Weeks translate French
115 parallel translation
You mean all these weeks since you left me?
Depuis que tu es partie?
Pekalâ ama bölgedeki televizyon satıcısıyla senin adına konuştum bile. Şu çekici Bay Weeks'le.
Comme tu veux, mais j'en ai déjà parlé à M. Weeks, ce charmant vendeur.
- Evet? Adım Bay Week.
Je suis M. Weeks.
Babamızla o ilgileniyor. - Merhaba doktor.
- Eddie, voici le Dr Weeks Il soigne papa.
Doktor Weeks.
- Dr Weeks! -...
Doktor Weeks, buradan itibaren siz devralsanız iyi olur.
- Dr Weeks, peut-être devriez prendre la suite.
Bertram Grover Weeks,
Bertram Grover Weeks.
Her hafta sonu yapıyorum.
Je fais ça tous les weeks-end.
"Two Weeks In Another Town" filmi dönemin biçareliğini yansıtıyordu.
- il faut aller à Londres, - Action! Paris, Madrid et Rome.
Ne tuhaftır ki, "Two Weeks in Another Town"... -... "The Bad and The Beautiful" filminin devamıydı.
il a été fait car il était impossible de dormir avant de l'avoir fait!
"Two Weeks in Another Town" filmi Hollywood'un düşüşünü gösteren ürkütücü bir ayna niteliğindeydi. Klasını konuşturmuş.
Mais en 10 ans, de 1952 à 1962, l'industrie du cinéma a connu de tels bouleversements que Quinze Jours Ailleurs commence à présenter à Hollywood le miroir de son déclin.
Sırası değil, Weeks. Keyfim yok.
- Arrêtez, je ne suis pas d'humeur.
Düşünsene, Weeks, 400 yıI.
Un quadricentenaire?
Jen, Dawson'ın yeniden yazdıklarını okudum ve bazı önemli değişimleri fark ettim. Başlıca, Dokuz Buçuk Haftadan beri gördüğüm en tuhaf seks sahnelerinden biri var.
Jen, dans la nouvelle version du scénario de Dawson... j'ai remarqué des changements importants... à savoir une scène d'amour aussi torride que celle de 9 1 % 2 Weeks.
Evet, haber Bayan Patty'ye ulaştığı anda 9 buçuk haftadan bir sahneye dönüştü.
Quand Mlle Patty le saura, ça deviendra une scène de Nine 1 / 2 Weeks.
- Two weeks ago!
- ça fait deux semaines et demie!
Johnny Weeks burada mı?
Vous avez un Johnny Weeks ici?
- Johnny Weeks.
- Johnny Weeks.
9,5 hafta filmini hatırlıyor musunuz?
Tu te souviens dans 9 1 / 2 Weeks?
Ajan Weeks.
Agent Weeks.
Kaygılı parmaklarda... geri sayar haftalar.
* Count back the weeks * * on worried fingers *
Kansas Eyaletinin Richard Eugene Hickock ve Perry Edward Smith'e... karşı açtığı bu davada... avukat Bay Weeks, sanıkların ön duruşma haklarından... feragat etmek istediğini mahkememize bildirmiştir.
Dans l'affaire du Kansas contre Richard Eugene Hickock et Perry Edward Smith, le tribunal a été avisé par l'avocat, Maître Weeks, que les prévenus renoncent à leur droit à une audience préliminaire.
Alıcı hesaptaki isim Allen Weeks olarak görünüyor ama gerçek ismi değildir.
Le nom sur le compte destinataire est Allen Weeks. Mais ce n'est pas ton vrai nom.
Isn't three weeks taking it a bit too slow?
Tu devrais peut-être passer à la vitesse supérieure.
Özel Ajan Seeley Booth, Amerikan Savcı Yardımcısı Ken Weeks ile tanış.
Agent Seeley Booth, voici l'assistant du procureur, Ken Weeks.
Weeks, sence bu şirket Decker'ın peşine adam takacak kapasitesine sahip mi?
