Vıdı translate French
2,650 parallel translation
Aynı hatun bir de kalkıp küresel ısınma hakkında vıdı vıdı eder.
Après, c'est la même qui va te gonfler avec le réchauffement climatique.
Yani dileğin gerçekleşiyor olabilir.
Votre vœu vient d'être exaucé.
Çok fazla otopsi sıvısı soluyorsun galiba.
Tu as inhalé trop de fluide d'autopsie.
Işık, dökülen sıvıdan yayılıyor.
La lumière semble provenir d'un liquide qui a coulé.
Çeviri : InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n D i v X. N e t
- Home Inspected
Muhtemelen ıvır zıvırdır ama...
Sûrement des miettes de pain, mais bon... D'accord, c'est bon.
Belki sıvı nitrojen ile püskürtebiliriz.
Peut-être qu'on pourrait les vaporiser d'azote liquide?
450 bin kuyu çarpı 18 çarpı 4 ila 28 milyon litre,.. ... 160 trilyon litre su yapıyor. Hepsi de parçalama sıvısındaki 596 kimyasalla dolu.
450 000 puits multiplié par 18 multiplié par 28 millions de litres d'eau soit 40 000 milliards de litres d'eau ajoutés aux 596 produits chimiques des liquides d'hydrofracturation.
Petrol ve gaz atık suyunun, işlenmiş suyun, topraktan geri gelen parçalama sıvılarıyla dolu suyun yasa dışı olarak araziye ve akarsulara boşaltıldığına dair haberler duymuştum.
J'en avais une vague idée. J'avais entendu parler d'eau polluée par les exploitations, d'eau contaminée chargée de liquide de fracturation répandu illégalement dans les champs et les rivières. Des ouvriers auraient été brûlés aux mains et au visage.
Ellerinde ve yüzlerinde kimyasal yanıklar olan işçiler de duymuştum. Ve burada bana gizemli sarımsı kahverengimsi bir sıvıyla dolu kavanoz verilmişti.
Et voilà qu'on me donnait un flacon d'un mystérieux liquide jaunâtre.
Ama bugünün ekipmanlarında uygulanabilecek yüzlerce şey aklıma geliyor, değişken organikleri kontrol altına alma, zehirli atıkları alan dışında ve topraktan uzak tutma, zehirli olmayan parçalama sıvıları ve yüzlerce daha başka iyileştirme yöntemi ya da hepsine lanet olsun da diyebiliriz. Bunun yerine güneş panelleri inşa edemez miyiz?
Pour sécuriser ces usines, il suffirait de capter les composés organiques volatiles, de stocker les déchets hors site ou hors-sol, d'opter pour des liquides non-toxiques, ou simplement de passer à l'énergie solaire.
Bütün bölge sondaj sıvılarındaki ana madde olan baryum, kadmiyum, krom ve kurşun gibi ağır metallerle kirlenmiş durumda.
À cause des métaux lourds, du baryum, présent dans les liquides de forage, de l'arsenic, du cadmium, du chrome, du plomb. Certains de mes clients mordus de sport, qui boivent énormément d'eau chaque jour,
Sıvımızın viskozitesini azalttığı için amonyum sülfat kullanıyoruz.
Pour diminuer la viscosité des liquides, on utilise le persulfate d'ammonium.
Şimdi, ben kendimce, bağlılık yeminlerini ve sessizliği düşündüğümde Christopher Chance aklımdan bile geçmez.
Moi, personnellement, quand je pense aux vœux d'obéissance et de silence, je ne pense pas vraiment à Christopher Chance.
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ i n d i v x. n e t
Synchro : JOJO13, Blackart et John117.
Yemin ederim, hâlâ cıvıldamanın kuş sesi olduğunu söyleyenlerle uğraşıyorum.
Je jure, J'ai affaire avec des personnes Qui pensent que "twee" est un nom d'oiseau.
- V-tach, elektroşok cihazı.
- Chariot d'urgence!
Bebek sahibi olmak için her şeyi yapacak insanlara bebek yapıyorum.
Je réalise le vœu de personnes qui rêvent d'un enfant, qui prient pour avoir un bébé.
Dünya insanlarının Ziyaretçilerin aralarında yaşamalarına izin vererek gösterdikleri muhteşem misafirperverliğe karşılık olarak biz de Ziyaretçi-İnsan ilişkilerinde yeni bir çağın başlangıcını duyurmaktan gurur duyuyoruz.
En retour de l'hospitalité que les peuples de la Terre ont montré en permettant aux Visiteurs de vivre parmi les humains, nous sommes fiers d'annoncer une nouvelle ère dans les relations entre les V et les humains.
Erica, Z Diplomatik Listesi'nden bir isme ihtiyacım olacak.
Erica, j'ai besoin d'un nom sur la liste diplomatique des V.
Kıvılcım çıkmamasına dikkat edin.
Que personne ne fasse d'étincelles.
Bir kıvılcım....... burayı bomba patlamış gibi etkiler ve hepimiz ölürüz.
Une étincelle d'une pioche pourrait avoir l'effet d'une bombe et tuer tout le monde.
Onları şey gelmeden çıkarmak için v... Onlara bulaşmadan önce.
Leur signal pour s'échapper avant que... avant d'être contaminés.
Fakat Bo dedi ki, Bowman'ın ani ölümüne rağmen bu ev hâlâ Crowder'ların.
