Yankee translate French
1,112 parallel translation
Kuzeyli olsaydın, bu soruyu soracak vaktin kalmazdı.
Si j'étais un Yankee, j'aurais d'abord tiré.
- O Amerikalı, değil mi?
- C'est un Yankee, non?
Tıpkı nehir kıyısında 5 adamımı öldüren kirli Yankee gibi.
Un peu comme le sale Nordiste qui a descendu cinq de mes hommes.
Hey, Yankee!
Hé, l'amerloque!
Hey, Yanki.
Hé, yankee.
- Seni hassas yanki seni.
- Mon petit Yankee sentimental.
O da bir silahşör müydü?
Tu étais pistolero yankee?
Haydi Yanki!
Montre-toi, sale Yankee!
Yankee taraftarları arasında, büyük oyuncu Hank Moonjean'ın bilinmeyen üç oyuncu ve belirlenmemiş bir para karşılığında satılacağı spekülasyonları yapılıyor.
Les spéculations vont bon train chez les supporters des Yankees sur un éventuel transfert du grand Hank Moonjean en échange de trois joueurs inconnus. Le montant du transfert n'est pas connu.
Yankee yönetimi bir çok protestoyla karşı karşıya kalacağa benziyor...
Il semble que le bureau des Yankees va crouler sous les lettres de protestations...
Ben de kes-koycuydum... Yankee'lere çalışırdım.
J'ai aussi été batteur.
Cellat kuzeyliymiş.
Le bourreau est un Yankee.
Şu manzaraya ne dersin, Yankee?
Pas mal, la vue. Tu ne trouves pas?
Siz iki Yankee ile uğraşmak canıma yetiyor zaten, ama beni biliyorsunuz...
Déjà que je dois vous supporter tous les deux, mais en plus...
Amerikalılara bakın.
À la yankee.
Yanki, silahsızım.
Je ne suis pas armé, Yankee.
Bu gerçek kan Albay. Bir Yanki kurşunu yaptı.
Du vrai sang, qu'une balle yankee a fait couler.
- Yanki'ye göz kulak ol.
- Je ferais mieux de surveiller le Yankee.
- Bunlar Yanki. Süvari birliği.
- Une cavalerie yankee.
- Yankiye sor.
- Demandons plutôt au Yankee.
Yanki kampı yakınındayız.
On est proches d'un camp yankee.
Bir Yanki'yi öpmek isteyebileceğimi düşünmemiştim.
Je n'aurais jamais cru vouloir embrasser un Yankee.
Cordona, Yanki'lerin birkaç altın sevkıyatını çalmadı mı?
Cordona a détourné l'argent des soldes de l'armée yankee, non?
- Zengin bir Yanki'ye çalışıyormuş.
- Whitey travaillait pour un riche Yankee.
Tuscarora bu Yanki'yi görmemiş.
Tuscarora n'a jamais vu ce Yankee.
Konuşmandan Yanki olduğunu anlamıştım.
Ça s'entend tout de suite... un Yankee.
Kahrolası iri Yanki'nin burada ne işi var?
Qu'est-ce que ce foutu Yankee fait ici?
Kahrolası Yanki, başka bir kahrolası Yanki peşinde ve bu arada sana yardım ediyor.
Ce foutu Yankee recherche un autre foutu Yankee et compte vous aider en même temps.
Yemin ederim ki bedelini ödeyeceksin, seni pis yankee!
Tu me le paieras, sale Yankee!
Kuzeyli bey bacağında at nalı yapacak kadar kurşun vardı.
M. le Yankee, votre jambe, c'était une mine de fer!
Bütün bunların getirdiğin Kuzeyli ile ne ilgisi var anlamıyorum.
Je ne vois pas le rapport avec notre Yankee.
Size hatırlatmamasına şaşırdım. Onu bu eve almanıza da şaşırdım. O bir erkek.
Et ça m'étonnait que vous preniez ce Yankee chez vous.
Sen ve ben dost olabiliriz, Hallie.
Yankee fera l'affaire. Nous devrions être amis, Hallie.
Bunu düşüneceğim, Kuzeyli bey.
J'y réfléchirai, M. le Yankee.
Kıpırdama Kuzeyli!
Bouge pas, Yankee!
Ben de öyle. Hey, bu ne? "Yanki" imiş.
C'est un Yankee, non?
Hadi. Bak, seni aptal Yanki. Birinin canı yanmadan Niles'ı bize ver!
Livre-nous Niles, le Yankee, ou ça tournera mal!
Yanki. Mücevherler nerede?
Où sont les bijoux, Yankee?
Devam et Yanki.
Continue, Yankee.
Bak, eğer bir Yanki ve bir Cossak takım oluşturursa Bir anda tüm dünyayı elde edebilirler.
Si un Yankee et un Cosaque s'entendent ils posséderont tout le monde.
Bir Yanki ile pazarlık yapmak bana iğrenç geliyor!
- ça me dégoute de traiter avec un Yankee!
Şimdiye kadar gördüğüm en iyi atıştı Yanki!
C'est le plus beau coup que j'ai jamais vu, Yankee!
Doğru söyledin Yanki.
Saintes paroles, Yankee.
Eğer bir Yanki ve Cossak takım olacak olursa Tüm dünyayı elde edebilirler.
Quand un Yankee et un Cosaque font équipe ils embrouillent tout le monde.
" Yanki bir midilli üzerinde kasabaya gitmiş
" Yankee doodle est allé en ville, sur un poney
Ölüyor musunuz?
Vous allez mourir, M. le Yankee?
Pes etmeyin, Bay Kuzeyli.
On y est presque M. le Yankee.
Ben biliyorum.
Le Yankee est un intrus, comme le hanneton. Moi, si.
Buraya gel, Kuzeyli! - Hayır!
Reviens, Yankee!
Ben Kuzeyli değilim.
Je ne suis pas un Yankee.
Anlıyor musun, Yankee?
Compris, le Yankee?