Vız translate French
3,494 parallel translation
Vızıldayan bir traş makinesi kaldı.
Le bourdonnement d'un rasoir à gauche.
Onunla tehlikeler vız gelir tırıs gider.
Elle écarte tous les dangers.
Bilim vızıltısı hatırladın mı?
As en science, vous vous souvenez? C'est de la biologie.
Bioloji. heh, vızıltı dedim.
J'ai dit as.
Arka tarafa git, küçük bir esmer sonsuz bir vızıldama çıkarıyor mu bak ona Benny'nin evde beklediğini söyle.
Retourne la bas, et dis a cette brunette qui pisse depuis une eternité que Ben l'attends à la maison.
Kes Şu Vızıltıyı..
Rabat-joie.
Porselen, Vızıltı, oturun.
Porcelaine, Wheezy, assis.
Vızıldayıp, geldiğimizi haber vereyim.
Je vais juste sonner et leur faire savoir qu'on est là.
Ordu vızıltısı. - Mekikten sekip,
- Drone militaire.
Çalkalanma ve vızıltılar için, bana şeyi söyleyebilir misin mil karenin eğer çarpması gerekseydi çarpacağını?
Pourrais-tu me dire, dans quelle région l'impact aurait eu lieu?
Evet millet, yetenek şovuna hazır mısınız?
C.V. High, êtes vous prêt pour le concours de jeunes talents?
Fena değil ama bunların hepsi ıvır zıvır.
Pas mal, mais ça, c'était facile.
Ders kitaplarında yazan psikolojik ıvır zıvır bunlar Dr. Cross.
Psychologie scolaire, Dr Cross.
Önce birer dilek tutacaksınız.
D'abord, vous devez faire un vœu. Faites un super vœu.
Bayan V bizim hapisten çıkmamız ve akademiye girebilmemiz için kocasına torpil yaptırdı.
Mme V a demandé à son mari de nous faire sortir de prison et de nous faire entrer
Oh tanrım, hala harika kıçınız var, Bayan V.
Félicitations, messieurs. Ah, mon Dieu! Vous avez un de ces culs, madame V!
Birlikte kafa patlattığımız şeylerden de haberin var. Bence bu işi kıvırırsın.
Vous ferez un travail fantastique.
Eğer bebekse, orada bebek ıvır zıvırı da vardır.
Si c'est un bébé, j'imagine qu'on trouvera du matos.
Eğer bir daha böyle bir işe kalkışırsanız, sizi kendi ellerimle... vıdı, vıdı, vıdı...
Si vous me refaites un coup pareil, je vous...
Kelepir el yapımı mobilyalar yerine bir senede dökülen ıvır zıvırları kim almak ister ki?
Qui veut acheter ces merdes qui durent moins d'un an quand vous pouvez avoir des meubles sur mesure fait à la main pour une bouchée de pain?
Özellikle yapmak istediğin ıvır zıvırlar söz konusu olunca.
En particulier pour tout ce que tu voulais faire.
İşçiler için daha fazla cıvıra ihtiyacımız var.
- Plus de filles sexy pour les travailleurs.
Tüm bu olanlardan sonra vücut sıvılarımızı değişmeliyiz. 909 01 : 12 : 10,923 - - 01 : 12 : 12,242 Yapamadım.
On aura au moins échangé des liquides corporels.
Başkan Yardımcısı'nın konuşması hakkında konuşmamız gerek.
On doit parler du discours de la V.P. ok?
İyi kıvırdın ama pek konuşmuş sayılmayız.
Très intelligente transition, mais nous n'avons pas encore parlé.
Tamam, gerçek şu ki... -... annem sana o ıvır zıvırları bıraktı...
- " Le reste de mon patrimoine...
Holywood'dan çıkmış gibi ama Kızıldereli erkekler için kıvılcım saçıyor.
Dignes d'Hollywood Mais elle attise le désir Des indiens
İşiniz gücünüz, bir servis tabağı dolu Fu Manchu katı maddeli ıvır zıvır yemek.
Vous mangez tous de ces plats Fu Manchu merdiques.
Evimdeki ıvır zıvırlar.
Juste des bricoles de mon appartement.
Bütün bu ıvır zıvırın sana kalacağını tahmin ettim, haksız mıyım?
J'ai deviné que tu n'allais pas enlever toutes ces bétises tout seul, c'est ça?
Mitch'in içi ıvır zıvır dolu olan eski bir ayakkabı kutusu vardı. Fotoğraflar, hatıra defterleri falan.
Il y avait cette, um... boîte de Mitch, comme une vieille, boîte à chaussure avec des trucs dedans photos, souvenirs.
Masadaki ıvır zıvırı attım da.
J'ai déplacé toutes ces trucs de la table.
Hayır, yalnızca düğün ıvır zıvırı için alış veriş yapıyor Dorota'yı arayıp emirler yağdırıyor.
- Non. Elle fait les boutiques et aboie sur Dorota au téléphone.
Annemde de bu ıvır zıvırlardan var.
Ma mère aussi a tout ça.
Kız kankalar erkeklerden önce gelir!
Tous mes vœux de réussite!
Issız bir adada yaşayan birine göre oldukça fazla ıvır zıvırın var.
Pour une ile déserte, tu as un paquet de babioles.
Papa Cenapları, itaat yeminlerinize yakışır şekilde Roma'ya gelmenizi ve bu konu hakkında onunla detaylı olarak konuşmanızı istiyor.
Comme il convient à votre vœu d'obéissance, Sa Sainteté voudrait vous avoir à Rome pour discuter de cette question.
Elindeki ıvır zıvıra inanabiliyor musun?
T'as vu la camelote qu'il a?
Kızım, o kıvırcık saçlı hergeleyi seviyor.
Ma fille adore sa tronche touffue.
Yapma ya. Sen ve V.P. heyecanlanmış olmalısınız.
Vous et le Vice président devrez être ravi.
Eve yalnız gitmeni istemeyiz, değil mi V?
Oh, on veut pas que tu te sentes seul ce soir.
Sabotajcımız antenin altında sıvılaşmaya neden olan boruyu aşırı yüklemek için aynı kodu kullanmış.
Notre saboteur a utilisé le même code pour surcharger le meme tuyau sous l'antenne causant la liquéfaction.
Evet, yani, şu Jenna'nın zıplayan kaleli kıvırcık peynirlerine bayılıyorum.
Ouais, je veux dire, je suis un grand fan des tortillons au fromage de Jenna, - [Rires] en fait, ça sonne bien. - Avec le château gonflable.
Her neyse. Ivır zıvır.
Bonnet blanc, blanc bonnet.
- Sen, "Ivır zıvır." dedin. Bunun ne anlama geldiğini bilm...
- "Bonnet blanc, blanc bonnet".
Daha sonra gelip, ıvır zıvırımı alırım.
Je passerai à ton dortoir pour récupérer mes affaires.
Bunca ıvır zıvırın içinde gazlı bezle bandajı nereden bulacağız?
Comment trouver de la gaze et des pansements dans ce merdier?
Büyükannenin ıvır zıvırı acayip süslüymüş.
Les affaires de ta grand-mère sont chics.
Durun, yapamazsınız.
Attendez. V-vous ne pouvez pas.
- Ve ıvır zıvır bir oyunculuk işi yapmazsın.
Et pas être une doublure Oompa Loompa.
- Ordu vızıltısı. Sonra uydu parçalanıyor.
Drone militaire.