Yuma translate French
135 parallel translation
Ben de inanamadım ama gerçekten Yuma'ya gitti Bay Thompson.
J'avais peine à le croire moi-même, mais... elle est à Yuma, M. Thompson.
Demek Yuma'ya gitmişti.
Elle est donc allée à Yuma.
- Sen anlatırsın. Tuscon'a kaleye gittiğini söyle.
Dis qu'il est à Tucson, Fort Yuma.
Sadece iki yardımcım var, bir tanesi de Yuma'da.
Je n'ai que deux adjoints et l'un d'eux est à Yuma.
Ya da Contention'a götürüp 15 : 10 Yuma trenine bindireceğimizi sanırlar.
Ou enfin à Contention, pour le fourrer... - dans le train de 3h 1 0 pour Yuma.
15 : 10'da Yuma'ya mı gidiyorsun?
Tu pars pour Yuma à 3h 1 0?
Onlara Yuma'dan mektup yazacağını söyle.
Dis que tu leur écriras tous les jours de Yuma.
Onu Yuma'ya götürür götürmez döneceğim.
Dès qu'il sera à Yuma, je reviendrai.
Hem Yuma'dan daha önce de kaçtım.
Et puis, je me suis déjà évadé de Yuma.
Jüri onu suçlu buldu ve Yuma'ya yolladı.
Le jury l'a déclaré coupable et l'a envoyé à Yuma.
Gerçek şu ki, ben Yuma'da bir adama rastladım.
J'ai rencontré un type à Yuma.
- Yuma Bölgesel Cezaevi.
- À la prison de Yuma.
Ben de Yuma'da mal teslim edeceğim.
J'ai des meubles à livrer à Yuma.
Bakın, Yuma'ya teslimat yapmam ve Modesto'ya dönmem gerek.
J'ai un camion de meubles à livrer à Yuma avant de rentrer à...
Bu parayı kazanmak için Yuma'ya kaç kez gitmem gerektiğini biliyor musun?
Vous réalisez combien de camions pleins il me faut emmener de Modesto à Yuma...
Dikkat et, canını acıtacak!
Attention, Yuma, il va te faire mal.
Yuma'yı al ve o soysuzu kuşat.
Avec Yuma, contournez le flanc de ce bâtard.
Seni Yuma'ya gönderiyorum Çeyen.
Je t'envoie à Yuma, Cheyenne.
Pike'ı yakalamak için 30 günün var. Yoksa Yuma'ya dönersin.
Vous avez 30 jours pour arrêter Pike.
Pike'ın gelmesi için 30 gün ya da Yuma'ya dönmek için 30 gün.
30 jours, ou vous retournez en prison.
Ben Yuma'ya gidiyorum.
Je pars pour Yuma.
Ve koruma bahanesiyle onu Yuma Kalesi'ne kapattılar.
Prétendant le protéger, ils l'ont enfermé à Fort Yuma.
Xantos biliyor, ama Teksas'ta.
Il est à Yuma maintenant.
İstersen Teksas'a gidip Xantos'u geri getiririm.
J'irai à Yuma. Et je ramènerai Xantos à San Bernardino.
Yuma'ya gidiyoruz!
Allons les tuer! Compañeros!
Yuma'ya gidiyoruz!
Allons-y! Allons à Yuma!
Yuma'ya...
Aidez moi.
Ve tek başına profesörü Yuma'dan çıkaramazsın.
Tu ne peux pas le faire sortir de Fort Yuma tout seul.
Başlıyoruz. Jimmy, Yuma'da çok önemli bir konuğunuz olduğu söyleniyor.
Jimmy, je sais que vous avez un invité très important au Fort.
- Yuma İtfaiyesi'ne haber verin. - Evet efendim.
Faites venir les pompiers de Yuma City, vite!
O gringo! Umah'taki cezaevinden kaçışımdan iki gün sonra,
Deux jours après mon évasion du pénitencier de Yuma...
Kennedy Havaalanı'ndaki American Airlines'a götürülecek. Sefer sayısı 729, Yuma, Arizona.
Il faut l'emmener à American Airlines, à l'aéroport Kennedy, vol 729 pour Yuma, Arizona.
Zavallı aptallar herhalde yarın Yuma'ya dönerler.
Ces idiots seront certainement à Yuma demain.
Yuma'da bayağı iyi çocuklar var.
Ils ont une bonne équipe à Yuma.
Zach Provo, bir trene atlayıp Yuma'dan kaçtı.
Zach Provo s'est déjà tiré de Yuma.
Gila'dan aşağı sürüklenip Yuma'ya vardı ve bir trene atladı.
Il s'est laissé emporter par le Gila jusqu'à Yuma et il a pris le train.
Yuma'dan ilk trenin geliş saati...
Le premier train de Yuma arrive dans...
Yuma'dan çıktıklarında buzu dışarı attılar.
Après Yuma ils ont balancé la glace.
Buck, dinle. Telgrafın başına geç, buradan Yuma'ya kadar bütün kasabaları alarma geçir, anladın mı?
Buck, télégraphie une dépêche à toutes les villes d'ici à Yuma.
Uzun zaman önce Yuma hapishanesine attığım Provo diye biri.
Un certain Provo. Je l'ai jeté en prison à Yuma il y a longtemps.
Beni bunca yıldır canlı tutan tek şey hem de Yuma'da bir gün burada seninle dikiliyor olacağımı bilmekti.
La seule chose qui m'a maintenu en vie pendant toutes ces années et à Yuma c'était de savoir qu'un jour je serais ici avec toi.
Yuma hapishanesine gelen herkese sorardım :
A tous ceux qui arrivaient à la prison de Yuma je demandais
Yurtiçi haberlere dönersek, Arizona'da Yuma'nın doğusunda, Gila Nehrinde durumda bir değişiklik yok.
On m'apprend enfin qu'il n'y a aucun changement près de la rivière Gila, à l'est de Yuma, en Arizona.
Bu gece Yuma'ya gidiyor musun?
Tu pars à Yuma, ce soir?
Hayır, Johnny Yuma asiydi.
Non, Johnny Yuma était un rebelle.
Sen Nick Pappagiorgio'sun.
T'es Nick Pappagiorgio, de Yuma.
Yuma, Arizona'lısın. Yazılım işindesin.
T'es dans l'informatique.
Yuma nasıl?
Comment est Yuma?
Eşim ve çocuklar Yuma'da kaldı, yazılım işiyle meşgulüm orada...
Ma femme et les petits sont repartis.
Yani, o Yuma'ya gitti.
Elle est allée à Yuma.
Yuma'ya gidiyoruz!
A Yuma!