English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ W ] / Walgreens

Walgreens translate French

31 parallel translation
İp, herhangi ucuz bir marketten alınmış.
La corde vient d'une grande surface genre Sears, Walgreens.
Walgreens'e giriyordun.
Vous rentriez dans Walgreens.
Walgreens'e gidip bana doğumgünü kartı al.
Va acheter une carte à La Carterie.
Walgreens'in yerini bilmiyorum.
Je sais pas où est La Carterie.
Hey, Walgreens nerede?
- Où est La Carterie?
Walgreens de kim?
- C'est quoi?
Walgreens'in yerini söyle!
- Dis-moi où elle est! - Je sais pas!
Ben bu gece saat yaklaşık 5 : 00-5 : 45 arası inanacağım. Rakun Walgreens'in çatısında olacak.
Je crois que cette nuit, entre environ 5 h et 5 h 45, le Coon sera sur le toit de la pharmacie.
Benim sınıfımdan bir çocuk olmalı, çünkü sadece onlar Rakun'un Walgreens'in çatısında olacağını biliyorlardı.
Forcément un mec de ma classe. Seuls eux savaient que le Coon serait sur ce toit.
Hadi, biraz daha göz kalemi çekmek için Walgreens'e uğramam lazım.
Viens, on va passer chez Sephora pour racheter de l'eyeliner.
Walgreens'de yiyecekler o dayağı.
Ils vont se faire tabasser chez Sephora.
Walgreens'e gitsem olmaz mı?
Je peux pas aller chez Walgreen?
Walgreens'e gittim.
- Je suis allée chez Walgreens.
- Bir keresinde o kadar sarhoş oldum ki Walgreens'in dışında geri geri giderken annemin üstünden geçtim.
Un jour de beuverie, j'ai renversé ma mère en voiture.
Bu Walgreens marka burun kağıdı.
C'est du papier à nez Lidl.
Walgreen'den çubuk seker arakladigin zamani da bilirim.
Je savais que tu avais voler les bonbons des Walgreens.
Luanne, Walgreens'te Vicky'de ne gördüğümü sormuştun.
Luanne, tu m'as toujours demandé ce que je voyais en Vicky à la pharmacie.
En yakın denemem Walgreens'deki ücretsiz tansiyon aletine kolumu sokmaktı.
Le plus proche dont j'en ait été a été de mettre mon bras dans la machine gratuite qui contrôle la tension artérielle à Walgreens.
Walgreens'te bar tarzı ufak bir restoranı vardı.
Elle avait un Dinner à Walgreens.
Polis bir açıklama yapmadı ama Walgreens'in müdürü araç gasp etme olduğunu söylüyor. Kurban da dükkân sahibiymiş.
Non, le L.A.P.D. n'a rien annoncé, mais un gérant de Walgreens dit que c'est un vol de voiture.
5 ile 10. kalite arasında kullanılan dijital teknolojiler mevcut. O paraların Walgreens satış noktalarında satıldığını anlamazsınız.
Il y a une technologie numérique qui imprime de bons 5 ou 10, puis tu les écoules à Walgreens en achetant des trucs à un dollar.
Etkilenmeye karşı koruyucu lensler artık Walgreens'de bile satılıyor.
Ils vendent des lentilles anti-hypnose au centre commercial maintenant.
Aynı zamanda Walgreens'den Ricky ile de mi yattı? Hayır R-Dog benim. Hayır R-Dog benim.
Elle a aussi couché avec Ricky des Walgreens?
Güzel bir şey alması için Walgreens'e birini göndereyim.
Oui, j'envoie quelqu'un vous acheter ça chez Walgreens.
Hey, bak, burda da Walgreens var.
Regardez, ils ont des Walgreens ici aussi.
Dönüşte Walgreens'e uğrayabilir miyiz?
On peut s'arrêter dans un magasin au retour?
Gebelik testini Walgreens'ten almamış mıydı?
Elle a acheté ses tests de grossesse à la pharmacie?
Walgreens'teki Tina var ya?
Tu connais Tina? De la pharmacie?
Walgreens'teki tüm gebelik testlerini aldım.
J'ai acheté tous les tests de grossesse de la pharmacie.
- Son 3 gecedir onu... Saçlarını kestirmeye, tren dükkanına ve hala "iyi ibuprofen" bulunduran Arcadia'daki bir Walgreens'e götürdüm.
Ces trois dernières nuits j'ai dû l'emmener chez le coiffeur, à la boutique de maquette, et à la pharmacie sur Arcadia là où ils vendent encore du "bon ibuprofène."
Aynı zamanda Walgreens'den Ricky ile de mi yattı?
Attends.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]