Virge translate French
54 parallel translation
- Tabii Virge. Foş diye!
Plouf!
Kızlar hakkında bir şey bilmiyorum Virge.
Les filles, j'y connais rien du tout.
Bak Virge, kendime bir melek bulacağım, Meleklerin alasını.
Je vais me dégotter un ange! Un champion de petit ange!
Şey, o bir melek olabilir Virge.
Ange, peut-être.
Bu biziz Virge!
C'est nous, Virge! C'est nous!
Bu o Virge.
C'est elle!
Virge, Cherry ile tanışmanı istiyorum. Cherry, bu Virge.
Virgile, c'est Cherry, Cherry, c'est Virgile.
Virge, haydi gidelim.
Viens, Virgile.
Evet istiyor, Virge.
Si.
Hey, işte bizim Virge!
C'est Virge!
- Buradayız Virge. İzliyoruz.
- On te regarde, Virge!
Kimse bana ne yapmam gerektiğini söylemedi, değil mi Virge?
Personne ne m'a jamais commandé!
- Aç kapıyı Virge.
- Ouvre la porte, Virgile!
Virge, aç kapıyı.
Vas-y, ouvre la porte!
Virge! Ne yapıyorsun?
Ça va pas!
Virge, birisi ölmeden durdur onları!
Arrêtez-les avant qu'il y ait un mort!
Virge yapamam.
- Je ne peux pas.
Virge bana bunu anlatmaya çalıştı ama ben inanmadım.
Virgile me le disait, mais je ne l'ai pas cru.
Virge bana bunu söylemişti, ama ona inanamadım.
Virgile me le disait mais je ne l'ai pas cru.
Virge biraz düşünmüş.
Virgile y a réfléchi :
Bu Virge'ün düşündüğü.
Lui, le dit.
Haydi, yeterince vakit harcadık.
Viens, Virge! On a déjà perdu assez de temps!
Virge! Sen benim dostumsun.
Tu es mon copain, Virgile!
Virge, yaran kötü mü?
Virg. Salement blessé?
Virge.
Virge.
Virge?
Virge?
Değil.
Ce n'est pas le cas, Virge.
Her şey mümkün.
Tout est possible, Virge.
Onların yapabileceği hiç bir şey yok.
Virge, ils ne peuvent rien faire.
Seni de oraya atmalarına izin vermeyeceğim.
Je ne les laisserai pas t'emmener là-bas, Virge.
Virge, neler oluyor? - Selam, Harve.
Qu'est-ce qui se passe?
Bu gelen Virge Hoverton, bankacı, Frank.
Voilà Virg Hoverton, mon banquier.
Cevabını aldın, Virge.
On a répondu à ta question.
Sonra görüşürüz, Virge.
Salut.
Virge Hoogesteger. Ne biçim ad bu böyle?
"Virge Hoogesteger." Quel nom!
Bunlar Bakir Virge'e lazım olmaz.
T'en as pas besoin, Puceau.
Virge, beni çok acıktırdın!
Tu me donnes tellement faim!
Virge, keşke sen de benimle böyle konuşsan.
Virge, parle-moi comme ça aussi.
Virge, şu İngiliz anahtarını boşversene.
Virge, laisse tomber cette clé.
Virge pası karşılamaya koşuyor!
Virge à la réception!
Sen onu dert etme Virge.
- Te mine surtout pas.
Virge, şu aptal lokantayla ilgili bir kelime daha edersen...
Encore un mot sur ton restau à la con...
Yardım edin!
À l'aide, Virge!
Virge?
Je réfléchissais.
Virge!
Tu as tort.
Elbette Virge!
Bien sûr!
Yaşasın!
Virge!
Virge, keşke gelsen.
Venez.
Virge, birkaç saate kadar gelmezsem...
Si je ne suis pas de retour dans deux heures, Virg,
Petrol için test yapacak. Aptal değilim, Virge. İlgilenmiyorum.
Je ne suis pas stupide et je m'en fous.
Yakıt aktarım pompasını çalıştır Virge!
Trans-réservoirs!