Yedim translate French
3,765 parallel translation
Termitler yedim.
Les termites ont mangé.
Akşam yemeğini yalnız yedim. Bu ne kadar kötü.
Quand je pense que j'ai dîné seul.
Kafayı yedim.
Ça me rend dingue.
Sence yeterince meselem varsa, halk arasında yeteri kadar kafayı mı yedim?
Ça va pas? Tu crois que je me montrerais au Four Seasons?
Senin için kurşun yedim ben.
J'ai pris une balle pour toi, mec.
Sanki biraz fazla baharatlıydı. Ama tatlı niyetine iki muz yedim, ağzımın yanması geçti.
C'était peut-être un peu pimenté mais j'ai mangé 2 bananes au dessert, elles ont éteint le feu.
Yedim seni!
Je veux te baiser!
Tüm hayatım boyunca onlar ziyafet çekerken ben atıklarını yedim..
Toute ma vie, ils ont eu le festin, et moi les miettes.
Evet tabii ki calzone yedim.
Oui, j'ai déj a eut un calzone -
- Erkenden bir şeyler yedim, sıkıntı değil.
- J'ai mangé plus tôt. Ça va.
O zaman gerçekten boku yedim demektir, değil mi?
Alors je serais vraiment foutu, n'est-ce pas?
Ailemle yemek yedim.
Dîner en famille.
Daha yeni yemek yedim.
Je viens de manger.
- Şimdi anlatma. Yeni yemek yedim.
- Ne me dis pas maintenant.
Sanırım kafayı yedim.
Je l'ai perdu, je suppose.
"Kahretsin, ne bok yedim ben?" demek olabilir.
"Saleté de merde, dans quoi je me suis embarqué, moi?"
Arada sırada da bütün bir jambon yedim.
Mm-mmh. Et de temps en temps manger un jambon entier
Seni seviyorum. Laurie hamburgerini yedi sonra ben yeni bir hamburger sipariş ettim ve onu da ben yedim.
Laurie a mangé ton hamburger, alors je t'en ai commandé un autre, et je l'ai mangé.
Dayak yedim.
On m'a tabassé.
Öğle yemeği yedim.
J'ai déjà dîné.
Aşırı hızdan kesecek sanmıştım ama dikkatsiz sürmekten yedim.
Je pensais que ça allait être pour excès de vitesse, mais apparemment c'est pour conduite dangereuse.
Geçen gece bayağı yedim.
J'ai bien mangé hier soir.
Oh, ama daha şimdi acılı fasulye yedim.
Mais je viens de manger un bol de Chili.
Sağol dostum, ama merdivenden çıkarken düşürdükten sonra çoğunu yedim zaten.
Merci mec, mais... je l'ai déjà arrosé après l'avoir fait tomber en montant à l'échelle.
Sonra bir şeyler yedim.
Et puis je suis allé chercher quelque chose à manger.
Ben acil serviste yedim.
J'ai mangé aux urgences.
Yemeğimi yedim.
J'ai mangé.
Royal dışındaki Candlewood Suitleri'nde bekleyeceğim. Saat tam 20 : 00'de evini arayıp turistim, bozuk istiridye yedim acilen doktor lazım diyeceğim.
J'attendrai dans la suite Candlewood au Royal, et j'appellerai ta maison à 20 heures précises et dirai que je suis un touriste qui a mangé une mauvaise palourde, et je dois voir un docteur maintenant.
Bugün bütün bir sindirim sistemi yedim.
J'ai mangé ce soir, un tube digestif, d'accord?
Yöresel yemeklerinden yedim.
J'ai goûté la bouffe de son pays.
Ama ondan önce üç gol yedim.
Mais j'ai laissé entrer trois buts après ca.
Dayak yedim.
J'ai été battue.
Eğer beni bu halde görürse, ayvayı yedim demektir.
Si elle me voit comme ça, je suis foutue.
Kocaman aptal bir kurabiye yedim.
Je suis une loque. J'ai mangé un stupide gros cookie.
Olduğum yerde tek kişiye iki sosisli veren bir yer vardı, belki istersin diye aradım ama sen açmayınca ikisini birden yedim ve gerçekten süperdi.
Il y avait cette promo sur les saucisses et je voulais savoir si t'en voulais une mais tu n'as pas répondu. alors je les ai mangé les deux et la vie était belle.
O oku senin hayatını kurtarmak için yedim, onunkini değil.
J'ai pris cette flèche pour sauver ta vie, pas la sienne.
Adam çatışma yaparken kaza kurşunu mu yedim?
Je me suis interposé?
Esrarı yedim.
Non.
- Ne? Daha doğrusu, yumruk yedim.
Ou plutôt, je me suis fait cogner.
Yeni yedim.
Ah, je viens juste de manger.
Sevgilimi yedim yahu.
J'ai dévoré mon petit-ami.
Bir ton sihirli diyet şekeri yedim.
J'ai mangé une tonne de bonbon diète magique.
Geçen gün bir hamburger yedim ve birden sürekli olan üşümem geçti.
J'ai mangé un hamburger, et j'ai trouvé ça bon.
Hayatımın en iyi alttan vuruşunu bu adamdan yedim.
J'ai pris l'un des meilleurs uppercuts de toute ma vie de ce gars.
Sadece "Justin, sanırım yatakta bir kızdan dayak yedim ve..."
"Justin, je crois qu'une nana m'a battu au lit." - C'est vrai.
- Cidden yedim. "... sanırım hoşuma da gitti. "
- "Et je crois que ça m'a plu."
Yedim çoktan.
Je l'ai déjà prise.
Yedim seni.
Je veux te baiser!
Beraber 12 dolarlık bir pizza aldık ama hepsini ben yedim.
On a partagé une pizza à 12 $ mais j'ai tout mangé.
Yeter artık, çok fazla yedim.
Ok, ok, je dîne très régulièrement dehors.
Sağ ol ben yedim.
Merci, j'ai déjà mangé.