English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Ver dedim

Ver dedim translate French

522 parallel translation
- Çeki ver! Ver dedim!
Donne-moi ce chèque!
- Sana onu bana ver dedim.
- Je prends la partition.
Ver dedim.
Passe-la-moi.
Hepsini bana ver dedim.
Tous, j'ai dit.
Bu gecelik boş ver dedim!
Oublions ce soir!
- Ver dedim!
- Envoie!
Cevap ver dedim!
Réponds-moi!
Versen iyi edersin. Benim onlar. Geri ver dedim.
Rendez-moi ces souliers, ils sont à moi!
Geri ver dedim!
Rendez-les-moi!
- Yüzüğü ver dedim.
- L'anneau, j'ai dit!
Biraz bozuk para ver dedim.
Donne-moi de la monnaie.
Telefonu Briggs'e ver dedim.
J'ai dit : Passez-moi Briggs.
Sana cevap ver dedim?
Vous allez me répondre ou non?
Sana onu geri ver dedim. Niçin gidip kendin bir tane bulmuyorsun?
J'ai dit.'"Rends-moi ça!" Débrouille-toi pour en pêcher si tu as faim!
Şu kahrolası silahı indir ve bu adamlara viski ver dedim.
Baisse ce foutu flingue et sers le whisky à ces hommes.
- Konyağı ver dedim!
- Pose pas de questions.
- Sana emeir ver dedim.
- Je vous ai dit de donner le signal! - Colonel? - Donnez le signal!
Geri ver dedim, sinirlerimi bozma.
Tu dois me la rendre, crétine.
Borç ver dedim!
Avancez-moi l'argent, merde!
- Geri ver dedim!
- Rends-le moi!
- Bir bira ver dedim.
- J'ai dit une bière.
- Ver dedim!
- Donne-le-moi!
Silahını ver dedim.
Donne-moi ton flingue!
O pazubendi bana ver dedim!
Donne le brassard!
Ver dedim!
Donne-moi ça!
Plakayı ver dedim. - Önce kasanda ne var, görelim.
Maintenant laissez-moi voir le plat.
Boş ver dedim!
Laissez donc!
Ver onu dedim sana.
Passe-moi Angelo.
- Tresinella, sana git dedim, Fırsat ver konuşalım.Git!
Sois gentille, veux-tu? Allez.
Dedim mi? - Tüfeğimi ver.
- Donne-moi mon fusil.
Boş ver, dedim.
J'ai dit : Laisse tomber!
Ben de öyleyse ona ver, Noel hediyesi olsun dedim.
Donc je lui ai dit de le lui donner. C'est la période de Noël.
Hepsini gıcır ver, dedim veznedara.
Ils sont tout neufs.
Paltonun fişini çocuğun cebinde bulamadılar. "Boş ver dedim" taksiye binmek için yola çıktım.
On ne put le trouver dans sa poche.
- Silahlarını bana ver, dedim.
Donne-moi tes Colts!
Sana bırak dedim, tüfeği de bana ver. Bekle veririm.
Donnez-moi votre fusil.
Boş ver, dedim.
J'ai dit tant pis.
Boş ver dedim!
J'ai dit non.
Kızılderililer oğlumu esir aldıklarında Will Zachary'ye gelip dedim ki : " O bebeği bana geri ver.
Quand les Kiowas ont capturé mon garçon, j'ai dit à Will Zachary : "Donne-moi ce bébé peau-rouge pour que je l'échange aux Kiowas et que je retrouve mon fils."
- Çamaşır dedim ve lütfen kendine de bir çeki düzen ver.
Et rends-toi présentable.
- Ver dedim.
- Rendez-le moi, j'ai dit!
Selam ver, dedim.
J'ai dit : Salue-moi.
"Bize de bir çay ver," dedim bir kere.
"Fais-moi une tasse de thé", j'y dis un jour.
- Onu bana ver dedim!
Donne-moi ça!
Ver şu küreği dedim sana!
- Arrête! Couchée!
Nasıl oldu bu? - Onları boş ver. Başkasını seviyorum dedim.
Oublie les gants et je suis tombé amoureux d'un autre.
- Bana bir bardak viski ver dedim.
- Donnez-moi un whisky!
Ver onu dedim sana, küçük sersem!
Tu n'appartiens pas à notre famille!
Ver dedim!
Donnez-le!
Ver onu bana dedim!
J'ai dit : "Donne-le-moi."
"Ne diyorsun? Bir düşün, bana cevap ver." dedim.
Réfléchis bien et dis-moi si tu m'attendras. "

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]