Yapïyor translate French
281 parallel translation
Peki, eski dost Jack Washington'da ne yapïyor?
Comment va le bon vieux Jack à Washington?
- Son zamanlarda egzersiz yapïyor musun? - Evet, efendim.
- Beaucoup d'entraînements, hein?
Ve bu da sizi vatan haini yapïyor.
Ce qui fait de vous un traître.
Bunu nasïl yapïyor?
Comment fait-il?
- Ne yapïyor?
- Que fait-elle?
Drew, ne yapïyor?
Qu'est-ce qu'il fait?
Insanlar çocuklarïna neler yapïyor.
Ce qu'on peut faire à ses enfants...
Tom neler yapiyor Pat?
Que fait-il, maintenant?
Iyi de ne is yapiyor? Bira.
- Mais il est dans quoi?
Yalniz sizi görünce veya duyunca böyle yapiyor.
II n'est comme ça qu'avec vous.
Bufalo Bill buz pateni mi yapiyor?
Buffalo Bill fait du patin?
Lincoln ve Jefferson'dan alintilar yapiyor.
Un patriote, récitant Lincoln et Jefferson.
Bana yapmaya çalistigi gibi Senatoya da santaj yapiyor.
Il tente de faire chanter le Sénat tout comme il a essayé avec moi.
Ne is yapiyor?
De quoi il vit?
Hiristiyanlar nasiI yapiyor bu iºi?
Comment les chrétiens aiment-ils?
Ne yapiyor?
- Ils font quoi?
Tesekkurler.Birlikler ne yapiyor?
- Merci. Comment avancent les troupes?
Karim espri yapiyor, efendim.
Ma femme plaisante, monsieur.
Kocam soforluk yapiyor, su an burda degil, ben de buraya geldim.
Mon mari est routier, il est sur la route en ce moment. Alors je suis venue ici.
Bu kirmizi ayakli burada ne yapiyor?
Que fait cette Patte Rouge ici?
Ne yapiyor?
Elle comment, là?
Bu da seni c _ ok ozeI bir adam yapiyor, degiI mi?
Ca te rend different des autres, ca?
Pazarligi o mu yapiyor Binbaºi?
Parle-t-elle pour vous, commandant?
Onlar da ayni ºeyi yapiyor olabilirler.
Ouais, ils font peut-etre comme nous.
LAURI YOLCULUK YAPIYOR
LAURI VOYAGE
# Sürekli babasinin parasini... #... çalmak için planlar yapiyor.
Encore a faire ses simagrées... pour voler l'argent de son père.
Bay Rodin ne yapiyor peki?
Et que fait donc M. Rodin?
Düzenli olarak ödeme yapiyor mu?
Et toi, que fais-tu dans tout ça?
Evlenmemis birçok kiz böyle yapiyor.
Je vais réussir, moi aussi.
Sadece ahmak rolü yapiyor.
Il joue les obtus.
Ne yapiyor? Ne? Orada dikiliyor!
Qu'est-ce qu'il fabrique?
ÖLÜM SOLO ALBUM YAPIYOR
LA MORT ENREGISTRE UN ALBUM SOLO
Baban, Gresham, Oregon'da ne is yapiyor?
Qu'est-ce que fait ton père à Gresham, dans l'Oregon?
Nasil oluyor da Bay Trask yapiyor bu pazarliklari?
Comment M. Trask réussit-il de telles prouesses?
Bu George Willis'in babasi ne is yapiyor?
Ce George Willis Junior, que fait son père?
Kiz arkadasiniz harika tango yapiyor.
Votre amie est une sacrée danseuse de tango.
Bugune kadar gordugum herkesten daha iyi tango yapiyor ve Ferrari kullaniyorsun.
vous dansez le tango et conduisez une Ferrari mieux que personne.
Gizli Servis çilgin seyler yapiyor.
Les Services secrets me rendent fou.
Red, ne yapiyor bu?
Elle fait quoi?
- Seni gîcîk etmek için böyle yapîyor!
- Il le fait exprès pour t'agacer!
Banka yoksullarî yüreklendirmek istemiyor. O yüzden açîlîşî 5.000 dolarla yapîyor.
Vous savez, la banque essaie de ne pas encourager les miséreux, en suggérant une offre d'ouverture à 5000 $.
Sanırım bu beni bir numaralı toplum düşmanı yapiyor.
Je crois que ça fait de moi l'ennemi public numéro un.
Soguk alginligin sesini harika yapiyor.
Super, ta voix enrouée!
Ne yapiyor acaba simdi.
Je me demande ce qu'elle fait en ce moment.
Kim bilir ne yapiyor takim.
Dieu sait ce que font les joueurs, seuls avec Papy.
Red Beaulieu ne yapiyor.Atak yapmak istemiyor mu?
A quoi joue Red Beaulieu? Il refuse d'attaquer?
Ne yapiyor böyle?
Pourquoi il fait ça?
Dostum, Emily ona ne yapiyor?
Qu'est-ce qu'elle lui fait, Emily?
Acaba Veronica su an ne yapiyor?
Qu'est-ce que Véronica peut bien f aire en ce moment?
Simdi ne yapiyor?
Putain, mais ils font quoi?
- O ne yapiyor?
- Pourquoi il nous asperge?