English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ W ] / Wilke

Wilke translate French

46 parallel translation
Bu, arkaşım Mary Wilke.
Je vous présente une amie Mary Wilke.
Wilke.
Wilke.
Evet, hatta, gidip çocuk güvenliğini kanıtlamalıyım. Sarah Jessica Parker'ın küçük James Wilke Jessica Broderick Parker'ı getirmesi ihtimaline karşı.
Il faut que je mette des sécurités pour bébé au cas où Sarah Jessica amène le petit James Wilke Jessica Broderick Parker.
Wilke, saga git.
Wilke, prends à droite.
Hesap dökümleri, Wilke Price firmasında eşiniz adına açılan bir yatırım hesabından.
Le relevé de compte d'un investissement effectué sous le nom de votre femme à l'entreprise Wilke and Price.
Bize bu belgeleri Wilke Price sağladı.
Ces documents nous ont été fournis par Wilke and Price.
Siz de bir zamanlar Wilke Price'da çalışıyordunuz değil mi?
Vous avez été employé par Wilke and Price, n'est-ce pas?
Yangın Araştırma Ekibi, Wilke Caddesindeki yangında hızlandırıcılar kullanıldığını tespit etti.
L'enquête-incendie identifie les accélérants - utilisés dans l'incendie de Wilkes.
Hayır, Wilke Caddesine.
- Non. Wilkes Street.
Miles, sanırım Wilke Caddesinde katilin bilgisayarını bulduk.
Miles, on pense avoir trouvé l'ordi du tueur à Wilkes St.
Wilke ile o işe sen de giriyor musun? Evet, anlayacağın o satışta ben de üretimde.
Tu bosses avec Wilke? je fais dans la production.
Wilke, çok erkencisin.
T'arrives trop tôt.
Bunun eğlenceli olmasını istedim. O halde Wilke'ye ve promosyon içeceklerine odaklanmalı ve küveti XS Rush'la doldurma fikrini tekrar bir düşünmelisin.
Je veux que ça soit amusant. et pense de nouveau au jacuzzi de boissons.
Wilke, sen gerçekten eğlenceli birisin ama anlamıyorsun.
mais tu comprends pas.
Priya ve diğer kızlar, kendimden bahsetmeye bile gerek yok Wilke ile randevunuzun nasıl gittiğini öğrenmek için can atıyoruz.
Donc Priya et d'autres filles que je ne mentionnerais pas... Moi... mourrons d'envie de savoir comment s'est passé ton rendez-vous avec Wilke.
Wilke için mi böyle giyinip kuşanıyorsun yoksa... İkimiz de uzun mesafeli bir ilişkinin yürümeyeceğine karar verdik.
Donc on enveloppe la marchandise pour Wilke ou... on a tous les deux décidé de ne pas faire ce truc longue distance.
Sadece Wilke gittiğinden beri pek fazla müzik yapmadığını fark ettim. Babanın yarınki motor gösterisi için sahne ve ses sistemi kurulduğunu gördüm.
J'ai remarqué que depuis que Wilke est parti tu ne joues plus beaucoup de musique et j'ai vu qu'il y allait avoir une scène.
Gerçekten Wilke gibi benim de gitmemi mi istiyorsun?
Tu veux vraiment m'exiler comme Wilke?
Wilke, Annie Barker'ın cumartesi akşamı vereceği partide Guitar Face'e iş ayarlamış.
- C'est pas ça. Guitar Face joue à la fête d'Annie Barker samedi.
Travis, bu Wilke.
voici Wilke.
Wilke kendimi suçlu hissetmem için yapmadığını bırakmadı ve bu işi almanın bize Missouri üniversitesindeki partilerde çalmanın kapısını aralayacağını düşünüyor ve...
Wilke m'a fait me sentir coupable. Il pense que ce concert débouchera dans des fêtes d'étudiants.
Pekâlâ, "Wilke, Geddy Lee'den beri gelmiş geçmiş en iyi basçıdır." Bunu işaret dilinde nasıl gösteriyoruz?
On signe comment "Wilke est le meilleur depuis Geddy Lee"?
Onlar Wilke ile benim.
C'est Wilke et moi.
Sağır balosunun Wilke'nin tarzında bir şey olmadığın biliyorum ama gelmesini gerçekten çok istiyorum.
Je sais qu'un bal de promo de sourds ce n'est pas vraiment le truc de Wilke, mais je veux vraiment qu'il vienne.
Bay bana Wilkie'den benimle baloya gelmesini sormam için güzel bir yöntem bulmamda yardımcı oluyor.
Bay m'aide à trouver une nouvelle idée géniale pour inviter Wilke au bal de la promo.
Wilke gelemiyor.
Wilke ne peux pas venir.
Affedersin ama aynı Wilke'den mi bahsediyoruz?
Je suis désolée, on parle du même Wilke?
Wilke'yi boş ver.
Et bien, oublie Wilke.
Wilke'ye limonlu turta getirdim.
J'ai apporté quelques citrons pour Wilke.
Wilke harika biridir... komik, zeki.
Wilke est génial... drôle, intelligent.
- Wilke!
- Wilke!
Wilke yatılı okula gidecek.
Wilke va aller dans un internat.
Zavallı Wilke.
Aww mec, le bon vieu Wilke.
Wilkie güvenlikçi rolünü oynayacak, John da kostümleri ayarlayacak. Ama sen beni dinlemiyorsun.
Wilke va jouer un gardien et John a eu tout les costumes et tu n'écoutes pas.
John ve Wilke repliklerini söyler.
John et Wilke disent leur texte.
Biz de Wilke ile başlıyoruz.
On va commencer par Wilke
Wilki mesaj çekmeye başla.
Et, Wilke, commence à écrire un texto.
Wilke'nin üzerine geliyor... bu senin işaretin.
Plan sur Wilke... c'est ta réplique.
- Gitmen gerek. Wilke, senin işaretin bu.
Wilkie, c'est ta réplique.
Hey, Wilke, Wilke!
- Ouais. Hey, Wilke, Wilke!
Sanırım, sen çalıntı testleri satarken... Wilkie'yle sahte kimlikler yaparken,... veya kumar borçlarını ödemek için eşyalarını satarken birisi fotoğraf makinesiyle etrafta olmadığı için şanslısın
Je suppose que tu as été chanceux qu'il n'y ait personne avec une caméra lorsque tu vendais les tests que tu avais volé, ou en train de fabriquer de fausses cartes d'identité avec Wilke ou lorsque que tu vendais ton équipement
ALLISON WILKE ANISINA
EN MÉMOIRE D'ALLISON WILKE
Wilke'ye erkenden buluşalım demiştim. O yüzden ben çıkıyorum.
Je pars vite rejoindre Wilke. 220 ) } je vais lui dire
- Wilke'den.
Je vais devoir lui parler demain.
Ama bu sana karşı neler hissettiğimi değiştirmiyor.
Wilke.
Seninle konuşmayı seviyorum Wilke ama sen benim tipim değilsin.
Mais t'es pas mon genre.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]