Vip translate French
1,193 parallel translation
Şu VIP'de oturmayan ve suşi yemeden hokey seyreden şu eziklere bak!
Vise les pauvres loquedus qui ont pas de loge obligés à regarder du hockey sans manger de sushis.
VIP'de oturanlara kimin kazanacağını söylediler bile.
On a déjà annoncé le résultat aux supporters des loges.
- VIP odası nasıI bu akşam?
- Et l'espace VIP?
Çoğunlukla yukarı VIP'te takılır.
Il va plutôt dans la partie V. I. P.
- Eve Cleary, VIP partisinde miydi?
- Eve fait partie des personnalités?
Ben VIP odasını kontrol edeceğim.
Je vais à l'étage des personnalités.
O gece gizlice VIP odasına girdiniz mi?
Vous étiez dans la partie V. I. P. ce soir-là?
Ona inanmadım ve VIP odasının listesinin bir kopyasını aldım. Bil bakalım listede kimler var?
Je le croyais pas, alors j'ai eu la copie de la liste des V. I. P. Devine quoi?
Sonra Rina Sanderson tarafından saat birde VIP odasına iki cosmopolitan için imzalanmış bu kredi kartı belgesini buldum.
Après, j'ai trouvé ce reçu de carte de crédit signé par Rina Sanderson pour deux cosmopolitains, à une heure du matin, à l'étage V. I. P., ce soir-là.
VIP odasına hiç çıkmadığını söylüyor.
Elle dit qu'elle n'est pas allée à l'étage des V. I. P.
VIP listesindeki isimleri SoHo Luxe'deki kayıtlarla karşılaştırdım. Bir isim iki yerde de var.
J'ai comparé les noms de la liste des V. I. P. du club avec le registre des clients du Soho Luxe, et le même nom revient :
Oh Stan, ona VIP muamelesi yapmayı ihmal etme.
Stan, assure-toi de donner le traitement VIP à notre ami.
Ascot'taki kraliyet töreninde bizim destekçimiz.
Elle nous fera entrer dans le carré VIP à Ascot.
VIP mi, otobüsle mi?
Classe affaires ou éco?
Müzikten hiçbir şey duyulmuyor. VlP salonuna geçip orada konuşsak.
Il y a trop de bruit ici, allons en discuter dans le salon VIP en haut.
Bir çeşit VIP kartı
Une espèce de passe VIP.
Ona bu VIP kartını verdiğini söyledi, bir de şifre gibi birşey.
Rien de plus? Je sais juste qu'il lui a donné un passe VIP pour le club, et un genre de mot de passe :
Evet, Şuradaki V.I.P odasındaydık.
L'autre couple? On était dans la cabine VIP.
Bir iyilik yap da, bu geceki VIP listesini ver. Biraz da akıllı ol.
Alors filez-moi la liste VIP de ce soir et magnez-vous.
Günahkarlar İni, SRO. Her kulübün VIP listesindeyim.
L'Antre des Pécheurs, le SRO, je suis sur toutes les listes VIP.
- Evet, bu gece VIP olduk.
On est des VIP, ce soir.
Bu bizim VIP paletimiz.
Notre palette vip.
VIP listenizi görebilir miyiz?
On peut voir la liste vip?
Michelle, Club Canvas'ı ismini duyurmak için kullandı sonra da sizin VIP listenizdeki isimleri kendi organizasyonlarına çekti.
Au club, elle se faisait un nom. Et elle se servait du vôtre pour attirer vos membres à ses propres soirées.
Onu öldürdükten sonra cesedini ne yapacağını da biliyordun. Benito Ramon'u verdiği hizmet karşılığında VIP listesine aldın.
Après lavoir tuée, pour vous débarrasser du corps, vous proposez à Benito une palette vip en échange de ses services.
Öğleden sonra Mandarin Oriental'daki partide olacaklar.
Il y a une rencontre VIP au Mandarin-Oriental cet après-midi.
Hâlâ VIP odasına girebiliyorum.
J'ai toujours accès aux places VIP.
Onu, VIP odasına koyun.
Une nouvelle housse.
Serserileri VIP odama aldım.
J'invite ces tocards au salon vip et devinez quoi...
Hadi elektrotları çıkarın. Bekleyen önemli bir müşterimiz var.
On se dépêche, on a un VIP qui nous attend.
Bazı VIP yetkililer çevirmen mikroplarını kabul ettiler ashtenta doit... ashtenta doit...
Quelques VIP ont accepté les microbes traducteurs..... ashtenta doit... ashtenta doit...
VIP odasına gidebiliriz.
On se retrouve dans le carré vip. Les voilà!
- VIP kumarhanesini gördünüz mü?
- Avez-vous vu notre casino VI P?
Vip girişinin yanındaki şüpheli kadını izliyoruz.
On a repéré une femme suspecte prés de l'entrée des VIP.
Janet Ellis, Vip konseri.
Janet Ellis, le concert des VIP.
Benim Janet'ın konseri için gelen 20 tane VIP'im var.
- J'ai 20 VIP qui viennent au concert- - - Tu vas à son bureau dans 1 0 minutes.
VIP büyük oyuncular süitinin kahyasına bir sor.
Va voir le maître d'hôtel de la suite des flambeurs.
Otel size bir VIP süiti ayarlamak istiyor.
L'hôtel voudrait vous offrir une suite VI P. OK.
Biliyor musunuz, VIP süitlerinde, harika hizmetler vardır.
Vous savez, le service est incroyable dans la suite VI P.
Biletler tükendi, ve VIP rezervleri de bitti.
Il joue à guichets fermés et on n'a plus de billets gratuits.
Belki bazı VIPler değiştirmek isterler...
Peut-être qu'un VIP échangerait ses billets pour un autre spectacle.
VIP check-in counter'ın orada
Il est au comptoir d'enregistrement VI P.
biri VIP check-in counter'ın oraya gitsin.
Que quelqu'un aille vérifier le comptoir VIP tout de suite.
Bakın, üç VlP koltuğuna ve...
Ecoutez, j'ai besoin de trois place VIP et...
- artı, bu yerlerde VIP olacaklarını.
- et un traitement VIP dans la station.
Bütün yatırımcılar VIP girişi alacaktı, spaya giriş dahil..... ve dört yıldızlı restoranda garanti rezervasyon.
Les investisseurs bénéficient d'un traitement VIP, du spa et de places réservées dans le restaurant quatre étoiles.
Lütfen DS-12, VIP kapısına taşınsın.
Amenez le DS-12 devant l'entrée VIP.
VIP masası daha iyidir!
La table VIP est plus confortable.
Burası VİP'lerin radyoaktif serpinti sığınağı.
C'est un abri antiatomique pour V.I.P.
VIP toplantısı en üst katta.
La réception VIP est au sommet.
Tamam mı?
On la traite en vip.