English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ X ] / Xiaolou

Xiaolou translate French

50 parallel translation
SHITOU VE DOUZI, ŞİMDİ ÜNLÜ AKTÖRLER DUAN XIAOLOU VE CHENG DIEYI SAHNE İSİMLERİNİ ALDILAR.
Shitou et Douzi sont maintenant connus sous les noms de Duan Xiaolou et Cheng Dieyi
Xiaolou!
Xiaolou!
Xiaolou sizden çok sık bahseder, sizinle eski dostuz gibi hissediyorum.
Xiaolou parle si souvent de vous, c'est comme si nous étions de vieux amis.
Xiaolou, Blossoms Evi'ndeki o gün beni yakalamasaydın, şu anda toprağın altında olurdum.
Xiaolou... l'autre jour à la Maison des Fleurs, si tu ne m'avais pas rattrapée, je serais six pieds sous terre.
Dieyi, Xiaolou senin hakkında, hem açık hem de özel olarak hep en güzel şeyleri söyledi.
Dieyi, Xiaolou n'a jamais dit du mal de vous. Ni en public ni en privé.
Xiaolou!
Mon frère!
Xiaolou!
Shitou!
Xiaolou bundan sonra, artık birlikte sahneye çıkmayacağız.
Xiaolou, dorénavant, on ira chacun de son côté.
Öte yandan, Xiaolou'yu kurtarabilecek tek kişi sensin.
En fait, vous seul pouvez sauver Xiaolou.
Hepimiz Xiaolou'ya yardım etmek istiyoruz. Devamını konuşalım.
Nous voulons tous aider Xiaolou.
Xiaolou'yu oradan tek parça olarak çıkarırsan... Blossoms Evi'ne geri döneceğim.
Si vous faites sortir Xiaolou, je retourne à la Maison des Fleurs.
Aoki adında bir tane vardı. Gerçekten operayı seviyor. Xiaolou!
Il y en a un, Aoki, qui aime l'opéra.
Görüşürüz Xiaolou!
Je voulais ces grillons!
- Dieyi ve Xiaolou. Onları görmek istediğinizi duyar duymaz geldiler.
Asseyez-vous, que je vous salue.
Size birbirinizi örtbas etmeyi anlattım mı?
Xiaolou est à moi maintenant.
Beni dinle büyükbaba. Söylemek zorunda olduğum şeyi tahmin edebilir misin? Xiaolou bu sıralar bana aittir.
Alors asseyez-vous, mettez-vous à l'aise.
Sadece Dieyi'yi kurtarırsanız size gelecek üç yılın tüm kazancını vereceğiz.
C'est Xiaolou! Il joue le roi dans l'opéra "Adieu ma concubine".
Ve bu beyefendi de...? Xiaolou'yu tanımadınız mı?
Tout Pékin sait que vous êtes le vrai roi de l'Opéra.
Onu, onun üstüne koymuştum, değil mi?
Xiaolou, M. Na, allons-y.
Bir oda dolusu gazeteci evde bekliyor. Xiaolou, Bay Na, haydi gidelim. Bir dakika bekleyin!
Demain, au procès, dis que les Japonais t'ont menacé d'une arme, qu'ils t'ont torturé.
Bu Xiaolou'dan. Dieyi, bize kızma.
La mort de l'enfant de Xiaolou est le châtiment karmique de votre association!
Düşmanı cesaretlendirdin ve halkını utandırdın. Aoki, Japonlar tarafından sarılmasına rağmen direnmeye devam etmişti. Onu bulduğumuzda vurmamızın sebebi buydu.
Yuan Shiqing, Duan Xiaolou, et Na Kun.
Tanık olarak Yuan Shiqing, Duan Xiaolou ve Na Kun'u çağırıyoruz.
Je ne trahirai pas les lois du Ciel ni ma conscience. Les Japonais ont arrêté Dieyi, les menottes aux poignets.
Ya da Tanrının kanunlarına veya vicdanıma ihanet eder miyim.
Duan Xiaolou! C'est vrai.
Bir bahçeyi görmedikçe biri baharın rengini nasıl bilebilir?
Ici, tout va bien. Ne t'inquiète pas pour moi. Xiaolou s'occupe très gentiment de moi.
Sahne kardeşim Xiaolou, bana büyük bir itinayla bakıyor.
On chante et on est payé.
Xiao Si!
Xiaolou!
Onlara şarkı söyleyip söylememeye siz karar vereceksiniz.
Xiaolou, la concubine est sur scène. Dépêche-toi!
Duan Xiaolou, sen "Kral" değil misin?
Tu allais au bordel, dans la vieille société?
Duan Xiaolou devrim karşıtı kral!
Balayez tous les génies malfaisants!
Duan Xiaolou ve Cheng Dieyi Parti karşıtı elemanlar!
Parle!
Konuş! Xiaolou!
Pour obtenir les faveurs de Yuan Shiqing...
Xiaolou, senin vicdanın yok.
Tu crois que le malheur tombe du ciel? Non!
Blossoms Evi'ndeki en büyük fahişe!
Duan Xiaolou.
Xiaolou'nun öfkesini biliyorsun.
Connaissant Xiaolou, faites vite!
Xiaolou sana küçüklüğünden beri baktı.
Il s'est toujours occupé de vous.
Xiaolou, iyi misin?
- Xiaolou, ça va?
Geldiğiniz için çok naziksiniz. Çok onurlandım. Lütfen oturun.
Cheng Dieyi, Xiaolou t'a aidé à devenir ce que tu es.
Xiaolou, bugünlere gelmen için sana yardım etti.
Allez!
Bu beni ilgilendirmez ama hocaları olarak hikayenin iki tarafını da dinlemeniz gerekmez mi? Kapa çeneni!
Duan Xiaolou, tu es vraiment tendre.
Duan Xiaolou senin gerçekten merhametli bir ruhun var!
Tu seras le dernier des Duan!
Xiaolou!
Laissez-le!
Onun yüzünden olduğunu nasıl söyleyebilirsiniz? Hocam, hocam!
Xiaolou, pardonne-moi...
Yarın mahkemede Japonların kafana silah doğrulttuğunu söyle.
C'est de Xiaolou.
Xiaolou'nun çocuğunun ölümü ortaklığınız için kaderin bir cezasıydı.
Quand tu sortiras, suis ton propre chemin!
- Duan Xiaolou! - Bu doğru.
Le procureur parle de "chants pornographiques".
Xiaolou, tüm topluluk geliyor.
Il a tant souffert.
Xiaolou, gitmemelisin.
À vous de décider si vous voulez jouer pour eux.
Kahrolsun Duan Xiaolou! Kahrolsun Cheng Dieyi!
D'accord!
İhanet ettiniz!
Duan Xiaolou, tu es sans vergogne et avide comme un loup!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]