Witherspoon translate French
94 parallel translation
- Güle güle Bayan Millicent.
Au revoir, Mme Witherspoon.
Bay Witherspoon lütfen.
M. Witherspoon.
Ben Bay Witherspoon.
Ici, M. Witherspoon.
Ne? Tamam. Teşekkür ederim Bay Witherspoon.
Merci, M. Witherspoon.
Bay Witherspoon?
M. Witherspoon?
Bay Witherspoon'u bekliyorum.
J'attends M. Witherspoon.
Telefon edip Witherspoon çıkmış mı bakayım.
Je vais téléphoner à Witherspoon.
- Witherspoon. - Girin.
Witherspoon!
Bu gece Mutluluklar Vadisi'ne gidiyor. - Bay Witherspoon'un gelmesini bekliyorum.
Teddy va à Val Joyeux.
Ben Mutluluklar Vadisi Sanatoryumu'ndan Witherspoon.
Je suis M. Witherspoon.
Ben Bay Witherspoon.
M. Witherspoon est là.
Şimdi bir tek Witherspoon'u bulmak kaldı.
Maintenant, voyons Witherspoon.
Sizi gördüğüme çok sevindim.
M. Witherspoon, ravi de vous voir.
Yüzbaşı, bu Bay Witherspoon.
Capitaine, je vous présente M. Witherspoon.
Bu Bay Witherspoon, Afrika'da size rehberlik edecek.
C'est M. Witherspoon, votre guide en Afrique.
Bayan Witherspoon.
Mme Witherspoon.
- Henry, sen de Dr Witherspoon'u bul.
Nathan, va avec eux. - Henry? - Oui, monsieur.
- Ona ne söyleyeceğim, efendim?
- Va trouver Doc Witherspoon.
Yıllardan beri sana bu kadar iş verdikten sonra bunu bana nasıl yaptın anlamıyorum.
Je ne sais pas comment tu as pu en venir... á me faire un coup pareil, Tom Witherspoon. Aprés toutes les affaires que je t'ai données au fil des ans!
Biliyor musun, Witherspoon? - Neyi?
- Tu sais quoi, Witherspoon?
Ben güvenlik görevlisi Witherspoon.
Surveillant Witherspoon.
Thomas Alva Witherspoon, 5 yaşında.
Thomas. Il a cinq ans maintenant.
Teşekkür ederim, müdür Witherspoon, bayan Witherspoon.
Merci, Commissaire Witherspoon, Mme Witherspoon.
- Witherspoon.
- Witherspoon.
- Adamın adı Witherspoon dedim.
- Le type s'appelle Witherspoon.
Param var, iyi para verebilirim Bay Witherspoon. Ben...
J'ai de l'argent, beaucoup d'argent, M. Witherspoon.
Bay Witherspoon, bak. Hayır, hayır.
M. Witherspoon, écoutez-moi.
Witherspoon veresiye mermiyi kesmiş.
Witherspoon fournit plus de balles si on paie pas.
Âmâ Willy Witherspoon'dan öğrendim.
Je tiens ça de Blind Willy Witherspoon.
Witherspoon, Montreal polisinden son 48 saatlik kayıtları iste.
S'il a changé de nom, c'était prévu. Ces types ne font pas d'erreurs.
Witherspoon'a onu rapordan çıkarmasını söyledim.
Le Chacal ne peut pas savoir.
Bu yılın 15 Eylül tarihli Kasım Alfa saha raporunun sesli transkripsiyonunu istiyorum.
Je veux une transcription du rapport N. A. du 1 5 / 9 signé Witherspoon.
Yukarıya bakacağım.
Je vais voir là-haut. Witherspoon?
Her yeri kilitledim.
Tout est bouclé. Où est Witherspoon?
- Drake, Witherspoon, ve Hall... hayır, biz boşanmaları organize ederiz.
Drake, Witherspoon et Hall. Non, nous nous occupons de divorces.
- Bana herşeyin yolunda olduğunu söyledin, hiçbir problem olmadığını söyledin... benim en büyük kokularımın asılsız olduğunu söyledin ama bu senin Drake'e söylediklerin değil.
Tu dis que tout va bien entre nous, pas de problème... mes craintes sont sans fondement. Et j'apprends que ce n'est pas ce que tu dis... à Drake, Witherspoon et Hall.
Ryan Witherspoon.
- Ryan Witherspoon.
Witherspoon?
- Witherspoon?
Küçük Witherspoon'lar.
Plein de petits Witherspoon...
Ryan Witherspoon'la mı?
- Tu parles à Ryan Witherspoon?
Şimdi ne oldu, Witherspoon?
Quoi encore, Witherspoon?
- Reese Witherspoon.
- Qui va l'aider pour entrer à Harvard?
Ben bir Yale mezunuyum.
- Reese Witherspoon.
Hemencecik Reese Witherspoon dönüyor.
Ah, une petit peu de ça et votre premier compagnon tourne dans le Witherspoon Reese.
Bay Witherspoon, acaba siz...
Très bien, merci.
- Şimdi Bay Witherspoon... - Witherspoon sizsiniz, ben Brewster'ım.
Ne m'appelez pas Witherspoon.
Witherspoon, Waveland Yat Kulübü'nü araştır.
Witherspoon, au Waveland. Declan et Valentina, au Yacht Club.
Witherspoon, seni gidi kural manyağı herif!
Bureaucrate à la con!
Witherspoon nerede?
Derrière.
Koltuğunda öldürülen adamın Narkotik ajanı olduğunu söylüyorlar.
D'après le Casett, l'homme tué lors de la fusillade au Witherspoon était un agent de la DDA.
Grissom, yargıç Witherspoon yarın sabah ilk iş onunla görüşmemi istiyor.
Grissom, le juge Witherspoon m'a convoqué dans son bureau tôt dans la matinée.