Venezuela translate French
408 parallel translation
Bunu bana öğreten çocuk şimdi Venezuela başbakanı.
Celui qui me l'a appris est aujourd'hui Président du Venezuela.
Hepsi Venezuelalı altın madencileri.
Des chercheurs d'or du Venezuela.
İçimizden üçü Fransa'da doğup Venezuela vatandaşlığına geçmiş kişiler.
Trois naturalisés vénézuéliens, mais nés en France.
Diğer ikisi ise Venezuela'da doğmuş, Fransız anne babaya sahip olan kişiler.
Les deux autres au Venezuela de parents français.
Sen Venezuela vatandaşlığına geçenlerden misin?
Vous êtes naturalisé vénézuélien?
Bir keresinde kanoyla Venezuela'ya kaçmıştı ama geri yolladılar.
Il a rejoint le Venezuela en canoë, mais il a été repris.
Bu karlı tepelerden inip, Kolombiya ile Venezuella'daki Amazon ormanlarına dalalım. Burada, "Anambe-Preto" gibi tuhaf ve egzotik kuşlar bulabilirsiniz.
Des montagnes enneigées aux profondeurs de la forêt vierge, on trouve d'autres oiseaux étranges et paradisiaques, comme l'anambé-preto en Colombie et au Venezuela.
"İnşaat tecrübesi olan işçiler aranıyor." Yukon.
Venezuela. "Cherche homme avec expérience dans la construction."
Ve Henrietta gemisinin istikameti Caracas, Venezuela.
Or l'Henrietta se dirige vers Caracas, au Venezuela.
Affedersiniz efendim, Venezüella rotasından uzaklaştık.
Ce n'est pas le cap pour le Venezuela!
Venezuela'da da, bir keresinde iguana yedim.
Et au Venezuela, j'ai mangé de l'iguane.
"Bu kadar yeter Venezuela'da yeterince kaldın."
"C'est terminé. " Gualtiero Moron ne sera plus jeté en pâture au Venezuela. "
Venezuela büyük bir ülke, öyle değil mi?
Qu'est-ce que c'est grand, le Venezuela!
Babamınki Venezuela'da.
Celui de papa au Venezuela.
Bilirsin, Venezuela'da, petrol işimiz var.
Nous avons des intérêts pétroliers au Venezuela.
Öyle ki, Venezuela petrol tekelinin başkanının kızı var...
Il se trouve que le président du syndicat pétrolier du Venezuela a une fille...
Yarın acentamı arayıp, Venezuela petrolün 50 bin hissesini almasını söylerim.
Demain, j'appellerai mon courtier pour qu'il m'achête 50 000 actions de pétrole vénézuélien.
Gemi bu sabah saat yedide Venezüella'dan yola çıkmış.
Le bateau est parti ce matin pour le Venezuela à 7 heures.
Venezuela'dan iş adamları gelmiş, iyi izlenim bırakmak için beni yanında istedi.
J'ai accepté de l'accompagner mais avec mon fiancé.
Adam Venezuela'dan döndüğünde pişmandır çünkü kadın ona şöyle der ;
A son retour on comprend qu'il s'est repenti.
Orası modern bir ülke.
Le Venezuela est un pays moderne!
- Venezuela kunduz peyniri?
- Du fromage de castor vénézuélien?
Venezuela, Vatikan, Liechtenstein, vesaire.
Le Venezuela, le Vatican, le Liechtenstein, etc.
Yönetmen 40 ÖZEL EĞİTİMLİ EKVATOR DAĞ LAMASI 6 VENEZUELA KIRMIZI LAMASI 142 MEKSİKA ÇIĞIRTKAN LAMASI
Réalisé par 40 LAMAS SPÉCIALEMENT ENTRAÎNÉS 6 LAMAS VÉNÉZUÉLIENS 142 LAMAS MEXICAINS
Almanca bir kitabın Venezuella dışından bir kitabın Arapça gizemli hikâyelerin...
Un livre en hollandais! Un autre publié au Venezuela. Des romans policiers en arabe!
Karayipler'i geçip Venezuela'dan doğruca buraya gelmiş olmalılar.
Elles seraient venues du Venezuela en passant par les Caraïbes.
Marie Bens su anda Venezüella'da bir genelevde olabilir.
Et la petite Bens est peut-être dans un bordel au Venezuela.
Orada çok genelev var midir?
Y'a beaucoup de bordel au Venezuela?
Bir arkadaşım, Eddie Fuentes, Venezuela'daki kış liginde menajerlik yapıyor.
Mon ami Eddie Fuentes. Il entraîne les ligues mineures au Venezuela.
Koç, Venezuella'da koçluğa geri mi dönüyor?
Coach reprendra-t-il sa carrière au Venezuela?
Venezuela'daki işi alamamışım.
Je n'ai pas eu le boulot au Venezuela.
Venezuela?
Venezuela?
Parayı alıp yaşlı Mikey ile Venezuela'ya mı kaçacaksın?
Tu veux prendre l'argent et partir au Venezuela avec Mikey?
Belki Venezuela bazı eğitimli balinaları kullanabilir.
Peut-être que le Venezuela utiliserait des baleines entraînées.
Venezüella'da, Caracas'ta.
Il vient de Caracas, au Venezuela.
Farklı şirketler altında, kahve çekirdeğinin fiyatı kontrolümde. Venezüella, Brezilya, Bolivya, Jamaika ve Gabon'da.
Derrière diverses firmes, je tiens le café... au Venezuela, Brésil, Bolivie, Jamaïque et Gabon.
Bu arada Caracas, Venezuela'da da Maracaibo Gölü ve çevresindeki... petrol rafinerilerinin kontrolünü ele geçirmeye yönelik şiddetli çarpışmaların yaşandığı bildirildi.
Par ailleurs, on apprend qu'au Venezuela, la lutte est toujours acharnée pour le contrôle du lac Maracaibo et des installations pétrolières de la région.
Venezuela'nın 160 km açığında.
A 86 milles nautiques du Venezuela.
Ben Venezuela'ya gidiyorum, o yüzden yerime bakmalısın.
Je pars pour le Venezuela, et c'est toi qui couvres, O.K.?
- Bolivardı! Bolivar, Venezuela'nın para birimidir.
Le bolivar est l'unité monétaire du Venezuela.
Arkadaşımız Venezuela'ya gidiyor.
Notre homme part pour le Venezuela!
Venezuela çok güzeldir.
C'est si beau le Venezuela!
Venezüella.
Venezuela.
Venezüella, neden?
Au Venezuela, pourquoi?
Venezüella örümceklerinizden biri Manley'nin tabutuyla buraya gelmiş.
L'une de vos araignées du Venezuela a dû voyager dans le cercueil de Manley.
- Venezüella'da, değil mi?
- Au Venezuela?
Biri bana Venezzüela'ya gittiğini söylemişti.
On vous disait au large du Venezuela.
Venezuela ve Kolombiya üzerinden bir kamyonla.
Il faut traverser le Venezuela et la Colombie en camion.
Bu aranan Venezuela numaralarını kontrol ettin mi?
Vous avez contrôlé les appels au Venezuela?
Khrushchev'e karşı Moskovadaki Kitvhen müzakereleri... ve Venezuelladaki olaylar...
Contre Khrouchtchev au débat de cuisine à Moscou... et bombardé de pierres par une foule en colère au Venezuela...
yavaş ol, Venezüella'yla görüşüyorum.
Tranquille, mec. Je suis au téléphone avec le Vénézuela.