English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → French / [ Y ] / Yumrukla

Yumrukla translate French

300 parallel translation
Kaba hareketleri kendi yöntemimle hallederim ; hızlı bir yumrukla.
Moi, les impolis, c'est vite fait. Un grand coup de pompe dans le cul.
Ülkede, yumrukla bu haklar arasindaki farki anlayabilecek birisi yoksa... bu tip kurallar o ülkede bir ise yaramaz.
Aucun pays ne pourrait faire fonctionner ce genre de règles, s'il n'y avait des hommes ayant appris à se battre pour appliquer les droits de l'homme.
"Sonra sopa ya da yumrukla... "... yüzüne, kafasına, göğsüne, beline, omuzlarına, kalçasına... "... ve vücudunun diğer çeşitli yerlerine vurmuşsun.
Que vous l'auriez frappé à coups de bâton et de poing au visage, à la tête, à la poitrine, au dos, aux épaules, aux hanches... ainsi qu'à d'autres endroits de son anatomie.
Güldü ve sonra da "neyle kavga etmek istersiniz bıçakla mı, silahla mı yoksa yumrukla mı" dedi.
Il a plaisanté en disant : " Vous allez me poignarder? Me tirer dessus?
Döv onu. Yumrukla. Bununla vur.
A vous de frapper.
Süngüyle, silah kabzasıyla, yumrukla.
- Avec les crosses, les poings.
Başka bir kız da, adamı öpüp sonra yumrukla bayıltmıştı. Saçında yasemin kokusu varmış.
Ou embrasser et assommer... en portant toujours le même parfum de jasmin dans les cheveux?
Biri içeri girip yumrukla onu yere serdi.
Quelqu'un est venu et l'a frappé.
Dövüşmek mi? Yani yumrukla mı?
À mains nues?
Ama tarih araştırmalarım beni şuna ikna etti ki, Mısırlılardan beri güçlü ve sağlıklı her toplumda, kitleler, sorumlu bir tabaka tarafından demir bir yumrukla yönetilmiştir.
Mais mes études m'ont appris que dans toute société saine depuis les Egyptiens, la masse a besoin d'être fermement guidée par une élite.
Çenesini yumrukla ki daha iyi vaaz versin.
Casse-lui la figure pour qu'il prêche mieux.
Ben burayı her zamanki gibi korumak isterim : Yumrukla.
On va le tenir comme on l'a toujours tenu : avec nos poings.
Halkını demir bir yumrukla yönetirdi.
Il gouvernait d'une main de fer.
Şu İngiliz'in... bir yumrukla yere serdiği dördüncü müşteri bu.
Cette rouquine! C'est le 4e client à qui elle fait le coup du karaté. Asseyez-vous.
Sen karar ver. Bir çift yumrukla mı kalmak istersin yeteneğini ödünç vermek mi?
Soit vous êtes disposé à finir avec deux moignons... soit vous nous prêtez votre concours.
Torbayı 1000 kere yumrukla, sabah ve akşam.
Frappe 1 000 fois, matin et soir.
Yumrukla! Yumrukla!
Cogne!
Yumrukla!
Cogne!
- Yumrukla!
- Cogne!
- Bunu öğreneceğiz, birini yumrukla!
C'est ce que nous allons voir. Frappe quelqu'un!
- Bir daha yumrukla.
- Cogne-le encore.
Vivian yumrukla girişiyor, ilk bitiren Javais!
Vivian y va à coups de poing, et Javais est le premier à s'éloigner!
Düz yumrukla başladın doğru mu?
Des directs du gauche.
... sadece bir yumrukla beni öldürebilir.
Je peux abattre ce minable d'un seul poing.
... bir sol bir de sağ yumrukla şampiyonun omzu koptu.
... puis un droit qui arrache l'épaule du Champion.
Beyler, isterseniz bu meseleyi yumrukla dövüşerek çözebilirsiniz.
Messieurs, vous pouvez vous battre à coups de poing.
Dracula bize karşı nazikti. Uzatılan ele yumrukla karşılık verilmez.
Si on tend la main, tu ne répond pas avec le poing.
Sol yumrukla başlıyor, sol ve sol.
Avec un gauche, gauche, gauche.
Yumruğa yumrukla karşılık verilir.
Il faut combattre le feu avec le feu.
Ama şimdi Creed sol yumrukla geri geliyor.
Mais Creed répond d'un coup du gauche.
Yumrukla.
Frappe fort.
Bir yumrukla haklamaya çalışma.
N'essaie pas de le mettre K.-O. d'un coup.
Balboa bir sağ yumrukla gene yere düştü!
Balboa est encore mis à terre par une droite!
- Git o kapıyı yumrukla.
Vous savez où ils habitent?
Suratını ver! Böbreklerini yumrukla!
On peut se faire de l'argent avec tout ça?
Vur şuna Lincoln! Yumrukla!
Frappe-le, Lincoln.
Yumrukla!
Allume-le!
Havluyla ağzımı kapat ve yumrukla beni.
T'en fais pas. Bâillonne-moi et cogne!
Bir daha yumrukla birbirinize giriştiğinizi görmeyeyim.
Et je ne veux pas entendre parler de nouveaux coups de poing.
Sorunları kucaklaşarak değil yumrukla hallederiz...
On résout les problèmes à coups de poing, pas avec des embrassades.
Sen her şeyi yumrukla hallettin.
Tu es drôlement amoché!
- Yumrukla... tokatla, tekmeyle, ya da copla mı?
Gifles? Coups de pied? Ou de matraque?
El üstünden sağ yumrukla Sonny yere seriliyor!
Une droite envoie Sonny au tapis!
Ali, sağını bir yumruk daha atmak için hazırlamıştı ama hiç atmadı adamın yere düşüşündeki estetiği, sakar bir yumrukla bozmak istemiyor gibiydi.
Ali avait sa droite prête pour un dernier coup mais ne l'a pas envoyé, comme pour ne pas gâcher la beauté de la chute.
Yumrukla aran pek yok.
Les poings, c'est pas ton truc.
Tatum tek bir yumrukla is ini bitirmeyi planlıyor.
Tatum veut en finir avec un seul coup de poing.
Yumrukla beni.
"Ne faites pas confiance aux plus de 10 ans. " Vas-y, accouche. "
Yumrukla, ısır, tekmele...
Sers = toi de tes poings, mords, frappe.
Bir yumrukla adamı yere sermiş.
Il a pris un sacré coup.
Bender güçlü bir sağ yumrukla puan alıyor...
Regardez, voilà Bender!
Masayı yumrukla.
Tape sur le bureau.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]