Weed translate French
198 parallel translation
Gandil'e Bay Chaney ile Bay Weed'in onu görmeye geldiğini söyler misiniz?
Pouvez-vous dire à Gandil que Mr Chaney et Mr Weed sont là pour le voir?
Weed.
Weed.
Weed?
Weed?
Ya Weed dün gece bir uçurumdan düşüp o aptal boynunu kırdıysa?
Weed est peut-être tombé d'une falaise et s'est cassé le cou?
Hani Clint Bracken'la arkadaşları Durham'da Weed Tepesinde kaza yapmıştı ya.
Vous vous rappelez l'accident de Bracken et ces gars sur Weed Hill à Durham?
- Weed civarında.
- Dans les environs de Weed.
Kuzeyde, Weed'de de öyle oldu işte.
C'est comme ce qui s'est passé à Weed.
Ne yaptı Weed'de?
Qu'est-ce qu'il a fait à Weed?
Weed'in alayı tepede bize takviye sağladı.
On a été renforcés en haut de la colline par la brigade de Weed.
Ama Weed öldü.
Mais Weed est mort.
Esrar topraktan yetişir.
Weed est de la terre.
Esrar.
Weed. - Aw.
Bir daha esrar içersem.
Je ne vais pas jamais Smoke Weed nouveau.
Kanada'ya gitmeniz için Petey Weed denen adamla bir şeyler ayarladım.
J'ai vu avec Petey Weed pour que vous partiez au Canada.
Buradan 61'i geç Weed Sokağı'nı ve sonra da Remington Sokağı'nı geç.
Eh bien, vous prenez la 61 et ensuite la W, vous continuez jusqu'à Weed Road, et puis Remington Road.
Bay Weed, yeni bir televizyon figürü serisi için çok iyi bir fikrim var.
J'ai une grande idée, une nouvelle série de jouets.
Bir keresinde, soyunma odasına girdiğimde, yemin ediyorum, Bay Weed'le bench-press * yapıyordu.
Je suis entré dans les vestiaires et je suis sûr qu'il cirait les pompes de M. Weed.
Gelecek, Bay Weed. Bu adamı oyun sırasında görmelisiniz.
Il va arriver, vous allez le voir en action.
Bay Weed, yeni "G. I. Yahudi" serisi üzerinde çalışıyordum.
Je suis sur un projet "G.I. Jonas".
Hey, Bay Weed?
Monsieur Weed?
Beni mi görmek istediniz Bay Weed
Vous voulez me parler, Monsieur Weed?
Bay Weed, ben Kadınlar koalisyonunda işyeri davranışları üzerine eğitmenlik yapıyorum
Je donne des cours d'adaptation au travail pour le mouvement des femmes.
Önce ben! Bay Weed, bu yılın Noel oyuncağı için en iyi fikri verene feci ikramiye verecekmiş.
Celui qui a la meilleure idée pour un jouet de Noël a une prime à l'usine.
Bay Weed, yönetim kurulunun seçkin üyeleri... Bu yılın en ateşli oyuncağını takdim ediyorum : Bay Kabak Kafa.
M. Weed, les membres du comité, je vous présente un jouet extra, la tête de Monsieur Zucchini.
- Bay Weed?
- M. Weed?
- Oh... Selam, Bay Weed.
Bonjour, M. Weed.
Bay Weed'in bana bilindik bir paspas muamelesi yapmasından bıktım.
M. Weed me traite comme un paillasson ordinaire.
Bay Weed'in sana saygı duymasını istiyorsan, bunu kendin kazanmalısın.
Si tu veux que M. Weed te respecte, il va falloir le mériter.
Bay Weed'i akşam yemeğine çağır. Ona şirkete neler verebileceğini göster.
Invite M. Herbe à dîner et montre-lui de quoi tu es capable.
Bay Weed, Cuma akşamı bize yemeğe gelmeyi kabul eder miydiniz?
AU PETIT BONHEUR DES JOUETS M. Herbe, je me demandais si ça vous dirait de venir dîner à la maison vendredi.
Sizi ağırlamak bizim için büyük şeref, Bay Weed.
Quel plaisir de vous recevoir.
Bay Weed, Griffin çocukları size iyi akşamlar dilemek istiyor.
Les enfants Griffin vous souhaitent bonne nuit.
Peter, Bay Weed'e söyleyecek bir şeyin yok muydu?
Tu avais quelque chose à dire à M. Herbe.
Bay Weed, iş yerindekilerin ne dediği umrumda değil.
Je ne suis pas d'accord avec les collègues.
Weed soyadı nereden geliyor?
D'où vient ce nom : "Herbe"?
Teşekkürler, Bay Weed!
Merci, M. Herbe.
Diğer haberimize geçelim. Oyuncak fabrikatörü Jonathan Weed dün gece bir çalışanın evinde ölü bulundu. Weed'in yemekte yediği sandviçten boğulduğu iddia edliyor..
Sinon, l'industriel Jonathan Herbe est mort chez un employé qui affirme qu'il s'est étouffé avec du pain.
Jonathan Weed'i yaşarken son gören insan konuşmak istediğini söyledi.
Oui, oui... Le dernier homme qui a vu Jonathan Herbe vivant va dire quelques mots.
Her neyse, Bay Weed ölmeden az önce beni oyuncak geliştirme bölümünün başına getirmişti.
En tout cas, avant de mourir, M. Herbe m'a promu chef de produit.
Ben Bay Weed'in avukatı Leonard Hale.
Je suis l'avocat de M. Herbe.
Bu kaseti Bay Weed'in özel eşyaları arasında bulduk. Cenazeden hemen sonra gösterilmesini yazan bir notla birlikte. Keyfini çıkarın.
Dans ses effets, on a trouvé cette cassette qu'il nous a demandé de diffuser après son enterrement.
Hepsi benim yüzümden oldu. Seni Bay Weed'i yemeğe davet etmeye zorlamasaydım Bay Weed hala yaşıyor olacaktı. Senin de hala işin olacaktı
Si je ne t'avais pas poussé à inviter M. Herbe à dîner, il serait vivant et tu aurais ton job.
Bay Weed, sanırım Peter'ın bir doktora...
M. Weed, je crois que Peter a besoin d'un doc...
Bana Horny Goat Weed'imi versene.
Passe-moi mon bois bandé.
Lanet olası adi esrar.
Putain de weed qui arrache.
Sana Hack'in otundan veririm.
Et je te filerai de la weed comme celle que tu aimes.
Kimin ottan kurtulmaya ihtiyacı var ki?
Qui a besoin d'une convalescence pour de la weed?
Antwon'ın avukatı hapishaneye görüşme yapmaya gitti ve kod adı Weed olan biriyle konuştu, onu tanıyor musun?
L'avocat d'Antwon a filé direct chez un certain Weed. Tu le connais?
Yani, yeni uyuşturucu papası olarak Weed'i kutsadı.
On dirait qu'il nomme Weed nouveau pape de la dope.
Weed'le konuşmaya gidelim.
On va parler à Weed.
Beni Weed'ten nasıl koruyacaksınız?
C'est le fournisseur de Pettario. Maintenant, comment vous allez me débarrasser de Weed, hein?