Wiley translate French
233 parallel translation
"General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler."
"Général Dunkley, Colonel Wiley et vous tous, hommes courageux."
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler...
Général Dunkley, Colonel Wiley et vous tous, hommes courageux...
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler bu hayatımın en güzel günüydü.
Général Dunkley, Colonel Wiley... et vous tous, hommes courageux... cela a été le plus beau jour de ma vie.
General Dunkley, Albay Wiley ve tüm asil askerler çok yaşayın.
Général Dunkley, Colonel Wiley... et vous tous, hommes courageux... hourra!
Japonlarmış! Duydun mu Wiley?
Des Japs... t'entends ça?
Git buradan Wiley!
Wiley, arrête!
- Griff Bonell'in karşına kim çıkacak?
Qui amènera Griff Bonell? Wiley.
Wiley, kaygılanacak hiçbir şey yok.
Ne t'inquiète de rien.
Wiley'nin Oteli'nde. Ringo çıkıp geldi.
A l'hôtel de Wally.
Wiley'nin işini yapacak birine ihtiyacım vardı.
Il fallait remplacer Wiley.
Bayan Wiley?
Mlle Wiley?
- Bayan Wiley.
- Mlle Wylie..
- Wiley.
- Wiley.
Wiley, işaretini çiziktir.
Wiley, apposez votre marque.
- Hadi gel Wiley.
- Viens, Wiley.
- Wiley, vuruldun mu?
- Wiley, vous avez été touché?
Wiley!
Wiley!
- Wiley, hayvanlarι bağla.
- Wiley, attachez bien les animaux.
- Wiley Post mu?
- Wiley Post?
Meydana gelen bir diğer kaza, 1410 Wiley Caddesinde.
Autre accident à cet endroit précis :
Sana verdiğim Denver numarasını arayıp, Wiley için mesajın olduğunu söyleyeceksin.
T'appelles un numéro à Denver. Tu dis que t'as un message pour Wiley.
Wiley adında biri için mesajım var.
J'ai un message pour un nommé Wiley.
Wiley şu an burada değil.
Wiley n'est pas là.
Wiley.
Wiley.
Hey Wiley, nasılsın?
Ça va, Wiley?
Şu dürbünü uzat, Wiley.
Passe-moi ces jumelles.
Wiley, onunla konuşmaya gideceksin.
Wiley, tu sors lui parler.
- Hey, Wiley.
- Hé, Wiley.
Haydi, Wiley, acele et.
Allez, Wiley.
Otur, Bay Hellman. Teşekkür ederim, Wiley.
Asseyez-vous, M. Hellman.
Evet, ben daha sonra gelirim.
Merci, Wiley. Oui. Je repasserai.
Burada size okunmayan bir telgraf var Wiley Texas Başkanı ve Arizona Demiryollarından.
Voici un télégramme que Wiley ne vous a pas lu. Du président des chemins de fer du Texas et d'Arizona.
Bak, Wiley Post'la dışarı çıkan uçaklarda portakal, ayakkabı taşımacılığı yapamam.
Je ne transporte pas d'oranges, ni souliers... dans des avions datant d'avant l'ère de Wiley Post.
Geri çek onları Wiley!
Reprends-les, Wiley!
Geri çek onu Wiley!
Retiens-le, Wiley!
Gelecek hafta, Profesör Douglas Wiley gökyüzünde Pluton'un yörüngesinde dönen başka bir gezegenin varlığıyla ilgili teorisini açıklayacak ve onun araştırmalarına dayanarak gezegenin yerçekimi alanlarıyla ilgili bilgi sahibi olacağız.
La semaine prochaine, le Pr Wiley développera sa théorie sur l'existence d'une autre planète dans l'orbite de Pluton, basée sur ses recherches sur la gravitation interplanétaire.
"Geleceğin kralları" konuşmasını bitirdim.
J'ai fini mon discours, Wiley.
Çabuk Wiley, çabuk!
Plus vite, Wiley, plus vite!
Çantayı koru.
Protège la valise, Wiley.
Wiley, köpekleri harekete geçir!
Wiley, mets la gomme!
Wiley, gel!
Wiley, reviens!
Bu federal dedektif, Wiley denenin, söylediğine göre önce suç komisyonunda tanıklık yapman gerekiyormuş.
Mais le marshal Wiley m'a dit que vous comptiez témoigner devant la Commission Criminelle.
MacGyver, ben dedektif Andrew Wiley.
MacGyver, c'est le marshal Andrew Wiley.
Federal mahkeme. Wiley`nin ofisi.
Le tribunal fédéral, le bureau de Wiley.
Dedektif Wiley, nasıl gidiyor?
- Marshal Wiley, ça se passe bien? - Très bien.
Wiley, annesi ölüyor.
Wiley, sa mère est mourante.
Pekala Wiley rahatla.
Ca va, Wiley, calmez-vous.
Dedektif Andrew T. Wiley.
- Marshal Andrew T. Wiley.
- Wiley.
Maintenant, sors de là.
Wiley de iyiydi.
Wiley l'était aussi.
Wiley nerede?
Où est Wiley?