Yorulmuş olmalısın translate French
139 parallel translation
Çok yorulmuş olmalısın Gary.
Tu dois être épuisé, Gary.
Uzun bir gün oldu, yorulmuş olmalısınız.
La journée a été longue. Vous devez être fatiguée.
- Boşver, çok yorulmuş olmalısın.
- Vous devez être fatiguée.
Zavallı sevgilim benim. Yorulmuş olmalısın.
Ma pauvre chérie, tu dois être épuisée.
Oldukça yorulmuş olmalısınız, Efendimiz.
Vous devez être fatigué, Votre Grâce.
Uzun yolculuğunuzdan sonra yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être fatiguées après ce long voyage.
Abla, yorulmuş olmalısın.
Sœur aînée, tu dois être très fatiguée.
Yorulmuş olmalısın.
Vous devez être fatiguée.
Yorulmuş olmalısın.
Tu dois être fatigué.
- Bu gece yorulmuş olmalısın.
Cette nuit de travail a dû vous tuer.
Yorulmuş olmalısınız.
Le bain est déjà prêt.
Bu uzun yolculuktan sonra yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être fatigué après une si longue journée.
Çok yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être éreintés!
Çok yorulmuş olmalısın.
Vous devez être fatigué.
Mr. Kopfrkingl! Mr. Kopfrkingl! Çok yorulmuş olmalısınız.
M. Kopfrkingl, vous êtes probablement un peu surmené!
Çok yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être épuisés.
Yorulmuş olmalısın.
Tu dois être épuisée.
Yorulmuş olmalısın.
Tu dois être épuisé.
Her ikiniz de iyice yorulmuş olmalısınız.
Vous m'épatez.
Bayam Goodland, nasılsınız? Yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être épuisée, Mme Goodland.
Yorulmuş olmalısın.
Tu dois être fatiguée.
Ah Lung, geç oldu, bu gece yorulmuş olmalısın.
Lung, il est tard. Tu dois être fatigué. Rentrons.
Yorulmuş olmalısın.
Vous devez être épuisé.
Yorulmuş olmalısın. Bir şeyler yedin mi?
Tu dois être fatigué, tu as mangé?
Yorulmuş olmalısın.
Tu n'en peux plus.
Yorulmuş olmalısın.
- Tu dois être fatigué.
Çok yorulmuş olmalısın.
Tu dois être surmené.
Böyle bir ziyafet hazırladıktan sonra mı? Yorulmuş olmalısın.
Après avoir préparé ce festin, vous devez être fatiguée.
Yağmur altında yürümekten çok yorulmuş olmalısınız!
Voulez-vous un peu de thé?
Sürekli gerginlikten dolayı yorulmuş olmalısın.
Ces aventures t'ont fatiguée.
Her neyse, yorulmuş olmalısın.
Tu dois être épuisé.
Çok yorulmuş olmalısın.
Tu dois être très fatigué.
Buyur. Biraz su iç. Yorulmuş olmalısın.
Tenez, buvez de l'eau.
Hepiniz yorulmuş olmalısınız. Herkes otursun.
Tu dois être épuisé.
Bütün gece sahnedeydin, yorulmuş olmalısın.
Tu as été sur scène toute la soirée. Tu dois être fatigué.
Çok yorulmuş olmalısın.
Tu dois être crevée.
Son günlerde çok yorulmuş olmalısın.
Je crois que tu es fatiguée.
Bu yaşamdan yorulmuş olmalısın.
Tu pourrais ne pas t'habituer à cette vie.
Öyleyse artık yorulmuş olmalısın.
Tu vas finir par te noyer.
Her ikiniz de çok yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être épuisés.
O kadar uzun yoldan sonra çok acıkmış ve yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être fatigués et avoir faim après cette route.
Uzun yoldan geldiniz. Çok yorulmuş olmalısınız.
Un si long chemin, vous devez être épuisées.
Yorulmuş olmalısın. Yarın yıkarsın.
Tu dois être fatiguée, alors laisse la vaisselle pour demain.
Çok yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être fatigué?
- Ayakta yorulmuş olmalısın.
Tu dois etre morte de fatigue.
Yorulmuş olmalısınız. Lütfen oturun.
Vous devez être fatiguée.
Hepiniz yorulmuş olmalısınız.
Bien sûr, Cathay. MARCO POLO :
Yorulmuş olmalısın.
Vous devez être fatigué.
Yorulmuş olmalısınız.
Vous devez être fatiguée.
Usta, yorulmuş olmalısın.
Vous devez être fatigué.
Yorulmuş olmalısın.
Mon Dieu, tu dois être tellement fatigué! Il est quelle heure, là, pourtoi, 2h du matin?