Yinede translate French
898 parallel translation
Birazcık nonoş olsa bile, yinede o bir beyefendi.
"Même s'il est un peu étrange, c'est un gentleman."
Yinede davayı, bir adım öteye taşımak için her ufak şans onca belirsizlik içinde değerlendirip, .. tüm caddeleri inceleyip... deliller aramaya devam etmek zorundayız. Adamlarımız her tür...
Cependant, on continue a chercher, sans résultat, sans beaucoup d'espoir de trouver une solution.
Ama yinede düşünmeden edemiyorum.
Et ce qui est rare c'est que ne je regrette rien.
Yinede sorun olmaz.
Ça ne fait rien du tout.
Yinede Baron, yardıma ihtiyacınız olabilir, kalıyorum.
Néanmoins, Herr Baron, je serai prêt si vous avez besoin d'aide.
Bizden hoşlanmasada yinede yemek yiyebilir miyiz?
S'il ne nous aime pas, on pourra dîner?
Başka bir alternatif bırakmadınız ama yinede kralın anayasasından medet umun.
Je n'ai pas d'autre choix que de vous livrer au procureur du roi.
Richard yinede dene.
Richard, je vous en prie, essayez.
Bu haberi getirmeyi gerçekte haketmiyorum. Ama yinede bundan onur duyuyorum..
Je ne mérite pas d'être celui qui vous apporte cette nouvelle mais je suis fier de le faire.
Bakın doktor, eğer Craig size onun geleceğini, ne giydiğini ve ne söylediğini söyleseydi yinede bu rüyanın bir zırvadan ibaret olduğunu düşünecektiniz.
Allons! S'il avait décrit sa venue et ses habits vous ne l'auriez pas cru pour autant!
Başımıza gelen bu kadar felaketden sonra yinede ürün alabileceğiz gibi gözüküyor.
On dirait qu'on va avoir notre récolte, malgré tout.
Yinede bir sürü iş var ve yapılması gereken görevler var. Elimden geleni yaparım.
Les voies du Seigneur sont certes impénétrables, mais elles se croisent pour le mieux.
Yinede kasabayı terketmeni istiyorum.
Je veux juste que tu quittes la ville.
Yinede minnetarım.
Merci quand même.
- Bir dene bakalım yinede.
- Essayez toujours.
Yinede, yenilenmeye ihtiyaçları var
Faudra les brosser, ils ont pas trop servi.
Yinede umutların yeşeriyor.
On se surprend même à espérer à nouveau.
Yinede fazla koymayacağım.
Je place ma modeste fortune dessus.
- Ama yinede...
Je sais mais...
Biliyoruz efendim. Ama yinede size vermek istedik.
On sait, mais prenez-le quand même.
Ama yinede, size bu konuda hiçbir şey söylemeyeceğim.
Alors vous savez qu'on ne vous dira rien.
Yinede bir tane alacaksın.
- Vous l'aurez quand même.
sen ve ben Lew Agry için bir yıIdan fazladır beraber çalışıyoruz yinede iyi arkadaş olduğumuzu sanmıyorum, saatini ben durduğum için üzgünüm.
Toi et moi, on a travaillé pour Lew Agry pendant presque un an, et même si on peut pas dire qu'on était vraiment amis, je suis désolé d'avoir dû te buter.
Bu yinede seninle son dışarı çıkışım.
Je ne sortirai plus avec toi.
- Yinede idare ediyoruz işte.
( voix au loin )
Onun gibi. Benim ordum farklı savaşır Yinede kazanacağımızı düşünüyorum.
oui mon armée ne se bat pas comme ça mais je pense que nous gagnerons permettez-moi d'illustrer mon propos
Ama bilirsin, Diala, yinede verimli bir gün oldu.
Mais tu sais, Diala, ce fut quand même une journée fructueuse.
Ama yinede zarar verebilir.
Je peux encore les briser.
" Bodega koyu anlaşılan merkez durumunda, yinede bazı raporlara göre
" n'ont pas cessé sur Bodega Bay
Yinede teşekkürler.
Merci quand même.
Vicdansız olduğumu düşünebilirsiniz, ama yinede fidyeyi ödemeyeceğim.
Qu'importe si on me taxe de dureté! Je ne paierai pas!
Ama biz yinede... hızlı trende çalışıp ta o gün bulunmayan... ve yakın zamanda ayrılan... herkesi araştırdık.
Mais nous avons enquêté auprès des employés... qui étaient en congé pendant les événements. Et les personnes habitant le secteur.
Oh, halk göründüğü kadar kötü değildir, yabancılara karşı önce kuşkucu olsalarda, yinede iyi davranırlar.
Lls sont braves. Des gars de la campagne, ils se méfient des étrangers, mais ils ne sont pas méchants.
Yinede o evdi be gençlik asla nelere sahip olduğunu takdir etmeyecek.
Mais j'étais quand même chez moi, et les jeunes n'apprécient jamais ce qu'ils ont.
Ama yinede isteyeceksin değil mi anne?
Mais tu lui demanderas, Maman?
Yinede, projeye devam ediyoruz.
Néanmoins, nous poursuivons le projet.
Yinede 25 kilo taş dolu çantalarımız olacak.
Nous devons donc nous débrouiller sans. Mais nous avons des sacs à dos, chargés de 25 kilos de pierre.
Yinede, İnsafsız olduğunu kabul ediyorum
Mais il est trop cruel.
Doğru, ama yinede bilmem gerekiyor.
Soit. J'allais là-bas de toute façon.
Ve yinede... bence yürütebiliriz. Eğer bize bir şans verirsen.
Et pourtant... je crois que ça peut marcher... si on se donne une chance.
Ama yinede onları yakalıycaz.
Mais on les aura.
Yinede sağol Dürüst John.
Merci quand même.
Araban bu kadar hızlıyken otel odamda dinleme cihazıyla karşılaşmam. Ama yinede dikkatli olmaktan bir şey olmaz.
Je ne pense pas qu'il y ait des micros au motel ou dans votre voiture, mais soyons prudents.
orayı nadiren kullanır... yinede satmıyor.
Elle a même refusé de vendre le terrain du fond qu'elle n'utilise jamais.
Yinede onun hayatını aldılar.
Pourtant, sa vie a été prise.
Yinede akşama yiyecek bulmak için elimizden geleni yapacağız.
Mais on fera de notre mieux pour faire venir des vivres ce soir.
ayrıca ayakkabıda veriyorlar, ama ücret yinede iyi.
Avant, ils donnaient même les chaussures!
Yinede onu seviyorum...
Et tu sais combien je l'aime!
- Her şeyi bilmek zorunda değilim. Teşekkürler. Onun uçağını parçaladım ama ben yinede aynı kızım.
- j'ai pas besoin d'en savoir plus merci je suis toujours la fille qui pilotait l'avion de sanchez et je suis l'homme qui vit dans les arbres que tu ne voulais pas croire c'est vrai je l'ai dit
- Tamam, ama yinede oldukça uzak bir yolculuk.
- C'est un sacré voyage.
Yinede hanımım, ben olsam gitmezdim.
Ne faites pas ça.