Veteran translate French
602 parallel translation
Bu adamlarsa veteran.
Ces types sont tous des vétérans.
Veteran öğrenci.
Bourse militaire.
SAKAT SAVAŞ GAZİSİ
Veteran handicape
Savaşla vurulmuş bir yolda, hatların ardında bir başka hizmet gazileri grubu gelir.
Sur une route déchirée parla guerre derrière les lignes, arrive un autre vétéran de service.
Biri Bağımsızlık Savaşı'nda savaştıysa, ben bu ülkede, düşmanlarımıza karşı bizimle omuz omuza savaşanı isterim.
Si un est un vétéran de la guerre d'Indépendance, j'en veux un qui a combattu avec nous contre nos ennemis communs lors de ce siècle.
O'Shea, bu Waldron eski bir asker.
Waldron est un vétéran.
Tiyatro veya sinema dünyasının daha yaşlı yöneticileri.. .. halkı oyuncuların da sıradan insanlar olduğuna inandırmaya çalışırlar. Ama halka asıl çekici gelen şeyin, onların normal insanlara..
Parfois, un vétéran du théâtre ou du cinéma nous affirme que les acteurs sont des gens ordinaires, alors que la fascination qu'ils exercent sur le public tient à ce qu'ils ne sont en rien ordinaires.
Kıdemli Polis Çavuşu İntihar Etti Kayıt Bürosu Amiri Hastaymış
Suicide du directeur des enregistrements Le policier vétéran était souffrant
Dünya savaşında ki tecrübelerinize, dayanarak size soruyorum.
En vous basant sur votre expérience de vétéran, j'ai trois questions à vous poser.
Genç olan, 22 profesyonel karşılaşmada sıfır yenilgiyle Kid Rodriguez ve tecrübeli boksör Davey Gordon, 88 maç kazandı dokuzunu kaybetti ve iki beraberliği var.
Le petit jeune, invaincu après 22 combats, Kid Rodriguez, et le vétéran, Davey Gordon, qui compte à son actif 88 victoires, neuf défaites et deux matchs nuls.
Bu gece biz, tecrübeli boksör Gordon'ın, genç yarı-orta siklet Rodriguez tarafından müthiş bir şekilde nakavt edilmesiyle ringlerde yazılan tarihe tanık olmuş olabiliriz.
Ce soir, l'histoire s'est faite sous nos yeux : le jeune poids welter Rodriguez a infligé un KO impressionnant au vétéran Gordon.
Bu yaşlı kurtun bildiklerini görmek istiyorum sadece.
Je veux juste montrer à ce vieux vétéran comment ça marche.
Beyefendi, bağımsızlık savaşında savaşmış bir gaziye yardım eder misiniz?
Monsieur, aideriez-vous un vétéran... de la guerre d'indépendance?
Sana tecrübeli uçucuların nasihatini vermeyeceğim.
Je ne vais pas vous faire le coup du vétéran.
Yüzbaşı -
Monsieur le vétéran
Şeker istiyor muyuz, demirbaş?
Tu veux du sucre, vétéran?
Umut edelim de bir daha bunun gibi bir savaş çıkmasın.
C'est vrai, un vétéran de la Grande Guerre. Et espérons qu'il n'y en aura jamais d'autre.
Aynaya yaklaşamıyordunuz bile. Heyetin lideri Albay Sör John "Kırık Tarak" Butler'dı.
Le chef d'expédition était le colonel Sir John Butler "L'allumeur", vétéran du K2, de l'Annapurna et du Makalu.
Bu arada, bende artık bir ihtiyar oldum yıllar beni bilge yapmadı, sadece yaşlandırdı.
Je suis devenu un vétéran, et les années ne rendent pas sage, mais vieux.
Eski askere bir sadaka.
Une pièce pour un vétéran.
Savaş gazisi.
Un vétéran.
Senin Leningrad Kuşatması'nda olduğunu düşündüm de...
Tu me parles d'un vétéran du blocus de Léningrad...
Sorun değil. Belki deneyimli birisidir!
Non, Ça va, C'est peut-être un vétéran,
Önce, gençler maçlara Reggie Dunlap gibi tecrübeli birinin kaymasını görmeye geldiyor.
