Yavrum translate French
2,604 parallel translation
Cırla, yavrum!
Crie pour moi, bébé.
Harika gözüküyorsun yavrum.
Que tu es belle.
Ya sen, yavrum?
Et toi, chica?
- Sağ ol yavrum, hoş gördük.
- Merci mon petit.
İyi yaptın, yavrum.
T'as bien fait.
Tara, yavrum.
Tara, bébé.
Sen olmadığını biliyordum, yavrum.
Je savais que c'était pas toi.
Yavrum, annesi ondan nefret ederdi.
Sa mère la détestait.
Yavrum, bu senin iyiliğin için.
Chérie, c'est pour ton bien.
Yapamam, yavrum. Yapamam.
Je ne peux pas, ma chérie.
Git, yavrum!
- Rien. Tara, va-t'en.
Yavrum...
Mon enfant...
Gel, yavrum, gel.
Viens, mon faucon, viens!
- George? - Selam, Jonathan yavrum, gel.
Jonathan, mon garçon, entre.
Ama endişelenme yavrum, bu düğünün olmasına izin vermeyeceğim ben.
Mais ne t'inquiète pas. Je vais contrecarrer ce mariage.
- Yavrum lütfen. - Tabii ya, bayılma olayı.
- Oui, depuis le black out.
Hadi yavrum. Nasıl yapıldığını göster.
Montre-nous comment tu nages.
Öp beni yavrum!
Embrasse-moi, bébé!
Diren, yavrum.
Résiste-y.
Yavrum konağa misafirler gelecek.
Nous aurons des invités ŕ domicile.
Ne oldu yavrum?
Qu'avez-vous fait?
İstersen ayağa kalk konuş, seni daha iyi duyayım yavrum.
Leve-toi si tu veux, je t'entendrai mieux.
Gelecek yavrum.
Ça viendra.
Oku yavrum.
Lis, ma fille...
- Annen gibi çok güzelsin yavrum.
Tu es aussi belle que ta mere, ma fille.
- Sağol yavrum.
- Merci ma belle.
Yavrum kafese kapatacak olsak aslan besleriz.
Si je devais te mettre en cage, j'éleverais des lions...
Gel, yavrum.
- Viens ici, mon pote.
- Olay bu, yavrum!
- C'est de l'or en barre, bébé! - C'est du feu de Dieu.
Yavrum.
Mon bébé.
Bekle, yavrum. - Orospu!
- Espèce de salope!
Beni severdin, yavrum, evet
Quand tu m'aimais, bébé
Notorious, yavrum.
Le bébé Notorious - Quoi?
- Sen, Big, kalk, yavrum.
Réveille-toi, bébé.
- Tabii yavrum, Kaliforniya.
- Aucun doute, bébé.
- Geri geldik, yavrum, geri geldik işte!
On est de retour, bébé, on est de retour! - Aucun doute.
Yavrum?
Chéri?
Zavallı yavrum.
Mon pauvre bébé.
Selam, yavrum!
Ecoute, mignonne.
Nereye gidiyorsun, yavrum?
Mon amour... Mais où veux-tu aller?
Benim yaptığımı hiçbiri yapmaz! Her şey yoluna girecek, yavrum.
Ils ne feraient jamais ça.
Hayır yavrum, hayır.
Non, mon bébé.
Aldın mı yavrum.
Ouais.
Benim için yüz yavrum!
Nage pour moi bébé!
Yüce Tanrı aşkına, yavrum,... neden arabanda yaşıyorsun?
Pourquoi?
Seni seviyorum yavrum.
J'adore.
Çok seksiydi yavrum.
C'est caliente, poupée.
- Senin de yavrum...
- La tienne aussi, ma biche!
Hayır yavrum.
Non, chéri.
Hepsini senin için yaparım, yavrum.
Je fais tout ça pour toi, bébé.
Selam, yavrum.
Salut, mignonne.