Veni translate French
41 parallel translation
Ve renal veni bağla... ... ve arteri ve üreteri, ve çapraz birleştir.
Liez la veine et l'artère rénale, et aussi l'uretère et sectionnez-les.
İşte çelişkili sol böbrek veni... ... aortanın önünde.
Voici l'artère rénale gauche anormale, là, en arrière de l'aorte.
Entil'Zha veni. Durhan, bir şey daha.
demandé une chose.
Telgraf direklerinde bayraklar... Her kapı ve pencerede bayraklar... İpleri rüzgarda uçan, yerlere serilmiş bayraklar...
Accrochés aux poteaux, pendus aux lauriers, à chaque porte, à chaque fenêtri étalés sur le sol ou battant à des cordes au gré du veni
Yine "Geldim, gördüm, yendim." mi?
Veni, vidi, vici,
Geldik, gördük de daha yenmedik
Veni, vidi, ç Vici ç
Ülkemizde yaşlı bir kovboy var.
À la campagne, j'ai un vieux cow-boy que je fais veni...
Ve kutsal ruh geldi.
"Veni sancto spiritus".
Sam'in karaciğerinden sağ lobu, hepatik veni ve hepatik arteri çıkardı ve Kayla'ya nakletti.
Il réséqua le lobe droit, la veine hépatique, et l'artère hépatique du foie de Sam. et les greffa à Kayla.
Geldim, Kutsal Ruh, işte bak Tanrı'nın haçı.
Veni, sancte spiritus ecce crucem domini.
Pıhtı hepatik veni tıkadığı için karaciğeri çalışmıyor.
Son foie ne marche plus. Des caillots bouchent la veine hépatique.
Gittim, gördüm, yendim.
Veni, vidi, vici.
Şuradaki bir veni kullanabilirsin sadece.
Vous ne pouvez utiliser qu'une veine particulière dans cette région. - Ok.
"Geldim, gördüm, yendim" gibi.
Comme "Veni, vidi, vici"?
Buradakilere, "Geldim, gördüm, yendim" deseydim nasıl olurdu?
Si je leur disais "Veni, vidi, vici", qu'est-ce qu'ils entendraient?
Geldim, gördüm, yendim.
Veni, vidi, vici.
Veni, vidi...
Veni, vidi,...
Sağ juguler veni kullan, Dr. Avery.
{ \ pos ( 192,220 ) } Passez par l'IJ gauche. Ça vous donnera une approche plus directe.
Burada kalır ve bitirebiliriz. yada yeni bir iş.
Vous pouvez rester ici et de la finition, que certains de la nature ciudãþenii ou vous pouvez veniþi moi.
Gitmeliyiz.
Veniþi. Il faut aller.
Daha önce de türettim.
Veni, vidi, placé!
Çevreleyen yapılarda, çok daha küçük bir oranda hasara yol açıyor. O veni sanki paraşüt indiriyormuş gibi greftlediniz.
C'est pour éviter que la suture ait de la mémoire ou des problèmes après?
Adacık hücreleri karaciğere nakletmek için portal veni mi kullanacaksınız?
Utiliserez-vous la veine porte pour injecter les cellules dans le foie?
Uh, veni, vidi, vici. ( Geldim-gördüm-fethettim ).
Veni, vidi, vici.
Dedi ki "Veni, vidi, vici." Yani geldim, gördüm, yendim.
Il a dit, "Veni, vidi, vici" Je suis venu, j'ai vu, j'ai gagné.
Veni, vidi, vici.
Veni, vidi, vici.
Portal veni yamamak için ne kullanacaksınız?
Bien, qu'utilises-tu pour greffer la veine porte?
Doktor Grey portal veni iliak venle yamayacak. Ama adamın uyluk kemiklerinde bilateral derin ven trombozu var.
Dr Grey va greffer une veine iliaque à la veine porte mais cet homme a une thrombose veineuse profonde bilatérale dans ses artères fémorales.
Tüm Fresca'lar diyettir zaten.
Je suis veni siroter un frescas light
Evet ama oradaki iki drenaj veni düşünülünce önce hastanın nasıl tepki vereceğine bakmak- -
C'est vrai, mais avec deux veines drainantes sur le trajet, ce serait plus sûr de voir comment elle répond..
İnternal juguler veni hazırla.
Préparez l'I.J.
Yok, sadece yok içindir. - Ne?
"Ex inordinatio veni pecunia."
Lanet tüpü sokamadınız, bir veni kestiniz hasta kanla boğuluyordu ama yardım istemeye bile zahmet etmediniz.
Vous n'arriviez pas à insérer ce crétin de tube, vous avez entaillé une veine, votre patient se faisait vidanger, et vous n'avez même pas fait l'effort de demander de l'aide.
Portal veni tıkanmış.
La veine porte est cautérisée.
Veni, vidi vici... değil.
Veni, vidi... et pas vici.
"veni ad me" falan diyordunuz içeride.
Nous vous avons entendu ; "veni ad me".
Bir de şunu yaz. "Veni, vidi, vici."
Écrivez : "veni, vidi, vici."
Bak dostum, ben buraya top oynamaya geldim, olabildiğince saygılı olacağım ama şu an bu takım için ben oynuyorum. 33 numara benim.
Ecoute, je suis venÏ... jouer au football et je serai le plÏ... s respectÏ... eÏ... x possible, mais c'est moi qÏ... i joÏ... e pour l'à © quipe dà ¨ sormais. Je suis le numà © ro 33.
Sonra ben buraya geldim.
Et pÏ... is je suis venÏ... ici.
"Geldim, gördüm, yendim" ( Veni, Vidi, Vici ;
"Je suis venue, j'ai vu, j'ai dansé le conga."
Heparik veni serbest bırakacağım.
Je libère la triade portale.