Je connais pas mal de jeunes qui aimeraient voir jouer un vétéran comme Reggie Dunlop.
Ve şimdi farklı bir bakış açısını, Deniz Kuvvetleri'nin deneyimli savaşçısı Luke Martin'den dinleyeceğiz.
A présent, avec un point de vue différent, voici Luke Martin, vétéran des Marines.
Ben bir iç savaş gazisiyim.
Je suis un vétéran de la guerre civile.
Adam gazi.
C'est un vétéran.
Burada en uzun süre kalan o.
C'est un vétéran.
Şu ara yeni bir film var. Eski bir Vietnam gazisi... kasabasına dönüyor ve 500 kişiyi vuruyor.
À l'heure actuelle, sur un nouveau film à propos d'un vétéran du Vietnam qui rentre au pays dans le Midwestern et tue 300 personnes.
Çünkü bu, bir ihtiyarın delikanlılarla rekabet edebilmesinin en iyi yolu.
C'est le meilleur atout d'un vétéran face aux jeunes.
Bir savaş gazisine para verir misiniz?
De la monnaie pour un vétéran?
Ben şeyde...
UN VÉTÉRAN RECONNAISSANT VOUS DIT MERCI - JOYEUX NOËL
Kıdemli bir postacı olarak şaşırdım.
En tant que vétéran postier, je suis choqué.
Sen sakatsın!
Tu es un vétéran.
Beyler, beyler, ben bir askerdim.
Les amis, les amis, je suis un vétéran.
Âlemin kralıydı bebeğim.
C'est un vétéran.
Ve kral beni arıyor.
Le vétéran me cherche.
Acemi mi baba? Ben deneyimli askerim.
Quelle recrue, papa, je suis un vétéran.
Seni gidi bunamış deniz piyadesi, şimdi sana ağırbaşlılığı gösteririm!
Vieille baderne, vétéran flétri, tu vas voir ce qui la fiche mal!
Yukarı çıkınca kendimi deneyimli pilotlar gibi hissettim.
Une fois que j'y étais, je me sentais comme un vétéran.
Evet, tecrübeli solak atıcı için acılı yaz sezonu devam ediyor. Bu devrede tam dört vuruş yapıldı.
L'été funeste continue pour le vétéran bâbord 4 coups sûrs en 2ème manche
Oyuna tecrübeli oyuncu Ed Harris ile başladılar. Sonra genç ateşli top atan "Wild Thing" Rickie Vaughn'la devam ettiler.
Le nom des titulaires est encore incertain, mais la balance penche en faveur du vétéran Harris, ou du jeune et fougueux Rickie Vaughn.
Tüm bildiğimiz... çıldırmış bir savaş gazisi olabilir.
Pour autant que j'en sache, il pourrait être un vétéran névrosé.
" ilk gittiği yangında, kıdemli bir itfaiyecinin yiğitliğini ve cesaretini gösterdi.
" pour son tout premier feu, a montré la bravoure d'un vétéran,
Dodgers'ın emektar oyuncusundan iyi bir vuruş.
Sacré bon coup pour le vétéran des Dodgers.
İki savaş gazisi olan bu adam artık benimle çalışıyordu. Onun da hemen altını çizdiği gibi tek özelliğim Berlin'den gelen alt sınıf insanların çocuğu olmamdı.
Vétéran de deux guerres, il se voyait maintenant faire équipe avec moi dont le mérite unique, comme il me le signala immédiatement, était que j'étais née chez une famille berlinoise de basse caste.
- Sen mi kahramansın?
- Vétérinaire? - Vétéran.
Yıllanmış ve sessiz bir nöbetçiye benziyorsun. Uyumanın kimseye bir zararı dokunmaz.
Vous parlez comme un vétéran, comme un paisible guetteur de nuit, car je ne saurais voir ce qu'il y a de mal à dormir.
Burada kıdemli bir asker daha görmek çok güzel.
C'est bien que vous soyez aussi vétéran.
Veteriner.
Un vétéran du Vietnam.
Ayda bir gelen gazi maaş çekim var.
Ma pension de vétéran tous les mois.