Yalamak translate French
330 parallel translation
Evet ama siz elimi yalamak yerine havladınız.
Au lieu de me lecher la main, vous aboyez.
Üzerine tükürdüklerinde seni inletip tükürdüklerini yalamak zorunda kalıyorsun! İçinde neler oluyor peki?
Quand on te crache dessus, qu'on te fait lécher le sol, que se passe-t-il en toi?
Yalamak için fazla soğuk değil mi, güzelim?
Un peu froid et sans intérêt, ma jolie?
Ve biraderlerim, inanır mısınız sizin sadık arkadaşınız, kurban edilmiş anlatıcınız iki km'lik kırmızı yabzikini çıkarttı vonili ve grahznili ayakkabıları yalamak için.
Et, ô mes frères, le croirez-vous : votre fidèle ami et narrateur martyr... a sorti une rouge yahzik de 2 km... pour lécher les grahzny et vonny souliers.
Bütün yaptığı kaşıktan reçeli yalamak.
La soie dans laquelle vous êtes né est aujourd'hui élimée.
Yalamak istiyorum...
Laisse-moi la lécher... la lécher!
Yalamak! Yalamak... Senin kucuk seyini yalamak!
Laisse-moi lécher ta jolie petite chatte bien rose.
Bana bir damla yalamak edelim.
Fais m'en lécher une goutte.
Eğer kıç yalamak zorunda kalırsam, yalayacağım kıçı kendim seçerim.
Si je dois faire le lèche-cul, je vais choisir le cul.
Verebileceğin herhangi bir desteğe minnettar olurum, pulları yalamak, zarfları doldurmak, iki parmak daktilo, ne olursa...
Lécher des timbres, remplir des enveloppes, taper à deux doigts.
" Yüzünü yalamak için doğmuşum.
Né pour lécher ton visage.
Yalamak istemez misin?
Vous voulez lécher?
- Seni yalamak istiyorum demek.
- Que je veux te manger la chatte.
Seni sıkmak istiyorum, yalamak istiyorum... Buruşturup, öpmek istiyorum.
Je veux te serrer, lécher, faire des bisous!
Vücudundaki teri yalamak nasıl olurdu merak ettim.
Ce que ça ferait de vous lécher la sueur sur le corps.
... ve sonra hepsini yalamak istiyorum, çok, çok yavaşça.
Et ensuite j'aimerais le lècher très, très lentement.
Yalamak hoşuma gidiyor.
J'aime lécher.
Bu nesnelere dokunmak ve hatta yalamak bile tehlikeli olabilir.
Il est dangereux de toucher ou même lécher ces objets.
- O şekilde kadının "kıçını yalamana" - Canım kimin "kıçını yalamak" isterse onu yalarım.
Tu lui léchais le cul!
Onu yere yatırıp bir güzel yalamak isterdim.
J'aimerais me vautrer dedans.
O süre boyunca aklında sadece tek bir şey varmış... Am yalamak.
Pendant ces dix années, il ne pense qu'à une chose : bouffer de la chatte.
"Am yalamak istiyorum, hem de hemen"
Je veux bouffer de la chatte, et tout de suite.
Flavor-Wax'imi bir daha yalamak ister misin?
Tu voudrais lécher une guimauve au sucre d'orge?
Parmak yalamak gibisi yok.
Lécher un doigt, c'est bon.
Orospuyu yalamak ile orospuya ayak masajı yapmak aynı şey değillerdir amına koyayım.
Bouffer la chatte et masser les pieds, c'est pas pareil.
Yiyecek kuponlarındaki yapıştırıcıyı yalamak... sonunda beyninin içine etmiş.
À force de lécher la colle des timbres, t'as le cerveau atteint.
Onları yalamak istiyorum.
J'ai envie de les lécher.
Yalamak zorunda mı?
Et ça l'autorise à les lécher?
senin dudaklarını ve kulak memeni yalamak istiyorum.
J'ai envie de lécher tes oreilles et tes lèvres.
En kötüsü ne biliyor musun? S.k yalamak.
Vous savez le pire?
Baksana, bana işkence mi etmek istiyorsun? Tokatlamak, yalamak... Yap gitsin.
Écoutez, si vous voulez me torturer, me fesser, me lécher, allez-y.
Kadın vücudumu bir şeylere bulayıp yalamak istediğini söylüyor.
Elle dit qu'elle veut me tartuffer le corps de trucs, puis lécher.
Evet. Sonun San Quentin'de gaz yalamak olacak.
Tu iras à la chambre à gaz, à St Quentin.
Bu dünyada bir yere varmak için birilerinin kıçını yalamak zorundasın.
Tu dois lécher pas mal de culs pour avancer dans la vie.
Siz Akademililer yarım yalamak işler yaptınız,... lanet olası yarım yamalak işler.
Vous avez bâclé votre travail!
Nasıl oluyor da aklımdan geçirebildiğim tek şey bu buzu ağzıma koyup tüm vücudunu yalamak olabiliyor?
D'où me vient cette envie de mettre ce glaçon dans ma bouche... et de te lécher tout partout?
- Hayır dostum, sikini yalamak istiyor!
Non, mon vieux. Il veut te faire une pipe.
Kim kirli bir bebeği yalamak ister?
Qui c'est qui va lécher un bébé tout cracra?
Benim yaşımda ağzında fazla tükürük kalmıyor, bu yüzden sayfaları çevireceğim zaman parmağımı yalamak zorunda kalacaksın.
Je n'ai plus de salive donc tu dois lécher mon doigt.
Senin aleti yalamak istiyorum.
J'ai envie de te sucer.
Bu Jim Ed'in kıçını yalamak için yaptığınız numaralar için.
Voilà pour tes singeries quand Jim Ed joue de l'orgue.
Aletini yalamak.
Sucer sa bitte.
Sence bu adamın aletini yalamak hoşuma mı gitti?
Tu crois que ça m'a plu de le sucer?
Taşaklarımı yalamak ister misin?
Tu veux me lécher les couilles?
Bu tıpkı- - Exodus ve Deuteronomy'yi kıyalamak gibi... Her ikiside oldukça önemli dersler.
Autant comparer... l'Exode et le Deutéronome, qui nous ont appris tant de choses.
Fakat ikisini de yalamak zorunda değilsin?
Mais tu ne lécherais pas forcément les deux?
Bunları bitirmek için çok yalamak gerekir.
Il faut lécher très longtemps pour en venir à bout.
Kuyruğumu yalamak mı?
Dans ma queue?
Nasıl oluyor da göğüslerimi yalamak hoşuna gidiyor?
Pourquoi tu aimes tant manger mes seins?
Am yalamak istiyorum.
Je veux bouffer de la chatte.
Bir şey yalamak ister misin?
Ah oui?