Yapabileceğimiz bir şey var mı translate French
263 parallel translation
- Yapabileceğimiz bir şey var mı sizce?
On peut faire quelque chose?
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Que puis-je faire pour vous?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- On peut faire quelque chose?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
On peut vous aider?
Sence yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Non, pas la prison!
Yapabileceğimiz bir şey var mı... -... bir bakalım.
- On ne nous croira pas.
- Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Peut-on vous être agréable?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı Bayan?
Je peux faire quelque chose pour vous madame?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Qu'allons-nous faire?
Yapabileceğimiz bir şey var mı? Bu dönemi atlatman için fondan bir yardım olabilir mesela.
Si nous pouvons faire quelque chose, peut-être un prêt pour vous aider en ces temps difficiles?
Onu yenmek için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Y a-t-il un moyen de le vaincre?
Arkadaşlar yapabileceğimiz bir şey var mı diye soruyor.
Les garçons se demandaient si on pouvait faire autre chose.
Ona yardım etmek için yapabileceğimiz bir şey var mı Theo?
N'y a-t-il rien que l'on puisse faire pour l'aider?
Geçerken bir uğrayayım dedim ve yapabileceğimiz bir şey var mı diye bakmaya geldim.
Entrez. J'ai quitté l'usine pour voir si on pouvait vous être utile.
Jack, yapabileceğimiz bir şey var mı?
Jack, peut-on faire quelque chose?
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- On peut aider? - Je ne crois pas.
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı yabancılar?
On peut vous être utiles, étrangers?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
Je peux t'apporter quelque chose?
Bakalım, yapabileceğimiz bir şey var mı?
Voyez si on peut faire quelque chose.
Bizim yapabileceğimiz bir şey var mı acaba, Gomez?
Ne pouvons-nous rien faire pour lui?
Bakalım yapabileceğimiz bir şey var mı?
Bon... je vais essayer.
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı? Tıbbi malzeme, erzak...
Y a-t-il quoi que ce soit que nous puissions faire pour vous?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Y a-t-il quelque chose à faire?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Quelle type d'approche voulez-vous?
Sizin için yapabileceğimiz bir şey var mı onbaşı?
On peut vous aider, Caporal?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Il y a autre chose?
Senin için yapabileceğimiz bir şey var mı?
On peut faire quelque chose pour toi?
Yapabileceğimiz bir şey var mı Sam? Herhangi bir şey.
Est-ce qu'on peut faire quelque chose?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
- Que peut-on faire? - Une seule chose.
- Yapabileceğimiz bir şey var mı?
On ne peut rien faire?
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Que pouvons-nous faire?
Bilmiyorum. Bu soruların yanıtına sahip değilim. Yapabileceğimiz bir şey var mı?
Nous avons les images numériques faites sur sa détérioration physique.
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
On peut t'aider?
Evet, evlat, bakalım şu senin paslı hafızanı canlandırmak için yapabileceğimiz bir şey var mı.
Voyons si nous pouvons faire quelque chose pour te rafraîchir la mémoire...
Yapabileceğimiz bir şey var mı?
On peut faire quelque chose?
Korkarım yapabileceğimiz bir tek şey var.
J'ai bien peur qu'il n'y ait qu'une chose à faire.
Sence yapabileceğimiz bir şey var mı?
Que peut-on faire?
Buna cidden inanıyorsan Tommy, sanırım yapabileceğimiz tek bir şey var.
Tommy, si tu le crois vraiment, il n'y a qu'une chose à faire.
Ama gerçekten... yapabileceğimiz başka bir şey var mıydı?
Comprenez bien que nous n'avions pas le choix.
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Pas exactement. Que peut-on faire?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı? - Hayır, sanırım yok.
- Ça ira comme ça?
- Yapabileceğimiz başka bir şey var mı efendim?
Ça sera tout?
Rahibe, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Ma sœur, pouvons-nous t'aider?
Klingonların köylülere yardım ettiğini öğrenirsek, yapabileceğimiz bir şey var.
Si les Klingons ont aidé les villageois, nous pourrons faire quelque chose. C'est cela qui m'ennuie.
Ama şimdi, mezarını kendi gözleriyle gördü. Acaba, yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Mais maintenant qu'elle a vu sa tombe de ses propres yeux... que pouvons-nous faire de plus?
Sizin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Y a-t-il autre chose que nous puissions faire pour vous?
Şimdi, senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Que peut-on faire d'autre pour vous?
Yapabileceğimiz başka bir şey var mı?
Qu'est-ce qu'on peut faire de plus?
Senin için yapabileceğimiz başka bir şey var mı, Sophia?
Vous désirez autre chose?
Yapabileceğimiz başka bir şey var mı Doktor?
Oui, cela pourrait être de la magie pour vous.
Sanırım yapabileceğimiz tek bir şey var.
Il n'y a qu'une chose à faire.