Verir misin translate French
5,399 parallel translation
Bana bir saniye verir misin?
Tu as une seconde?
- Daphne, annenle konuşmam lazım, izin verir misin?
Daphne, j'ai besoin de parler à ta maman, d'accord? Ok.
Bir saniye izin verir misin?
- Juste un instant.
Büyükannemin iyi olup, olmadığını, ameliyattan çıktığında haber verir misin?
Est-ce que tu peux me tenir au courant de l'état de grand - mère quand elle sortira de la chirurgie?
Bize biraz izin verir misin, Dylan?
Peux-tu nous laisser... un instant, Dylan?
Dylan, bize biraz izin verir misin?
Dylan, tu permets un instant?
- Biraz su verir misin lütfen?
Va chercher de l'eau.
Koç, senin için de uygunsa bize baş başa birkaç dakika verir misin?
Hey, Coach, si ça ne vous dérange pas, Je pense que, euh, je pense qu'on a besoin quelques minutes entre nous.
- İzin verir misin?
Tu permets? Bien sûr.
Seninle gelirsem bunun son olacağına söz verir misin?
Si je pars avec vous. Pouvez-vous me promettre que cette fois, ce sera permanent?
Javier, bana bir havlu verir misin?
Javier, tu peux me passer.... une serviette?
Bana yalan söyleyip, bir daha yalnız kalmayacağıma dair söz verir misin?
Tu ne pouvais pas juste me mentir et me promettre que je ne serais pas seul?
İzin verir misin?
Vous n'avez pas regardé à l'intérieur?
- Özel röportaj verir misin?
Vous me donneriez un scoop?
Durmayacağına dair söz verir misin?
Promettez-moi que vous continuerez à enquêter?
20 Guards verir misin Sasha?
Un 20 Guards, veux-tu, Sasha?
Şu lezzetli fındıklardan verir misin?
Hey Je peux avoir des cacahuètes grillés?
Bir tane yolluk verir misin Fin?
Je peux en avoir un dernier pour la route, Fin?
- Bana biraz ilaç verir misin?
Donne moi des cachets? Ouais.
Bana Vicodin verir misin lütfen?
Peux-tu juste me donner le Vic s'il te plait?
Bir saniye izin verir misin?
Laisses moi juste une seconde.
300 dolar verir misin?
Puis-je avoir 300 dollars?
Denemem için bir şans verir misin?
Donne-moi une chance d'essayer.
- Bir dakika izin verir misin lütfen?
Tu peux m'excuser un moment, s'il te plait?
- Biraz izin verir misin?
- Ugh. Tu permets?
Bir tane verir misin?
Je peux en avoir un?
Telefonu babana verir misin lütfen?
Peux-tu passer le téléphone à papa pour moi, s'il te plait?
Bize bir dakika verir misin?
Laissez-nous une minute, voulez-vous?
- Boğaz spreyimi verir misin?
- Tu peux me donner mon spray pour la gorge?
Seni tekrar aramama izin verir misin?
Vous me laisserez vous revoir?
Bize izin verir misin?
Bien sûr.
Bilekligini verir misin, cidden?
Je peux avoir ton bracelet, pour de vrai?
Güneye geldiğinde, seni tekrar görmeme izin verir misin?
Vous verrai-je à votre prochain passage dans le sud?
Bana biraz izin verir misin?
Voudriez-vous m'excuser un instant?
İzin verir misin?
Je peux?
- Bize biraz izin verir misin lütfen?
- Excusez-nous s'il-vous-plaît.
İzin verir misin?
- Oui. Pardon.
- Bir saniye izin verir misin?
- Pourrais-tu m'accorder un moment?
Bize bir dakika izin verir misin?
Vous pouvez nous laisser une minute?
Tessie, bana bir havlu verir misin tatlım?
Tu peux me passer une serviette, chérie?
İzin verir misin? Biraz kabaca olacak.
Ça ne va pas être agréable.
Saçımı kestirmek için 50 dolar verir misin?
Je peux avoir 50 $ pour aller chez le coiffeur?
Maria bana biraz izin verir misin?
Maria... laissez moi une minute voulez-vous?
İzin verir misin?
Vous permettez?
Bana iyi bir kız olacağına söz verir misin?
Peux-tu promettre d'être une bonne fille?
Bize bir dakika izin verir misin Robyn?
Pourquoi ne pas nous donner une minute, Robyn?
- Ayrıntılara önem verir misin?
Ça t'intéresse de les élaborer? Évidemment.
- Kredi kartını verir misin?
Tu peux prendre sa carte de crédit?
Bana bir saniye izin verir misin?
Excuse-moi une petite seconde, ok?
Verir misin?
J'ai besoin du beurre.
İzin verir misin?
Non.