Yastık translate French
1,466 parallel translation
Biliyor musun, Japonya'da bir çeşit sibernatik... yastık keşfetmişler onunla rüyalarını programlayabiliyormuşsun.
Vous savez, au Japon, ils ont inventé un oreiller cybernétique qu'on peut utiliser pour programmer ses rêves.
Bütün çılgınlıklar. Çıplak yastık savaşı, falan filan.
Les parties de jambes en l'air, tout ça.
Çıplak yastık savaşlarından sorumlu bir adama benziyor muyum?
Est-ce que j'ai l'air d'un organisateur de parties de jambes en l'air?
Tek yapmak istediğinin çocuğun ağlamasını yastık ile durdurmak olduğunu iddia ediyor... Ancak, bizi daha da çok şaşırtan şey, kızın güzelliği olmuştu...
Elle à prétendu qu'elle voulait seulement arrêter ses cris avec un oreiller... mais ce qui nous a le plus choqué c'était sa beauté.
Yastık çok yumuşakmış.
Le coussin est bien moelleux.
- Kıymalı yastıkta oturuyorsun.
- C'est le siège à viande.
- Neli yastık?
- Quoi?
Yatakta tek yastık.
Un oreiller sur le lit...
Kardeşimle devamlı oynardık bu oyunu kurala göre, ayaklar minder, yastık ya da elbise üstünde olmalıdır.
Avec mon frère, on sautait sur des coussins, des oreillers, des habits...
İki yastıkla uyurum ama... tek yastık da...
Tu veux un ou deux oreillers? Moi, je dors avec deux, mais... Un seul.
Acaba, kolunu yastık olarak ödünç alabilir miyim?
Je peux t'emprunter ton bras comme oreiller?
Steve, karşıma Pilot, Gıdıklayıcı ya da Yastık-El McGraw'ı çıkaramaz mıydın?
Tu ne pouvais pas m'avoir "l'Aviateur" ou le "Chatouilleur", ou " Mc Grow, l'homme avec des coussins aux mains.
Pille dolu bir yastık kılıfıyla döv onu.
Frappe le avec un oreiller rempli de piles.
Ama eğer rollerimiz değişseydi seni nasıl pil dolu bir yastık kılıfıyla döverdim, görebiliyorum.
Mais je vois maintenant que si nos rôles étaient inversés, Je pourrais vous frapper avec un oreiller rempli de piles.
Elbiseleri, yatak veya yastık yüzleri gibi şeyler var mı?
Et des vêtements, des draps, des taies?
Oyuncak bir hayvan ya da yastık?
Une peluche ou une couverture?
Yastıkça bazı uzun kıllar buldum, kızıl renkli.
J'ai des cheveux longs sur l'oreiller, tirant sur le brun.
Ve benim de DNA'sını almak için onun... kullandığı dişi fırçası, saç fırçası, yastık, gibi şeylere ihtiyacım var...
J'ai besoin de quelque chose avec son ADN : une brosse à dents ou à cheveux, une taie d'oreiller...
Yastık kılıfı cinayet silahı olmuş.
Un oreiller en guise d'arme du crime.
Yastık kılıfında katile ait doku kalmış olabilir.
Le tueur a pu laisser de l'épithélium sur la taie.
Pekâla. Cinayet aleti olan yastık kılıfının 52. kesimi.
Section 232 de la taie de l'arme du crime.
Yastık kılıfı gece kulübündeymiş.
Cette taie d'oreiller était dans un club.
Kanat kızının yüzüne yastık dayayan o değilmiş.
Elle ne tenait pas l'oreiller sur la Wing Chick.
Peki. Yastık kılıfından çıkan sonucu veri tabanında arat.
Entre les résultats de l'oreiller dans le fichier.
Yastık kılıfından aldığın örnek veri tabanında mı çıktı?
Tu as trouvé quelque chose dans le fichier grâce à l'oreiller?
Bana sorarsan o yaşlı delikanlının her şeyini bir yastık hallediverir.
Ce vieux garçon n'a aucun problème qu'un oreiller ne pourrait régler.
Bir yastık al.
Je t'installe un coussin.
Kocaman bir kek kostümü giyeceğim. Yastık gibi zaten.
Je porte un costume en forme de gâteau et il y a des matelas.
Sokağın karşısı... Bir yastık uzatabilir misin?
C'est juste de l'autre côté..
Bir yastık uzatabilir misin?
Tu peux me donner un oreiller, s'il te plaît?
Julius'a yastık.
Un oreiller pour Julius.
Divan yastıklarındaki ekmek kırıntıları nasıl yalanır mı? Ya da ölü bir kuş halının üzerinde nasıl bırakılır?
Comment lécher les miettes de Doritos entre les coussins du sofa, ou bien comment laisser un oiseau crevé sur le tapis?
TV rehberi veya bir yastık daha?
Le programme télé ou un autre coussin pour tes pieds?
Yastık savaşı yapacağın bir katil mi?
Qui t'allais défier dans une bataille d'oreiller?
Baba evin temizliği için bir firmayla anlaşmış. Hizmetçi bütün kıyafetleri yıkıyor. Hipoalerjenik yastıklar ve çarşaflar alıyor.
Le père a fait nettoyer la maison, la bonne a nettoyé les vêtements et a acheté des draps hypoallergéniques.
Yastık mı?
Un oreiller?
yastık atıp yakalamak istemiyorum, Mr. Monk.saat 5 : 00'geçti.
Je ne tâte rien après 17 : 00.
Onları yastık kılıfından farkettin.
Ils étaient dans le coussin
Al, yastık olarak Bert'ü, kullanabilirsin.
Tu peux prendre Bert comme coussin.
- Bana bir yastık bulun hemen.
Il faut lui soutenir la tête.
Oh... istersen sana bir yastık getireyim ve dizini kaldıralım?
Tu veux un coussin pour mettre sous ton genou?
Üzerinde çalıştığım bir hikaye için bilgi topluyordum da, O evin içinde pedikür ve yastık savaşlarından başka şeyler de oluyor sanırım.
J'ai récolté quelques informations, pour une histoire sur laquelle je travaille, et je pense qu'il se passe plus de choses dans cette maison que juste de la pédicure et des batailles de polochons.
Hastalık çarşaf ile yastıklar, havlular ve kıyafetler aracılığıyla bulaşabilir.
La propagation peut se faire par une personne partageant les mêmes draps, serviettes ou vêtements.
Çıplak yastık dövüşü görür müyüz dersin?
Penses-tu que nous verrons une bataille de polochon nu?
- Kendinizi nasıl hissediyorsunuz Bir yastık daha ister misiniz?
Bonjour...
Anne, yastığımı kırdım yine.
Maman, j'ai cassé mon oreiller encore une fois.
Hey, biraz yastık muhabbetine ne dersiniz?
Confidences sur l'oreiller?
Şişlik, yastık görevi görüyor.
Voila.
Teşekkür ederim yastık ve diğer şeyler
Des coussins, tout ça.
Üzgünüm, tüylerin arasından seni duyamıyorum, Yastık Kraliçesi.
Désolée Je ne t'ai pas entendu à travers les plumes, reine de l'oreiller!
Kızkardeşinin ağlamasını duymamak için kafasını yastığa gömen...
Vous vous cachiez sous la couette pour pas entendre votre sœur crier.