Werner translate French
468 parallel translation
Hava Kuvvetleri Meraşali Hermann Wilhelm Göring,... Hitler ve Savaş Bakanı General Werner Von Blomberg, Reichswehr birliklerini teftiş ediyor 18.
Le Maréchal de l'Air ( plus tard Reichsmarschall ) Hermann Wilhelm Goering, Hitler... et le Ministre de la Guerre Le Général Werner Von Blomberg, passent en revue la Reichswehr
Personel Ordu Şefi General Werner von Blomberg...
Le chef des unités chargées de la sécurité d'Hitler Le Général Werner von Blomberg... salue la Leibstandarte
Aslına bu parayı Werner'in salonunda kazandım.
En fait, j'ai gagné cet argent dans la salle du Werner's. Vous connaissez le Werner's?
Werner'in salonunda krupiyenin yeteneği değil, kendi şansınız geçerlidir.
Chez Werner's, c'est votre propre chance et pas l'habileté du croupier qui compte. À vue de nez, vous avez été très chanceux.
Madem Werner'in salonuna hiç gitmediniz bana refakat ederseniz çok sevinirim.
Puisque vous n'êtes jamais allé chez Werner's, je serai enchanté si vous m'y accompagniez.
- Bay Werner.
Herr Werner.
Merak etme, Werner.
Ne vous inquiétez pas, Werner.
Bay Bulic çok sevdiğim bir arkadaştır, Werner.
Herr Bulic est un très cher ami, Werner.
Yapma, Werner.
Cela ne pourrait être, Werner.
Werner daireye telefon etti.
Werner m'a téléphoné au bureau.
Elimden gelen yardımı yaparım.
Mais nous n'aurons pas le temps. Werner a dit ce soir.
Werner'e 20,000 Dinar borçlusunuz. Bu akşam 50,000 Dinar almaya ne dersiniz?
Que diriez-vous de 50000 dinars d'ici ce soir?
Kamerayı masaya bırak ve ellerinizi başınıza koyun.
Maintenant vous posez l'appareil sur la table et placez vos mains derrière votre tête. Vous aussi, Werner.
Üstelik Werner paranı Bulic'ten geri alacak.
Et puis, Werner récupère votre argent de Bulic.
Kıyma için Werner'a gidin.
On n'est jamais sûr, avec lui.
10 sentlik but eti kıymasını isteyin. Hazır kıyılmıştan vermesin sakın. Bir soğan al, Neeley!
Prends la viande chez Werner, mais fais-la hacher devant toi.
Şimdi de Werner restore etmiş.
Et aujourd'hui Werner l'a terminé.
- Bayan Werner nasıl?
- Comment va Mlle Werner?
Bjørn Werner'in. - Olamaz!
Celui de Bjørn Werner.
Yani Werner senin hastan mıydı?
Donc Werner était ton patient?
Neden Werner'in açıklamasını kabul etmiyorsun?
Pourquoi ne pas accepter la version de Werner?
Werner gibi zararsız bir herifi kim öldürmek ister aklım almıyor.
Je n'arrive pas à croire qu'on puisse tuer un brave type inoffensif comme Werner.
O Werner'in günlüğü mü?
C'est le journal de Werner?
Werner'in kaybolmasıyla ilgili gizemin çözüldüğü kanaatindeyim.
Je considère que le mystère de la disparition de Werner est résolu.
Bjørn Werner kız kardeşine tutkuyla aşıktı.
Bjørn Werner aimait sa sœur passionnément.
Bjørn Werner!
Bjørn Werner!
Werner ilk atladığı zaman biraz yüzdü ve tekrar dışarı çıktı.
La première fois que Werner a plongé, il a nagé un moment et est ressorti.
Onun Werner olduğunu o da anlamış mıydı?
Il avait découvert lui aussi que c'était Werner?
Werner ayakkabısının altına bir takoz yerleştirdi ama yanlış ayağına.
Werner avait mis une cheville sous sa semelle, mais sur la mauvaise jambe.
İzler ıslakken Werner'in izlerini takip etmek istedi.
Il voulait remonter sa trace pendant qu'elle était fraîche.
Ama Werner Gran'ın yüzme bilmediğini biliyordu.
Mais Werner était au courant que Gran ne savait pas nager.
Onun psikiyatristi olarak Werner'a karşı alışılmadık bir silaha sahiptim.
En tant que psychiatre, je me suis servi d'une arme inattendue contre lui.
Lillian'ın rüyalarını okuyarak Werner'ın planlarına ulaştım.
En lisant ses rêves à elle, j'avais accès à ses plans à lui.
Werner Lampe.
Werner Lampe.
Werner Lampe,
Werner Lampe,
Werner Lampe, şu elinde İncil'le oturup ağlayan yaşlı adam toplama kamplarına gönderdiği her adamın mal varlığını..
Werner Lampe, un vieillard qui passe son temps à pleurer sur sa bible.
Tanık Werner Lampe mahkemeye hitap edebilir.
La parole est à Werner Lampe.
Werner Lampe,... mahkeme sizi suçlu buldu ve ömür boyu hapse mahkum etti.
Werner Lampe, la Cour vous déclare coupable et vous condamne à la prison à vie.
Werner, savaştan sonra orduda kalmayı düşünüyor musun?
Resteras-tu soldat, après la guerre?
Werner. Neden odama gitmiyoruz?
Werner, si nous allions causer dans ma chambre?
Werner.
Werner.
- Werner.
- Werner.
Werner, odak-düzlem kapaklıymış.
Werner, avec obturateur plan focal.
Delifişeğin biri bu Werner, aklı havada, ama yine de seviyorum.
Il est un peu détraqué. Mais je l'aime bien.
İşte dostumuz Werner'den bir armağan.
un cadeau de l'ami Werner.
- Werner... Ziebold.
Werner Ziebold.
Werner'i tanır mısınız?
II a une salle derrière.
Werner bu gece diyor. Bakalım.
Vous devez 20000 dinars à Werner.
Sen de, Werner. Arkanızı dönün.
Mais Dimitrios...
- Ne oldu?
- Qu'y a-t-il, Werner?
- Werner Ziebold.
Werner Ziebold.