Vurus translate French
2,219 parallel translation
Kalbin, hareket halindeyken 140 vuruş civarında olabilir. İşte bu nabız atışına ulaşırsan pil, kalbini patlatır.
Ton rythme cardiaque en revanche doit être de 140... qui est la limite à partir de laquelle ton pacemaker... fera exploser ton cœur.
15 vuruş daha artarsa, durumun tehlikeye girer. Saat ötmeye başlar.
Si tu arrives à 15 battements de la zone dangereuse, elle commencera à sonner.
Serbest vuruş.
Coup franc direct.
Doğrudan ve yoğun bir vuruş.
Un concentré de radiations.
Git birkaç vuruş yap
Va faire une partie de billard.
Vuruş yapacak kimse yok.
Il n'y a personne avec qui je peux jouer.
Ve işte vuruş yapılıyor.
Voici le shot.
Dodgers, dokuzuncu vuruş sırasında peşpeşe yedi koşu yaparak Giants'ı yenmeyi başarıyor.
Il y a quelques minutes, les Dodgers ont inscrit 7 runs d'affilée en fin de match battant ainsi les Giants.
Oyunun fiziksel doğası değişiklikler içeriyor, yani, ıska ve vuruş arasında milimetreler ve milisaniyeler olabilir.
La nature physique du jeu, implique la chance, alors, la différence entre un coup marqué ou raté, se calcule en millimètres, ou en millisecondes,
Rangers'da son senemde 36 koşu ve 228 vuruş yapıyordum.
Ma dernière saison avec les Rangers, j'ai fait 0.228 de moyenne, avec 36 RBIs.
Steroid olsa, 260 vuruş ve 50 koşu olur.
Avec des stéroïdes, j'aurais fait 0.260 avec 50 RBIs.
İyi vuruş, Bobby!
Bien joué, Bobby!
Yakın mesafeden, mükemmel, sapma ihtimali olmayan vuruş imkanları varmış.
Ils ont une fenêtre de tir parfaite.
En azından bir vuruş...
Je te toucherai une fois!
Bir oyuncuyu atlatıyor. Ortada! Ortaya çapraz vuruş!
Il dribble et centre!
Yani vuruş adamı mı?
Pour coucher?
- Vuruş adamı! - Her neyse!
- C'est pour coucher.
Güzel vuruş, Dex.
- Joli tir, Dex.
Bu şarkı beni kurtarmıştı. Dans grubundayken "Niçin beni vurdun?" şarkısını kullanmaya ikna etmeye çalışmıştım ama ismi "Vuruş kaydettik" olacaktı.
Quand je faisais de la danse, j'ai essayé de les convaincre de faire un numéro sur "Why you shot me down",
Vuruş hazırlanıyor..
Tire!
Şey yoktu vuruş.
Il n'y avait pas... de tapement.
- Vuruş mu?
- De tapement?
Şu "vuruş" u açıkla lütfen.
Tu peux définir "tapement", s'il te plaît.
Efendi gibiydim, dış vuruş kralı gibi.
{ \ cHFFFFFF } Was it right to leave?
Bunların hepsi Landy Clarke tarafından yapılan ve şaşkınlık yaratan, muazzam bir vuruş sayesinde gerçekleşti.
Grâce à un plaquage énorme par Landry Clarke qui a libéré le ballon.
5 sayı gerideyiz ve Pantherlar ofsayt olmayan bir vuruş denemeli.
Menés de 5 points, les Panthers vont tenter un onside kick.
- Güzel bir renk, güçlü bir vuruş.
- Bon teint, pouls solide.
- Yediden fazla vuruş yapmamalısın.
- Sept coups, c'est le max.
DiMaggio'nun vuruş serisini sonlandırmıştı.
Il a fait sortir DiMaggio et a mis fin à sa série.
Sıradaki, vuruş kafaya geliyor!
Maintenant, je vise la tête!
Üçüncü vuruş için ilk oyuncu... 45 numaralı, Derrek Lee.
À la batte, en 1re base, le numéro 45, Derrek Lee.
- İyi vuruş, Bones.
- Joli coup, Bones.
İnsandan golf vuruş noktası
tee humain
Bu 40 milimetrelik bomba atarı alacağız ve REACT Impact denen bu uzman vuruş mühimmatını koyacağız.
On va prendre ce lance-grenade 40 mm et mettre des cartouches spéciales appelées REACT.
Savuruşu izleyip analiz ederek topun nerede duracağını vuruş noktasından söyleyebiliriz hem de çime bakmadan.
En observant et analysant le swing, on sait, par le point d'impact, où ira la balle sans regarder le green.
Şimdi golfçunun görünmez olduğunu hayal edin. Vuruş noktasının yanı sıra golf sopasının hareketine bakarak golfçunun başta nasıl konumlandığını anlayabiliriz.
Si tu imagines que le golfeur est invisible, par le mouvement du club et le point d'impact, on peut reconstruire la position exacte du golfeur.
Bu bir satış değil, bu bir vuruş.
C'est pas un achat. Une attaque.
Laettner maç bitmeden 17 ayaklık bir vuruş yapmıştı.
et Laettner marque à 5 mètres à la dernière seconde.
Bir tane daha var. Ona da "altın vuruş" diyorlar.
Y en a une autre : "Golden reverseur", où le chien...
- Top tam da vuruş bölgesindeydi.
- C'était une bonne balle.
Herkes sayı koşusu ister ama ilerleme hakkı vuruş kadar iyidir.
Tout le monde veut frapper un coup de circuit. Mais un but sur balles, c'est aussi bien.
Bilinmeyen hedef için vuruş takımını hazırla, Bravo.
Envoyez l'escadre Bravo sur la cible non identifiée.
Komuta "Vuruş ve Koyu Yıldız" da.
Charge et Étoile noire, répondez.
Ters vuruş.
Le revers.
Ne demek istiyorsun, bu vuruş net değildi?
Comment ça, j'ai frappé le filet?
Millet, bu Chris Pratt "Hokey Vuruş Ustası".
Tout le monde, c'est Chris Pratt.
Vuruş ve çığlık olmadığından emin misin?
- que c'était autre chose? - Oui.
Aslında vuruş anını ve sonrasını hiç hatırlamadığını söyledi ona.
Il lui avoua se rappeler à peine son geste et ses suites.
Yanlışsın, Adı Üçlü Vuruş.
C'est pas ça, le titre. C'est Triple chatte...
Büyük sıkı vuruş video oyun yapımcısı
- Maître Jake Rogers, monsieur créateur de jeux vidéo!
En usta rakip bile, hiçbir geçmişi veya referansı olmayan bir vuruş karşısında aciz kalır.
Même l'adversaire le plus redoutable succombera à un coup indéchiffrable.