Yıllık translate French
7,732 parallel translation
Lütfen, telif hakları hariç yıllık on milyon dolar kazanmaya devam etmeme izin verin. "
Soyez sympa, laissez-moi palper 10 millions de droits d'auteur.
Ve Indianola Tarihi'nde 200 yıllık ne müzesi var bil bakalım?
Je peux aussi te dire que Iowa est le seul État du pays qui commence avec deux voyelles... et que le Musée national de la montgolfière à Indianola expose plus de 200 ans de... devine quoi? C'est ça, de l'histoire de la montgolfière.
Yıllık hedef % 1 90 - dahil Yıllık hedef % 37 - hariç
190 % cible annuelle - avec 37 % cible annuelle - sans
5 yıllık hedefimize 9 ayda ulaştık.
On a atteint en 9 mois nos objectifs à 5 ans!
O çanta kaç yıllık?
Elle a quel âge, ta mallette?
Bu şey, 1000 yıllık bir şeydir. Brunnhilde'nin donanmasının enkazından yapılmıştır.
C'est vieux de 1000 ans vieilli dans des fûts fabriqués dans ce qu'il restait de la flotte de Grunhel.
7 yıllık öğrenci bursuna borçları da eklersen, işler pek iyi değil.
Ces dettes, plus les frais de sept ans d'études, quand les temps sont difficiles
Bu kasetler 20 yıllık ama burada, bize ve Leila'ya olanları görebiliyorlar.
OK, c'était il y a 20 ans, mais ils nous voient, et Leila aussi.
Beş yüz yıllık kadim İrlanda çamuru Finn'in yatağının her yerine damlıyor.
Cinq cents ans de vieille vase irlandaise s'écoule partout sur le lit de Finn.
Ezekiel Grant'ın yıllık olarak, büyük meblağlara poker oynadığı gün.
C'est le jour de la grande partie de poker d'Ezekiel Grant.
Binlerce yıllık Drakula genleri söz konusuyken o iş imkânsız.
Humanesque? Avec les gènes millénaires des Dracula? Impossible.
Dur bir dakika. Biz kaç yıllık arkadaşız?
Depuis quand on est amis?
On yıllık bir sivil savaş içerisinde zaten yolsuzlukla zayıflatılmış olan bir ülke daha da fazla kaosa sürükleniyor.
Ce pays déjà affligé par la corruption après une décennie de guerre civile s'enlise encore plus profondément dans le chaos.
- 5 yıllık gelirin yok mu senin?
- T'as les reçus sur 5 ans?
UEA daha birkaç yıllık bir şey olmasına rağmen içindeki kod çocuk işi.
Même s'il est vieux, il est simple.
Bana bakıp da 15 yıllık anılarının canlanması benim için ne kadar zor biliyor musun?
Tu sais combien c'est difficile pour moi quand tu me regardes? Quand tu me vois à travers 15 ans de souvenirs?
Karımla birlikte geçirdiğimiz iki yıllık tedaviden sonra kendimle ilgili olumlu görüşlere sahip değildim.
J'avais une sale image de moi, vu comment ma femme me traitait depuis deux ans. J'étais un peu effondré.
30 yıllık sorunları nasıl olur da yeni bir ilişkiye sokabilirsin ki?
apres 30 ans de relation on ne peut pas recommencer une relation.
Üç yıllık dans repartuarım var.
3 ans de conservatoire.
Tamirci ona çok iyi baktığımı söyledi 14 yıllık gibi görünmüyormuş.
J'ai été au garage. Il m'a dit que je l'avais bien entretenue, qu'elle ne faisait pas ses 14 ans.
Ama dünyanın namağlup en iyi pound-for-pound boksörü için gelecek bilinmezliklerle dolu. CONLAN SİLAH TAŞIMA SUÇUYLA YÜZYÜZE Yedi yıllık hapishane mahkumiyetiyle cezalandırılabilir.
Pour ce boxeur in vaincu, élu champion du monde par The Ring l'avenir est incertain, suspendu à une peine de 7 ans de prison.
Günümüzde yıllık yaklaşık 3 milyon dolarlık bir sanayi haline geldi.
L'industrie mondiale de la mode rapporte aujourd'hui trois milliards de dollars annuels.
Şirketler, reklam yoluyla toplumu, mutluluğun maddesel şeylere bağlı olduğuna, gerçek mutluluğu sadece, yıllık, mevsimlik, haftalık kazancımızla her gün alınabilecek yeni şeylerle elde edilebileceğine inandırmaya çalışıyor.
Les entreprises, à travers la publicité, ont entraîné la société à penser que le bonheur est basé sur le matériel, que le vrai bonheur ne peut être atteint qu'à travers une augmentation annuelle, saisonnière, hebdomadaire, journalière de la quantité d'objets qu'on apporte dans sa vie.
