véhément.
Tabii ki var, ama şu noktada Delege Watley, bizim en önemli en güçlü muhalifimiz.
Évidemment. Mais à ce stade, le député Watley reste le plus éminent et le plus... véhément de nos détracteurs.
Komşusu biraz asabi birisi demem o ki öyle cinayet için bir gerekçe değil.
Son voisin est un peu véhément, mais, à mon avis, ce n'est pas suffisant pour l'impliquer.
Mark'ın biraz sert olduğunu biliyorum ama aslında çok tatlıdır.
Je sais que Mark est un peu véhément, mais il est vraiment gentil.
Katılmamam, bu kadar gayretli ve hiddetli bir şekilde karşı çıkmamın senin için hiçbir anlamı yok mu?
Et que je désapprouve, que je m'y oppose énergiquement et véhément ne signifie rien pour vous?
Sıradaki hedefi, Rusya düşmanı biri olacak, açık sözlü bir muhalif.
Donc sa prochaine cible est forcément un ennemi de la Russie, un véhément détracteur.
o çok gergindi.
Il était véhément.
Senin yerinde olsam, yaklaşımım seninkinden de sert olurdu.
À ta place, je serais encore plus véhément.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]