Croyez-vous que KBC soit capable de faire tuer Decker?
Duygusal olarak şu anda içinde bulunduğunuz duruma sagıma rağmen, efendim, Bay Weeks haksız değil.
Je comprends ce que vous vivez, mais M. Weeks n'a pas tort.
Kapa çeneni Weeks. Eğer siz Bay Decker ve ailesini adam gibi korumuş olsaydınız şu anda burda olmazdık.
Si vous aviez protégé sa famille comme il se doit, on n'en serait pas là.
Ancak denersin, Ollie Weeks.
Essayez, Ollie Weeks.
Filmin adı "Haftalar" olmalıydı.
Ils auraient du l'appeler The Weeks.
"Haftalar."
The Weeks.
Kayla Weeks.
Kayla Weeks, 7 ans.
Burası Finley Park görevlilerinin bu sabah bulduğu.. Kimberly Weeks olarak tanımlanan, kafası ezilmiş..
Ce matin, à Finley Park, la police a découvert le corps d'une femme violemment assassinée.
genç bayanın olay yeri. Ne olmuş?
Il s'agit de Kimberly Weeks.
Zavallı Kimberly Weeks'in.. .. hayatının son iki dakikasını çok iyi bilen birisiyle konuşuyorsun.
Quelqu'un qui sait tout des deux dernières minutes de la vie de Kimberly Weeks.
Zavallı Kimberly Weeks'in hayatının son iki dakikasını çok iyi bilen birisiyle konuşuyorsun.
Quelqu'un qui sait tout des deux dernières minutes de la vie de Kimberly Weeks.
Kimberly Weeks cinayeti hakkında bildiklerinizi öğrenmek istiyorum.
Dites-moi ce que vous savez du meurtre de Kimberly Weeks.
Bu kadın, Kimberly Weeks'in..... katiline şantaj yapan kadına benziyor.
C'est le portrait de la femme qui faisait chanter l'assassin.
Kimberly Weeks'i öldüren adamın adını vermeni istiyorum.
Donnez-moi le nom de l'homme qui a tué Kimberly Weeks. Et en échange?
Avukat Patrick Davidson bugün Mesa Üniversitesi öğrencisi..... Kimberly Weeks'i öldürmekten tutuklandı.
L'avocat Patrick Davidson a été arrêté aujourd'hui pour le meurtre de l'étudiante Kimberly Weeks.
Şuna bak, en son yakalandığında bütün suçu, arkadaşı Leon Weeks'in üzerine yıkmış.
Et écoutez ça, sa dernière arrestation, c'était avec son pote athlète Leon Weeks.
Bu Bay Weeks'i nerede bulabiliriz?
- On le trouve où?
Adın Leon Weeks, değil mi?
Vous êtes Leon Weeks?
iki hafta boyunca for the next two weeks, sürekli onun 1,5 metre gerisinde olmak zorunda.
Pendant deux semaines, il devait rester à moins de 1,5 mètre d'un parent.
Andrew Weeks'in 2 Mart'ta ilaç alerjisinden ölmesi gerekiyormuş ama o günü sağ atlatmış.
Andrew Weeks devait mourir le 2 mars d'une allergie médicamenteuse, mais il a survécu.
Weeks'in ilaç alerjisinden ölmesi gerekiyormuş kurşun yarasından değil.
Weeks devait mourir d'une allergie, pas d'une blessure par balle.
Andy Weeks. Onu Mavi El toplantılarından hatırlıyorum.
Il venait aux réunions des Mains Bleues.
Bay Weeks'i tanıyan Mavi El üyelerinin listesini yapmanızı istiyoruz.
- Il nous faut la liste des Mains Bleues qui connaissaient M. Weeks.
Adı Clara Weeks.
C'est Clara Weeks.
Ve eminim Bayan Weeks'in torunları da katılmıyordur.
Les petits-enfants de Mme Weeks penseraient la même chose que moi.
Eddie, bu Doktor Weeks.
- Docteur.