Yıllık gelirleri 18 milyar doların üzerinde, Şu an onlar, Bangladeş ve Kamboçya'da en büyük üreticilerinden.
Avec des revenus annuels estimés à plus de 18 milliards de dollars, ils sont parmi les plus grands producteurs de vêtements au Bangladesh et au Cambodge.
Kara Cuma yıllık satışların en uzun günüdür.
Le Black Friday sera la plus grande journée de distribution de l'année.
3 yıllık, rekor kıran bir kontratın var. - Hem de atıp tutman için.
Grâce à moi, tu vas passer les trois prochaines années à être payé une fortune pour inventer n'importe quoi.
Politik inançları yüzünden sanatçıları cezalandıran anti-komünistler için bu, on yıllık mücadelenin bariz reddi.
C'est un flagrant rejet d'une décennie complète de lutte des ami-communistes punissant les artistes de leurs allégeances politiques.
Ben 14 yıllık deneyimi olan bağımsız bir girişimciyim.
Je suis pigiste avec 14 ans d'expérience.
Emniyet teşkilatında 15 yıllık tecrübem var.
J'ai 15 ans d'application de la loi sous la ceinture.
Ödemeler iki yıllık bir zaman süreci içerisinde olacak.
Les versements sont effectués sur une période de deux ans.
Birlikte çekilen 11 filmden ve 53 yıllık dostluktan sonra sana palavra atacağımı düşünmüyorsun, değil mi?
Donc après 53 ans d'amitié, et onze films ensemble... c'est pas maintenant que je vais te raconter des conneries, non? Toi parmi tous ceux...
Meksika'daki bir dizi için üç yıllık anlaşma önerdiler.
On m'a offert une série au Mexique avec un contrat de 3 ans.
Hem de 18 yıllık profesyonel futbol hayatında?
En 18 ans de foot professionnel?
Küçük bir çocukken başlayıp koleje gidene kadar ve nihayet 18 yıllık profesyonel kariyere erişene kadar her maçta her antrenmanda tüm oyuncular kafalarını bir silah olarak kullanıyor.
La tête fait office d'arme dans chaque action de chaque match et de chaque entraînement, depuis son enfance jusqu'à ses études, le tout donnant une carrière professionnelle de 18 ans.
Bu adam 10 yıllık devlet memuru.
Cet homme est fonctionnaire depuis des décennies.
Beklenmeyen karar Pollan'ın 17 yıllık ofisinin kapılarını meydanlara açık bırakıyor.
Cette décision inattendue laisse le champ libre vu les 17 ans de carrière de Pollan.
- Yıllık eleman partisi için olan payın nerede?
Et votre participation pour la fête annuelle du personnel?
Beyzbol tarihinde, 100 yıllık ana lig tarihinde...
Dans toute l'histoire de baseball, la ligue majeure de baseball...
Binlerce yıllık kültür bir anda yok oldu.
Des milliers d'années de culture, tout a disparu en un instant.
Kayıt almakta bizim 15 yıllık tecrübemiz var.
Nous avons 15 ans d'expérience dans l'enregistrement des bandes.
Bizim elli yıllık geçmişimizde hükümdar ve idare arasında oluşmuş bağlantılar var.
Cinquante ans d'histoire ont tissé des liens entre les dirigeants et leurs administrés.
Bu sabah yıllık doğurganlık görüşmelerini yapıyordum.
Je fais ma consultation annuelle de fertilité ce matin.
Yıllık doğurganlık görüşmemiz.
C'est notre consultation annuelle sur la fertilité.
17 yıllık evlilikten sonra bu şekilde vazgeçemezsin.
Tu ne peux pas foutre en l'air 17 ans de mariage.
Neredeyse 20 yıllık evliler ama sonra birden bire birbirlerinden nefret ettiklerini fark etmişler.
Ils ont été mariés pendant, quoi, 20 ans, et puis soudainement, ils se sont rendus compte qu'ils se détestaient.
Eski dünyayı 2014 yılında terk ettik ve 2000 yıllık bir uykuya daldık.
Nous avons laissé le vieux monde de 2014 et avons dormi pendant 2000 ans.
Kırk yıllık çoban bile bu kızdan azgın keçi görmemiştir.
Cette fille est aussi chaude qu'une chèvre en chaleur.
8 yaşındayken kız kardeşimle birlikte birkaç yıllığına büyükbabamlara gitmiştik.
Quand j'avais huit ans, moi et ma sœur sommes allés vivre chez nos grands-parents, pendant environ deux ans.
Kızgın olduğunu biliyorum ama bunu adam akıllı konuşamaz mıyız?
Vous êtes fâché, mais soyons raisonnables.
- Çok kıllıyımdır.
- Hyper drue.
Paul kızı sözleşmeyle takıma aldı. Ve o şıllık 3 yıl boyunca hiçbir şirkete girmemiş bile.
Et la garce n'a même pas été dans une compagnie depuis trois ans.