Volga translate French
108 parallel translation
Volga'ya gidip, savaş baltamla oynamayı isterdim. - Ama galibiyet kuluçkaya yatırıyor.
Je voulais aller sur la Volga jouer de ma hache... mais l'ennui m'a repris.
Moğollar, Volga nehrinden Novgorod'a kadar, Rusya'yı kontrol altına aldılar.
Le Mongol est maître de la Volga à Novgorod.
Benim tatlı Volga kayıkçım.
Mon petit batelier de la Volga.
Tatlı Volga kayıkçın var ya senin.
Faites confiance à votre Léon.
- Hayır, benim tatlı Volga kayıkçım.
- Non, mon petit batelier de la Volga.
Volga'nın aktığı yerde
Au bord de la Volga
Su yollarımızın ve nehirlerimizin kaynakları bizimdir. Volga, Dvina, Volkov bizimdir.
Le cours supérieur de la Volga, de la Dvina, du Volkhov nous appartiennent.
Ben buradayım! Harry Shapiro, dördüncü koğuştan Volga teknecisi.
Je suis Harry Shapiro, batelier de la Volga de la baraque 4!
Hey, Olga, Volga!
Eh! Olga!
Ama tutku azalınca "Atın şunu Volga'ya!"
Et si tu rates ton coup de mazurka Je te ferai balancer dans la Volga
Volga da balıkları yakardık. Odundan daha iyi yanarlar.
Chez nous on fait du feu avec le poisson, il brûle mieux que le bois.
Volga teknecileri, Kazaklar,..
Les canotiers de la Volga.
- Biraz havyar ister misin?
- Un peu de caviar de la Volga?
"Volga" ya haber vermemi talep ediyor.
Il exige que "Volga" soit averti de sa présence.
"Baikal", bana "Volga" dan 51 numarayı bağla.
"Baïkal", donnez-moi "Volga", le 51.
Ben yürüyüş yaparım, işçi değilim.
Je ne suis pas un batelier de la Volga.
General Yudenich, Pskov'a... General Kolchak ise Volga'ya!
Ils sont défaits à Pskov et à Narva.
.. Bolşevikleri topraklarımızdan sileceğiz!
L'amiral Koltchak les écrase sur la Volga.
Bir grup ormana, diğeri de Volga'ya doğru ilerler.
Un groupe traversera le bois, l'autre, la Volga.
Bej rengi'Volga'yla. Plakası 28-70 OHO.
Une Volga beige, immatriculée 28-70 OGO.
Volga'ya kadar ulaşınca Samara artık bir taş atımı mesafede olacak.
D s que je toucherai la Volga, Samara sera une port e de pierres.
Bir asker durur Volga kıyılarında İzler durur vatanını
Pour la patrie, le soldat... monte la garde sur la Volga...
Tadı Volga nehri çekilmiş gibiydi.
Ça avait le goût de la Volga à marée basse.
Duyuyor musun? Demokrasiye hoşgeldin, Boatman.
Bienvenue en démocratie, Volga!
Omuzunda Volgalı kayıkçı, Moskova'ya yürüyor.
Et par-dessus l'épaule comme un marin de la Volga en route pour Moscou.
Volga'ya hayranım.
Je contemplais Ia VoIga.
Benim atım Volga'nın en hızlısıdır.
elle n'a pas plus rapide qu'elle sur Ia VoIga.
Onun Volga'nın en hızlı gemisi olduğunu duydum.
J'ai entendu dire qu'iI n'y avait pas vapeur plus rapide sur Ia VoIga.
Volga boyunca bir yolculuğa çıkmak ister misiniz?
Ca vous amuserait de faire un tour sur Ia VoIga?
Ya benim için mutlu olursun, ya da beni Volga'da ararsın.
Si j'échoue à te rendre heureuse, tu me repêcheras dans Ia VoIga.
Volga'nın her yerinde seninle birlikteydik.
ensemble nous avons parcouru Ia VoIga de long en large.
Eğer, o sekizyüz'ü ödersem lanet olsun bana - neredeyse yarım Volga ( Bir Rus Otomobili )!
j'ai dit merde, je paie pas autant de fric 800, putain, c'est la moitié d'une Volga plus une platine!
O zaman atla bakalım limuzine.
Bon, sautez dans la Volga.
Bence siz Volga'yı kastediyorsunuz.
Vous devez confondre avec la Volga.
- Volga, şeyde başlıyor...
- La Volga, qui prend sa source...
O dönemde bir sefer patronumuz bize Volga'sını ödünç vermişti.
Dans le temps, notre patron nous prêtait sa Volga.
Bu Volga.
Le Volga.
Mekik Rio Grande ve Volga beklemede.
Rio Grande et Volga, en attente.
" 20 Eylül 1942 günü Ural'lardan gelen bir çoban Volga nehri kıyısındaki Stalingrad'a ulaştı.
"Aujourd'hui, 20 septembre 1942, un jeune berger " de l'Oural " est arrivé à Stalingrad, sur les rives de la Volga
" Almanlar ile Volga arasında 150 metrelik mesafe var.
150 mètres séparent les Allemands de la Volga
- Daha önce bir Volga'sı vardı.
- Elle avait une Volga avant.
Volga manzaralı eve ödünç verilen sen değil miydin?
C'est vous qui avez "emprunté" les rétros de la Volga?
- Ne Volga'sı?
- Quelle Volga?
Sery, Grisha, Volga'nın aynalarının... masrafını istiyor.
Sery, Grisha veut être remboursée pour les rétroviseurs de la Volga.
Yoksa herkes yaptığın tek dansın Volga kıyılarındaki teknede kamçılanırken yaptığın o dans olduğunu öğrenir.
Ils comprendraient tous que tu n'es pas espagnol si tu te mettais à danser.
Gösterin bana sizi tehdit edeni onu Volga'nın buzları gibi ezeyim.
Vous me montrez la menace, et je l'écrase comme de la glace...
Beni bekle!
Volga!
Hey Olga Volga, bekle beni!
Olga! Volga!
- Günaydın. - Volga manzarasının keyfini mi çıkarıyorsunuz?
- Vous contemplez Ia VoIga?
Volga nehri üzerindeki bir şehirde dünyanın kaderi şekillenecekti.
Une ville sur la Volga où se joue le sort du monde
Biraz hızlanalım. Oybirliğini sağlayalım... ve gidelim.
Prenons notre décision unanime vite et bien et partons en voyage sur la Volga.