English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yapiyorlar

Yapiyorlar translate French

54 parallel translation
Ne yapiyorlar?
Qu'est-ce qu'ils font?
Simdi ona kim bilir ne yapiyorlar?
Que vont-ils en faire?
BAYAN VICKERS VE MİSAFİRLERİ GÖLDE BİR GEZİNTİ YAPIYORLAR
MLLE VICKERS ET SES INVITÉS S'AMUSENT SUR LE LAC.
Assiniboin'un ºefiyle görüºme yapiyorlar.
Ils sont rassemblés avec le chef Assiniboin.
Tam bir sov yapiyorlar, degil mi?
Ils font un de ces cirques, n'est-ce pas?
Bak sana ne yapiyorlar.
Regarde ce qu'ils te font.
- sehirdeki en iyi burrito'yu yapiyorlar.
Les meilleurs burritos de la ville. Détective West.
Ne yapiyorlar Charlie?
Que font-ils, Charlie?
- Ee? Bakin, zavalli hayvanciklara neler yapiyorlar?
Regarde ce qu'ils font à ces pauvres bêtes.
COK KOTU BLOK YAPIYORLAR.
Tes défenseurs?
- Aynisini erkeler icin de yapiyorlar mi?
- Ils font les mêmes pour homme?
Bunu nasil yapiyorlar?
Comment fait-il?
- Seni inceleme için aldiklarinda ne yapiyorlar biliyor musun? - Aslinda seni kimse incelemiyor.
T'as jamais remarqué quand ils te gardent en observation personne ne t'observe réelement?
Daha çok deney uçaklari yapiyorlar.
Ils font des avions expérimentaux.
Sence yapiyorlar midir?
Tu crois qu'ils le font?
- Onlar, italyanca konusamazlar, sadece konusuyormus gibi yapiyorlar.
Il ne parlent pas Italien. Ils prétendent juste qu'ils peuvent.
Sence orada ne yapiyorlar?
Qu'est-ce que tu crois qu'ils font là-bas?
Bak, matematik dersi yapiyorlar.
Regarde. Ils font des maths.
- Bu isleri sürekli yapiyorlar.
Ils font ça tout le temps.
- Dekorasyon yapiyorlar.
- Ils refont la déco.
- Bir kozmetik market. Kullandigi el kremini yapiyorlar.
- Le magasin de produits de beauté qui vend sa crème préférée.
Birbirlerine bu kadar yakin uçuyorlar, manevra yapiyorlar ve bizim pilot onu vurmuyor.
Ils volent très rapprochés comme ça, font leur manœuvre, et notre gars ne tire pas.
Tuna. Japonya'da bunu surekli yapiyorlar.
Ils font ça au Japon, dans les "spas-thon".
Civardakiler yuzyillardir bakimini yapiyorlar ve bunun nedenini bilmiyorlar.
Les locaux l'ont gardé des siècles durant, sans savoir pourquoi.
Sadece yapiyorlar cunku bu hep yaptiklari bir isti.
Ils le font parce qu'ils l'ont toujours fait.
Nasil yapiyorlar?
- Comment font-ils?
Bunu nasil yapiyorlar?
Et comment?
Kutlama yapiyorlar.
Ils font la fête!
Rus askerleri et konservesini açarlarken, "ikinci cepheyi açiyoruz" esprisi yapiyorlar.
Dans l'Atlantique nord,... les Alliés réduisent la menace des sous-marins allemands..
- Blöf yapiyorlar.
- C'est du bluff!
Anneme ne yapiyorlar?
Qu'est-ce qu'il fait à ma mère?
su anda görüsmeler yapiyorlar.
Ils font des entrevues en ce moment même.
Bunu her zaman yapiyorlar.
Ils font toujours ça.
Bakim yapiyorlar.
Ils... ils prennent soin d'eux. - Mmmh mmmh.
Tekilayi da bu yuzden yapiyorlar zaten.
La tequila, ça sert à ça.
- Bakalim ne yapiyorlar.
On y va? Attends, je veux voir.
- E-postalarinda bunlarla ilgili espriler yapiyorlar.
Ils en plaisantent dans ces emails.
Onu sadece hala hayatta oldugunda ve suç mahallindeki isi bitiremeden kisiyi hastaneye götürdüklerinde yapiyorlar.
Ils ne font ça que si vous êtes encore en vie et conduite à l'hôpital avant que la scène de crime n'ait pu être examinée.
Bir tür dava açma hazirligi yapiyorlar.
Ils sont en train de former une sorte de procès.
Greenwich'te isleri biraz yavas yapiyorlar.
Ils sont un peu lents à Greenwich.
Evet, her dokuz yilda bir yapiyorlar.
Oui, tous les neuf ans.
Yanlis yapiyorlar!
c'est un coup monté!
HAZIRLIK YAPIYORLAR...
NOUS PREPARONS
Simdi basin toplantilari yapiyorlar, geri kalanimiz onlarin bokunu temizlerken onlar biyografileri için görüsmeler yapiyorlar.
Maintenant ils tiennent des conférences de presse, négocient des avances pour leurs mémoires pendant que le reste d'entre nous nettoie leurs bazars.
Gerçekten yapiyorlar. Dayanisma yapiyorlar.
Ils le font vraiment, ils se soutiennent mutuellement.
Çünkü sen ve ben ikimizde biliyoruz ki Lazarum Uluslararasi Sistemleri israil füze savunma sistemleri için teknik danismanlik yapiyorlar.
Parce que vous et moi savons que Lazarum Systems International apporte une expertise technique au bouclier anti-missiles d'Israël.
Ajanlar içeri girmek için hazirlik yapiyorlar.
Ils ont des agents en approche.
Bu uçaklar sana bir sey yapïyorlar, degil mi?
Ces avions font de l'effet, n'est-ce pas?
Ritim halkasi! Her seferinde farkli yapiyorlar!
Un concert de djembés!
Harika Tamal yapiyorlar.
Ils ont des tamales formidables.
- Ne yapiyorlar?
- Ils font quoi?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]