English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ V ] / Vertical

Vertical translate French

191 parallel translation
Sanırım yukarıdan aşağı 19.
Je pense connaître la réponse du 19 vertical
Canlıyken de aynıydı. sadece dikey duruyordu.
Il était le même de son vivant, sauf qu'il était vertical.
Mesela bütün kapılar hafiften yamuk takılmış.
Par exemple, l'axe des portes n'est jamais vertical.
Orada içbükey bir ayna olsa, 27 ° dikey, 42 ° yatay, hemşirenin yatak odasını görebilirim!
Je sais que s'il y avait un miroir convexe là-haut, 27 ° vertical, 42 ° horizontal, je pourrai voir directement dans la chambre de l'infirmière!
Diğer ucunda dikey bir baca var. Ama yıllardır kapalı.
Il y a un tunnel vertical au bout, mais il est fermé depuis des années.
Yani yüzde 200'ü buluyor mu?
Vertical jusqu'à 200 % plutôt?
Bir sopanın hareketli gölgesini gözlemleyerek yıl ve mevsimlerin dönencelerini çözümlemiştir.
En étudiant l'ombre mouvante projetée par un bâton vertical... il déduit précisément la longueur des années et des saisons.
Bu sıra dışı bir tanktı, dikey duruyordu... ve eski bir kazana benziyordu.
Le caisson... était peu courant, car vertical... et ressemblait à un vieux cumulus.
Bakalım yukarıdan aşağı 14 neymiş.
Voyons le 14 vertical.
Beyler Dikey radikal iniş simulasyonuna başlayabiliriz. Şimdi.
Messieurs, la simulation d'impact vertical commence... maintenant.
Dişlerinizi 1 dakika boyunca fırçalayın.
Brossez pendant une minute, d'un mouvement vertical rapide.
Beni anladın mı? Şimdi o lanet dişlerini söylediğim gibi fırçala.
Brosse-toi les dents d'un geste vertical rapide!
İnanılmaz bir yer!
C'est étonnant! C'est comme le Montana, en vertical. Regarde cet endroit.
Eğer şiirin mükemmelliği, yatay eksene... ve önemi düşey eksene atfedilip, grafiği çıkartılırsa şiirin alanını hesaplayarak ne kadar başarılı olduğunu ölçebiliriz.
"Si la perfection du poème représente l'axe horizontal d'un graphique, et son importance, l'axe vertical, " le calcul de la surface du poème donne la mesure de sa grandeur. "
Küçük haritaları vardır ama onunla ilgili problem de, nerede olduğunuzu çözseniz de ve nereye gitmek istediğinizi hala hangi yolu kullanacağınızı tam olarak bilememeniz çünkü harita duvarda asılıdır.
Certes, il y a un plan, mais l'ennui, c'est que, même si vous pensez savoir où vous êtes et où vous voulez aller, vous ne savez toujours pas quelle direction prendre, le plan étant vertical.
Çekülü dik tut!
Le fil à plomb, vertical.
Hayır, dikey hizalamayı kaybediyoruz.
Nous perdons l'alignement vertical.
Hayır, şerit yukarı çıkıyor, ve bu köşeden çıkıyor.
Non, le code est vertical. Ça vient de ce coin-là.
Boyum çok mu kısa geldi?
Mon handicap vertical?
Üç vites pozisyonu vardır.
3 positions : vertical, point mort.
Tam yukarı ve aşağısı boştur.
Vertical, point mort.
35 mm kullanırım. Bozulmayı en aza indirir. Herşeyi yukarıdan ışıklandırabiliriz.
Un 35 mm pour éviter la distorsion et éclairage vertical.
Dik atlama spor ayakkabılarım.
Mes chaussures d'entraînement au saut vertical.
Bir yamaçta yükseltici hava akımına rast geldim. Bir dakikada 650 metre yükselmiş olmalıyım.
Je suis tombé sur un courant vertical et j'ai dû monter de 600 mètres en une minute.
- Dikey eksene döndü.
L'axe est vertical.
Tabii eğer "Knights in White Satin" şarkısını Doody * Blues söylüyorsa.
À moins que pour 9 vertical, "La Gadoue" soit de Métula Clark.
Üç raunt boyunca ayakta kalabilecek birisi lazım bana.
Je veux juste un corps qui reste vertical pendant trois rounds.
75 derece döndür.
Rotation de 75 _ axe vertical.
Yukarı doğru hareket ediyor.
Déplacement vertical. Un ascenseur!
Çoğu zaman, tam bir dikey tarama şeklinde oluyor.
Il procédait à un balayage vertical appuyé.
Tam bir dikey tarama mı?
"Balayage vertical appuyé"?
İlk bölüm dikey, iki üç metre arası. Önce kafanla girmen daha iyi.
C'est vertical, sur environ 3 m. Il faut y aller la tête la première.
Dikey taşıyıcıyla yukarı çıkıyor.
Il a pris le transporteur vertical.
Bakın, bu dahi çocuk benden düşey doğrusallıkla oynamamı istiyor.
Il veut niquer le balayage vertical
Yukarıdan aşağıya onsekiz.
18 vertical
Dikey gider ve 180 derecede ters... bir açı yapıp frenlere... basıp motoru boğarım... ve onların arkasına geçerim.
Je vais vertical et inversé... Faire un 180 à plein régime... Appliquer les freins...
Yukarıdan aşağı 3 neydi?
Le 3 vertical?
Pazar günkü aşağı 7'yi gördün mü?
Vous avez vu le 7 vertical de dimanche?
"Kürtajın poster çocuğu"... yada "Dik gülen kız" diye çağırılmaktan daha iyidir.
C'est mieux que : "la pub ambulante pour l'avortement" ou "la fille au sourire vertical."
Soldan sağa 15 olduğunu sanmıyorum.
Tu n'as pas confondu avec le 15 vertical?
Şimdi dikey test.
Le test vertical.
Dikey test.
Test vertical.
Seni üç defa geçebilir, arkadaşım.
Ça te paye un trois vertical.
Üç geçiş de ne demek?
C'est quoi, un "trois vertical"?
Hatırladım, üç geçiş, dört harf...
Trois vertical... cinq lettres...
Aşağıda, iki kelimeyle... fişlendin.
Un vertical, trois mots.
- Yatay değil, dikey olacak. Yoksa...
- Pas horizontal, vertical!
Beş harfli.
Vertical 5.
Daha çok dikey bir ön sevişmeydi.
En fait c'était pas de la danse. C'était du pelotage vertical.
- Unut gitsin, yani U'ya sevket.
- Faites-en un classement vertical.
Dikey bir dünyada yaşıyoruz.
C'est un monde vertical.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]