Yakaladın mı translate French
2,537 parallel translation
Onu yakaladın mı?
Tu l'as eue?
Fili yakaladın mı?
Tu l'as rattrapée?
- Yakaladın mı?
- Tu l'as attrapé?
Marcus'u yakaladın mı?
Tu as eu Marcus?
Ethan'ı yakaladın mı?
Avez-vous attrapé Ethan?
Bir şey yakaladın mı?
Tu as attrapé quelque chose?
Beni kötü bir zamanda yakaladın canım.
C'est pas le moment, mon chéri.
Balık yakaladığınızda ne yapmanız gerektiği kısmı okumadım.
- Bien. Je n'ai pas lu la partie sur ce qu'on fait quand on attrape un poisson!
Yakaladın beni.
Tu m'as eu.
Ayrıca beni banyoda çavuşu tokatlarken yakaladığın için özür dilerim. Ne...
Et je suis vraiment désolé que tu m'aies surpris à me branler sous la douche.
Ah... evet. Beni yakaladın.
O-o-oui, t-t-tu m'as eu.
Beni yakaladın.
Tu m'as découverte.
Onu yakaladınız mı?
Tu l'as attrapé?
Beni suç üstü yakaladın. Evet.
Tu m'as pris en flag!
Şu yakaladığımız dev kedibalığını hatırladın mı?
Tu te rappelles l'immense barbotte qu'on a pê...
Geçen yaz yakaladığım o kedibalığını hatırlıyor musun?
Tu te rappelles cette énorme barbotte que j'ai pêchée avec toi, l'année passée?
Boğayı boynuzlarından yakaladın ve ufaklığın yardımıyla, sonunda bunu yapıyoruz.
Tu prends le taureau par les cornes. Tu es Vénus et ça va marcher, tu sais?
Beni yakaladın.
Tu m'as démasqué.
Kendi kendimi yakaladığıma göre hayatımın anlaşmasını yapabilirim.
Je me livre, je gagne le deal.
Onu aslında kimin yakaladığını da unutmayacağınızı umarım, Bay Malfoy.
On n'oublie pas qui l'a capturé, j'espère, M. Malefoy.
Onu bir adamla mı yakaladın?
Surprise avec un type?
- Beni yakaladın.
- Tu m'as attrapé.
Onu sekizinci sınıftan başka bir kızla takılırken yakaladım.
Il fricotait avec une élève de 4e.
- Yakaladın beni.
Tu m'as eu. Oui.
Döncem'in seni yakaladığını sanmıştım.
Je pensais que le Poil Long t'avait enlevé.
Bu kalas İtalyan'ı yakaladığımda... canını sıkıp çıkaracağım.
Quand j'aurai cet Italien ébène, je le réduirai en miettes.
Frank, tatlım. Pembe dildomla oynarken yaptıklarını yakaladığımı herkese anlatacağım.
Frank, chéri, je vais dire à tout le monde ce que tu te fais avec mon gode rose.
Zaman Tutucu onları yakaladı ve yardımın gerekiyor.
Ils ont été capturés par le Maître du temps et ils ont besoin de votre aide.
Beni bu çatıda annemin sevgilisiyle yakaladığın zamanı hatırlıyorum
Je me rappelle quand tu m'a vu la haut. sur le toit avec mon beau-père.
Kimsenin karakterine dil uzatmak istemem ama geçen gece Rex'i kasanın ölçüsünü alırken yakaladım.
Je ne veux accuser personne mais... L'autre soir, j'ai surpris Rex en train de mesurer la chambre forte.
Bu kez beni yakaladın!
Tu m'as tué!
- Yakaladınız mı? - Bırakın gideyim, lütfen.
- Me faites pas de mal.
- Merhaba. Katili yakaladığımızı duyunca rahatlayacaksın.
J'ai le plaisir de vous annoncer que nous avons attrapé le tueur.
- Bağlantı mı yakaladın?
Tu as un lien?
Yakaladığımız onca süper kahramanın içinde yetenekleri ile olmayı istemeyen tek sen vardın.
De tous les superhéros qu'on a capturés, tu as toujours été le plus réticent à accepter tes anomalies...
- Beni vuranı yakaladınız mı?
Vous avez les tireurs?
Yalnız kalana kadar bekliyorum, sonra yanına yaklaşıp Taze Tommy'i püskürtüyorum ve diyorum ki "Sanırım geleceğini yakaladın."
J'attends qu'il soit seul, je vais le voir, et je l'asperge de Tommy Fresh. Et je lui dis... "Tu viens d'assurer ton avenir."
- Beni hazırlıksız yakaladın.
Tu m'as prise au dépourvu.
Açığımı yakaladın.
Bon ça va.
Ve bunlarin biri dışında hepsini yakaladın, anladığım kadarıyla.
Vous les avez tous attrapés sauf un, si j'ai bien compris.
O zaman beni yakaladın Doyle.
- Tu m'as eu, Doyle. - Tout à fait.
Seni cinayetten yakaladım. İki seçeneğin var. Ya hayatını parmaklıklar arkasında geçirirsin.
Je te tiens pour meurtre, aussi tu as deux choix... ou tu peux terminer ta vie derrière les barreaux, ou tu me donne quelque chose sur Gibbons et je t'obtiens une peine réduite.
İlk soylu savaşçımız için fazla söylenecek bir şey yok aslında. Açıkçası onu dün yakaladık ve o zamandan beri tek kelime etmedi.
Il y a pas grand-chose à dire sur notre premier guerrier, étant donné qu'on l'a capturé hier, et qu'il n'a pas dit un foutu mot depuis.
- Balık tutmaya gittim. - bir şey yakaladın mı bari?
Je suis allé à pêcher.
Uykunda mı yakaladın onu?
Tu l'as attrapé dans ton sommeil?
Fırın soygununu yapan adamı yakaladığımız onaylandı.
C'est confirmé, on a eu le cambrioleur de la boulangerie.
Hee, beni yakaladın.
Oui, tu m'a eu.
- Kötü çocukları yakaladınız mı peki?
- Vous avez eu les types?
Yani bu Liu Jinxi denen adamın kazara Yan Dongsheng'i yakaladığını mı söylüyorsun?
Vous voulez dire que ce Liu Jinxi a accidentellement arrêté Yan Dongsheng?
Bacağımı bırakamıyordu. Gömleğimden yakaladın suratımın ortasına yumruğu çakıverdin.
Tu m'as prise par le col et tu m'as frappée au visage.
Gömleğimden yakaladığın gibi yumruğu suratıma çaktın.
Tu m'as prise par le col et tu m'as frappée en plein visage.