Yenge translate French
511 parallel translation
Dolly yenge hala askerlerle oynadığımı mı sanıyor?
Croit-elle que je joue encore avec des soldats?
Sadie yenge nasıl?
Et tante Sadie?
Günaydın, Birdie Yenge.
Bonjour, tante Birdie.
Birdie Yenge Bay Marshall için çalacağım parçayı öğretiyordu.
Tante Birdie m'apprend a jouer un morceau pour M. Marshall.
Keşke bizimle gelseydin, Birdie Yenge. Çok güzel bir geceydi.
Tu aurais du venir avec nous, tante Birdie. ll fait si beau.
Bu çok saçma, Birdie Yenge.
C'est ridicule.
İyi geceler, Birdie Yenge.
Bonne nuit, tante Birdie.
Ne oldu, Birdie Yenge?
Qu'est-il arrive, tante Birdie?
- Niye, Birdie Yenge?
- Pourquoi, tante Birdie?
- Birdie Yenge, yapma.
- Tante Birdie, non.
Birdie Yenge, lütfen.
Tante Birdie, non.
Birdie Yenge de aynısını söylemişti.
C'est ce qu'a dit tante Birdie.
- Sen de sağ ol Charlotte Yenge.
- Merci, tante Charlotte.
Merhaba Charlotte Yenge.
Bonsoir, tante Charlotte.
- Merhaba Charlotte Yenge.
- Bonsoir, tante Charlotte.
Merhaba, Hester yenge, nasılsınız?
Bonjour, tante Hester.
Randolph Amca ve Bertha yenge yıllar geçtikçe suçlu bir şahsın ebeveynleri olduğunuzu unutmak zorundasınız.
Il vous faudra oublier que c'est votre fils qui est coupable.
Ben Jane, yenge.
Je suis Jane, tante Reed.
İyi geceler yenge.
Bonne nuit.
İyi geceler yenge.
Porte-toi bien! Bonne nuit, ma tante.
Violet Yenge ailesine karşı çok cömerttir Bay... İsminizi alamadım.
Violette est si généreuse pour sa famille, monsieur... je n'ai pas saisi votre nom.
- Tamam Vi Yenge. - Geçen ilkbaharda çekilmiş olmalı.
Cette photo doit être récente.
Violet Yenge.
Tante Violette.
Zavallı Vi Yenge başından beri ona bağlanmıştı.
Ma pauvre tante fut captive dès le début.
Ben veya Vi Yenge onun gibi konuştuğumuzda kalpsize benzeriz.
Quand ma tante ou moi parlons son langage, nous semblons insensibles.
Vi Yenge Sebastian yüzünden kocasının ölmesine izin verdi.
Ma tante a laissé mourir son mari à cause de Sébastien.
Violet Yenge'nin vestiyerdeki eski gümüş tilki kürkünü almadım.
Je n'ai pas repris le manteau de tante Violette au vestiaire.
Vi Yenge'nin, Sebastian'ın giysilerini George'a vermesi ne incelik değil mi?
Violette lui a donné la garde-robe de Sébastien.
Yakınlarda Vi Yenge ile görüştünüz mü?
As-tu vu Tante Violette, récemment?
Vi Yenge dün gece ne dedi?
Qu'a dit tante Violette, hier soir?
- Neden ki? - Vi Yenge yüzünden.
Tante Violette s'y oppose.
Mesele para değil. 50 bin Vi Yenge için devede kulak kalır.
Non, 50000 $, c'est des bigorneaux pour elle!
Fakat, Cathy, Vi Yenge'nin olaya yaklaşımı başka hiç bir seçenek bırakmadı.
Mais, Cathy, Tante Violette est catégorique :
Violet Yenge! Rahatsızım.
Je suis agitée!
Lütfen inan buna Vi Yenge. Sebastian ısrar etti.
De grâce, croyez-moi... mais Sébastien a insisté.
Violet Yenge, sana anlatmamı ister misin?
Tante Violette, voulez-vous que je vous raconte?
Sebastian evde bıraktığında Vi Yenge felç geçirdi.
Après son départ, elle a piqué une crise.
Vi Yenge geçen yazdan önce gittikleri sosyetik yerlerde bu işi yapardı.
Elle l'avait été dans les stations à la mode où ils avaient séjourné.
Annem ile George paralarını alır. Siz binanızı alırsınız. Vi Yenge...
Maman et George hériteraient... vous auriez votre hôpital... tante Violette...
- Betty Yenge ve David Amca.
- Louise, je te présente... - Ta tante Betty.
- Yenge, hiç değişmemişsin.
- Tatie, tu n'as pas changé.
Sen kızın abisi, kocası falan gibi yaparsın. Ben de yenge, menge olurum, her neyse işte. Olayı acayip büyütmemiz lazım.
Tu joues le frère ou le mari... moi quelqu'un d'autre... ta belle-soeur, n'importe... et on fait le grand jeu!
Enrica yenge!
Tante Enrica!
Enrica yenge ile kâhya...
Tante Enrica avec le fermier...
- Hoşça kal Enrica yenge!
- Au revoir Tante Enrica!
Kusura bakma yenge. Sırılsıklamım.
Excusez-moi, je suis trempé.
Yenge, Kont Cavriaghi Milano'dan geldi.
Je me suis permis d'amener le comte Cavriaghi.
Kabul etseydi, ona yenge diyecektin.
Elle a dit non. Sinon, elle serait ta tante.
- Merhaba Charlotte Yenge.
- Bonjour.
Ta ki Vi Yenge gelene kadar.
Il fut heureux... jusqu'à l'arrivée de ma tante.
- Yenge bunu cevaplarken çok cesursun.
Dans ce bar qui fait le bonheur des clients.