Volturi translate French
39 parallel translation
İtalya'ya gidip Volturi'yi kışkırtacaktım.
provoquer les Volturi... Qui?
Bence, Volturi son satırları, ilgi çektiğini göstermek için, kim tekrar etmek ister, Bay Cullen?
Qui veut répéter le dernier vers pour montrer ce qu'il était attentif. Mr.
Volturi çok yaşlı çok güçlü bir ailedir. Sanırım, dünyamın sahip olduğu krallığa en yakın şey.
Les Volturi sont une très vieille et très puissante famille... c'est l'équivalent pour nous de la famille royale.
- Umurumda değil! Bella! O, Volturi'ye gidiyor.
Bella, il va chez les Volturi.
Mükemmel bir topluluk. Volturi, kendisini ifşa edecek kadar..... uzağa gitmesine izin vermez.
C'est le décor parfait, les Volturi ne le laisseront pas aller jusqu'à se révéler.
Volturi'yi gizlemenin yolları her zaman vardır.
On peut très bien laisser les Volturi dans l'ignorance.
Daha fazla dikkat çekmeye başlarsa Volturi duruma el koyacak.
Si la situation devenait plus grave, les Volturi auraient à intervenir.
Volturi olmalı.
- ça doit être les Volturi.
Volturi olduğunu da sanmıyorum.
Je ne crois pas non plus que ce soient les Volturi.
Ne için yaratılmış olurlarsa olsunlar onları biz durduramazsak, Volturi durduracaktır.
En tout cas, peu importe qui ça peut être si nous ne les stoppons pas, les Volturi le feront.
Başkaları Volturi'nin etkenliğini sorgulamaya başlayabilirler.
Certains commencent peut-être à remettre en cause l'efficacité des Volturis.
Sürü ayrılmak zorunda. Volturi kurt adamlarla yapılan ateşkese sıcak bakmayacaktır.
Les Volturi ne respecteront pas une trêve avec les loups-garous.
- Onu buradan götürmemiz gerek. Volturi ile savaşırsak kazanamayız.
Nous n'allons pas gagner un combat contre les Volturi.
Edward, eğer Victoria hakkında Volturi'nin bilgisi olsaydı eminim onu durdururlardı.
Si les Volturi avaient su pour Victoria, ils l'auraient arrêté.
Volturi * tarafından mı?
- Par les Volturi.
Bazen Leslie'nin de Volturi'de olduğunu düşünüyorum.
Parfois, on dirait une Volturi.
Polis, cinayetlerle kayboluşların artması ve Brandan Fraser'ın hala film çekiyor olmasından, şaşkına dönmüş durumdalar.
Quel que soit leur but, arrêtons-les ou les Volturi s'en mêleront. Étrange qu'ils aient laissé faire.
Neden yaratıldıklarına bakılmaksızın, biz bir şey yapmazsak, Volturi yapar.
Que faites-vous? C'est normal pour ce genre de blessure.
- Yüzünde? - Ha?
Les Volturi!
İşte Volturi. Aman tanrım.
Ils vous baiseront et vous pilleront comme au jeu.
Seni seviyorum Volturi.
Bordel!
Volturi'ler bizi bilen herkesi öldürecekler.
Les Volturi tueront quiconque connaît notre existence.
Volturi'ler bile yeni halimi kabullenmiş görünüyorlardı.
Même les Volturi semblaient accepter mon nouveau statut.
Volturi'ler.
Les Volturi.
Volturi'ler müdahale etmek zorunda kaldılar.
Les Volturi ont été obligés d'intervenir.
Bunu Volturi'lere açıklayabilir misin?
Pourquoi ne pas simplement l'expliquer aux Volturi?
Gerçeği yeterince bilen olursa belki Volturi'ler de dinlemeye ikna olur.
Si assez de gens connaissent la vérité, on pourrait convaincre les Volturi de nous écouter.
Volturi'ler peşimize düşecekler.
Les Volturi nous le feront tous payer.
Volturi'lerin korkusuyla.
La peur des Volturi.
Sana ne dedim, savaş halinde Volturi'lerin karşısında olmam ben.
Je te l'ai dit, si je dois me battre, je refuse d'affronter les Volturi.
Duyduk ki Volturi'ler size karşı ayaklanmışlar.
On a appris que les Volturi s'apprêtaient à vous attaquer.
Volturi'lerle savaşmayı planlamıyoruz.
Nous ne voulons pas défier les Volturi.
Belki de Volturi'ler kalelerimizi yakarak bize aslında iyilik yaptılar.
Peut-être bien que les Volturi nous ont rendu service lorsqu'ils ont brûlé nos châteaux.
Volturi'ler gitmiş olabilirler! Ama burada olanları asla affetmezler.
Les Volturi sont peut-être partis, mais ils n'oublieront jamais ce qui s'est produit ici.
Ne?
Les Volturi...
Volturi'lerle başka türde bir savaş seçebiliriz.
On trouvera un autre moyen de combattre ces Volturi. Tu fais déjà partie de cette famille.
Volturi kimseye ikinci şans vermez.
Les Volturi ne donnent pas de seconde chance.
Volturi olduğunu da sanmıyorum. - James'in kararlarını da yakından takip ediyorum.
Parfois, je regrette d'être venue à Forks.
Daha fazla bekleyemeyeceğim çünkü Volturi'yi görmem lazım.
Pardon!