Mais Bo a dit que malgré la mort prématurée de Bowman, cette maison est encore celle des Crowder. Comme je ne savais pas où aller voir mes D.V.D., il m'a dit que je pouvais venir ici.
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n D i v X. N e t
- Rent Uncollected
Tahnit sıvısı!
Du fluide d'embaumement.
İşi gereği kullanmış tahnit sıvısını.
Elle utilisait du fluide d'embaumement.
- Tahnit sıvısı ve hayvan tüyü Norman Bates'in favori eğlencesi demektir.
Fluide d'embaumement et poils d'animaux, c'est le dada de Norman Bates.
Çalınan şeyler arasında bu adamın doldurulmuş Bichon Frise'i ve biraz tahnit sıvısı varmış.
On leur a volé le bichon en question et du fluide d'embaumement.
Çaldığı tahnit sıvısından formaldehiti çekip siklonit üretiyormuş. Askeri seviyeye yakın bir patlayıcı...
Il extrayait le formaldéhyde du fluide d'embaumement pour faire de la cyclonite, un explosif très puissant.
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ i n d i v x. n e t
Synchro : Blackart JOJO13
Sen boşanmayla kirlenmiş durumdasın.
Tu es accablé par ton D.I.V.O.R.C.E.
Evet, ama aslında pek de seçeneğiniz yoktu.
Elle m'a appris à faire un vœu d'étoile.
Böyle bir özgeçmiş... Ben olsam ölümümle ilgili oldukça iyi hissederdim.
Avec un tel C.V., ça me plairait bien d'être mort.
Şimdi sıvı beslenme tüpü yerleştireceğim.
Tout ce que j'ai fait, c'est d'insérer une sonde nasogastrique qui fait la forme de son nez afin d'y glisser un tube.
Bu tür bir fırsat hayatında yalnızca bir ke -
Ce genre d'opportunité n'arrive... Qu'une fois dans une v- -
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n D i v X. N e t
Saison 1 Épisode 13 Love Unexpected
Tamam. Alice'in konuşmasından sonra, kısa bir vaaz vereceğim ve sonra da yeminleriniz için size döneceğiz.
Après la lecture d'Alice, je ferais une brève homélie pour ensuite passer à vos vœux.
InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n D i v X. N E T
Synchro : ShalimarFox, - Titou-
Sanırım kıvılcımımızı yitirdik.
Y a plus l'étincelle. Peut-être qu'il y a plus d'alchimie.
Bir süredir, yani diyelim ki on yıldır, birşey yaşamamış biri için H.I.V'nin pozitif, çıkma ihtimali var mıdır?
Est-il possible d'être séropositif pendant des décennies sans le savoir?
- Tek ihtiyacımız bir kıvılcım.
- On a besoin d'une étincelle. - Pour quoi?
Ama o beklentinin küçücük kıvılcımı bir şeyi fark etmemi sağladı. Hayat devam ediyor!
Mais cette petite étincelle d'excitation m'a fait réaliser que la vie continue!
Annen benim hayatımın aşkıydı, o öldükten sonra, asla başkalarıyla tanışmay, yada çıkmayı ama ufacık bir umut kıvılcımı hayatın devam ettiğini anlamamı sağladı.
Ta mère était l'amour de ma vie, après sa mort, je pensais ne plus jamais vouloir rencontrer quelqu'un. Mais cette petite étincelle d'excitation m'a fait réaliser que la vie continue!
Çeviri : InDivX Altyazı Takımı a l t y a z i @ I n D i v X. N e t
La Forgotten Team vous présente
Bu yüzden sen de South Park'a gel ve arkadaşlarımdan bazıları ile tanış. Çeviri : cönk Kastore a l t y a z i @ I n D i v X. N e t
Bon épisode
Lucky Strike'ın dış ses konuşmacısının ciğerlerinde sıvı toplanmış.
La voix-off de Lucky Strike a un sérieux problème pulmonaire.
Kundaklama araştırmasında başlangıç noktasını bulduktan sonra yapacağınız ilk şey çevrede yangın çıkaranın kullandığı aleti, hasarlı kabloyu yanıcı sıvıyı... yani ateşlemenin kaynağını bulmalısınız
Après avoir déterminé le point de départ d'un incendie criminel, on doit chercher ce qui a déclenché le feu : un court-circuit, un liquide inflammable... bref, tout à proximité qui aurait pu s'enflammer.
- Doğru. Burada bir kutu dolu kıvılcımımız var.
Et j'ai une boîte pleine d'étincelles juste ici.
Eğer Enseladus üzerindeki gayzerler de buna benziyorsa, bu yüzeyin altında sıvı sudan oluşan bir okyanusun olduğuna dair merak uyandıran bir olasılığı ve çok ilginç olan bir soruyu da göz önüne getirmekte çünkü Enseladus çekirdeğinde gerekli sıcaklığı tutabilecek büyüklükte değil. Haliyle bu sıcaklığın kaynağı nedir?
Donc si les geysers sur Encelade sont similaires, il en découle l'intrigante de possibilité qu'il y ait un océan d'eau liquide sous sa surface, ainsi qu'une question intéressante car Encelade est bien trop petite pour posséder un manteau radioactif qui maintiendrait son centre chaud donc d'où vient cette chaleur?
Önceden binlerce kuş türünün cıvıltısıyla inleyen yerler artık sessizliğe gömüldü.
Où jadis l'air vibrait du gazouillis de milliers d'oiseaux différents, règne maintenant le silence.